Kurulduğu 1995 yılından bugüne uzanan 25 yılda, 14 başarılı genel kurul, sayısız eğitim ve yayın çalışmaları gerçekleştiren, sektörün lider firmalarını bir çatı altında toplayan Ulusal Havuz Enstitüsü Derneği (UHE) bugün de hız kesmeden faaliyetlerini sürdürüyor. Sektördeki güncel gelişmeleri ve Türkiye havuz sektörünün dünyadaki konumunu değerlendiren UHE Yönetim Kurulu Başkanı Korcan Kurtoğlu “Ülkemizde üretilen ve yurt dışına satılan ürünler, sürekli yenilik ve kalite bekleyen dış pazarların ihtiyaçlarını karşılarken, iç pazarımıza sunulan ürünlerin kalitesini artıyor. Öte yandan sektör olarak sadece Türki Cumhuriyetler ve Afrika-Asya pazarlarında değil, Avrupa’da da ciddi taahhüt projelerine imza atmaya başladık” diyor.
Kariyer Medya olarak Ulusal Havuz Enstitüsü (UHE) ile gerçekleştirdiğimiz ilk röportaj. İlk röportajımıza, sektörde hakim olan, sizlerin de odak noktasına aldığı güncel gelişmelere, yeniliklere dair değerlendirmeler alarak ve önümüzdeki süreçteki hedeflerinizi konuşarak başlamak isteriz.
Sizin de bildiğiniz üzere, tüm dünya aylardır bizim jenerasyonumuzun hiç karşılaşmadığı bir dönemden, pandemi döneminden geçiyor. Bu sürecin, bütün sektörlere olduğu gibi havuz, sauna ve SPA sektörüne de ciddi etkileri oldu. Bu etkileri anlamak için biz de üyelerimizle iletişime geçerek veri topladık. Sektörün bu dönemi en az zararla atlatması için bir halkla ilişkiler çalışması yürüttük. Görsel ve yazılı medyada yer aldık. Diğer odalar ve meslek örgütleri ile birlikte, resmi kurumlara görüşlerimizi ileteceğimiz komisyonlarda bulunduk.
Önümüzdeki önemli hedeflerimizin başında, pandemi sürecinde ve sonrasında, havuz firmalarının yönelmesi gereken stratejilere daha fazla dikkat çekmek, hijyen ile birebir ilintili olan konuların öneminin hem resmi otoriteler, hem de kamuoyu tarafından daha da iyi anlaşılmasını sağlamak geliyor. Bunun haricinde, yurt dışında olduğu gibi, ülkemizde de bu sene fuarlar yapılamadı. Bir sonraki aşamada önümüzdeki ilk havuz fuarı ile ilgili planlamalar yapmaya başlamamız gerekiyor. Uzun süredir hedeflerimizin arasında olan, ama ülkemizin genel ve sektörün özel dinamikleri sebebiyle nihayete erdiremediğimiz “Türkiye Havuz Sektörü İstatistik Raporu” projemizi tamamlayabilmek hedeflerimiz arasında sayılabilir. Bunun yanında da yazılmasında dernek olarak büyük katkımız olan TS 13661 Havuz Standardının artık zorunlu hale gelmesi ya da ihale şartnamelerinde yaygın olarak kullanılması için yapmaya devam ettiğimiz bilgilendirmeleri yoğunlaştırmamız gerekiyor.
Yüzme havuzlarının, masaj havuzlarının, saunaların, masaj küvetlerinin ve ilgili mamullerin yapımı, işletilmesi ve bakımı sırasında sağlık, güven ve insanların rahatı hususlarına azami özen göstererek sektörde bu konuyla ilgili bütün kanun, bildiri ve kurallara uyulmasını hedefliyorsunuz. Denetim noktasında dernek bünyesinde gerçekleştirdiğiniz güncel çalışmalar var mı?
Bizim dernek olarak denetim ve kontrol yetkimiz yok. Böyle bir kontrol mekanizmasının oluşması ancak derneğimize yaptırım yetkisi verilmesi ile birlikte olabilecek bir husus. Şu anda sadece dernek üyelerimiz üzerinde bir yaptırım yetkimiz var; o da tüm derneklerin iç tüzüklerindeki maddelere çok benzer bir yetkidir. Zaten dernek üyelerimizin ülkemizdeki ortalama iş kalitesinin çok üzerinde iş yaptıkları, çok dikkatli ve titiz oldukları da bir gerçek.
1995’ten bu yana faaliyette olan ve bizden önceki jenerasyonların da başarı ile tanıtarak kamu otoritesi nezdinde ve piyasada belli bir bilinirliğe ulaştırdığı derneğimiz, birçok mahkeme ya da özel kurum tarafından bilirkişi olarak görülmekte ve davet edilmektedir. Bu davetlere icabet ederek, özellikle az önce bahsettiğim standartlara ya da genel fenni kurallara uygun yapılmayan işlerin tespit edilmesi konusunda elimizden geleni yapıyoruz.
Ulusal Havuz Enstitüsü olarak, havuz malzemelerinde yerli üretime nasıl bakıyorsunuz?
Bütün sektörlerde olduğu gibi, bizim sektörümüzde de tabii ki yerli üretim ve özellikle ihracat ve bunların ülke ekonomisine katkısı çok değerli. Burada isim vermek doğru olmaz, ancak azımsanmayacak sayıda üyemizin, çok ciddi tutarlarda ihracat yaptığını biliyoruz. Ülkemizde üretilen ve yurt dışına satılan ürünler, sürekli yenilik ve kalite bekleyen dış pazarların ihtiyaçları karşılanırken, iç pazarımıza sunulan ürünlerin kalitesi de artıyor. Bu arada yerli üretimin yanında yerli taahhüt firmalarının yurt dışında yaptığı önemli işlere değinmeden de geçmemek gerekir. Yine hatrı sayılır sayıda üyemiz, sadece bilinen Türki Cumhuriyetler ve Afrika-Asya pazarlarında değil, artık Avrupa’da da ciddi taahhüt projelerine imza atmaya başladı. Bunlar da Türk mühendis, mimar, teknisyen ve işçilerinin emeklerinin ihraç edilmesi, Türk firmalarına da ciddi bir döviz girdisi imkanı sağlıyor. Ben şahsen, özellikle Türk mühendislerinin ve nitelikli işçilerin, Avrupa’daki meslektaşlarına oranla beceri eksiği olduğuna inanmıyorum. Sadece sektör içi eğitimlerin artırılması ile yakın gelecekte, inşaatın tüm alanlarında olduğu gibi havuz ve SPA alanında da Türk taahhüt firmalarının lider konuma gelebileceğine inanıyorum.
Genel Kullanımlı Yüzme Havuzları İçin UHE Talimatı, tatlı su, deniz suyu, şifalı su, mineralli su, termal suyu ihtiva eden havuzlar ve sıcak masaj havuzları için dezenfeksiyon ve su hazırlama tekniklerine dair kıstasları belirliyor. Bu talimatlar çerçevesinde konuşacak olursak genel kullanımlı havuzlarda dezenfeksiyon kuralları nelerdir? Bu kurallar havuz suyunun derinliğine göre farklılık gösteriyor mu?
Bahsettiğiniz UHE talimatını biz UHE 4 olarak tanımladık. UHE 4, aslında o dönemde teknik komisyonumuz tarafından hazırlanan ve konuşmamızın başında atıfta bulunduğum TS 13661’in daha pratiğe dökülmüş versiyonudur. Dezenfeksiyon, sadece havuz kimyasallarını değil, filtrasyon, hidrolik dağılım, kimyasalların doğru kullanımı gibi birçok aşamayı içerdiğinden, burada dezenfeksiyon kurallarını basit bir liste olarak yazmak doğru olmaz. Bu konu ile ilgilenen herkesin, derneğimiz ile iletişime geçerek birer UHE 4 edinmesini ve zaman ayırarak bunu okumasını tavsiye ederim. Spesifik sorunuza gelince; havuzun su hazırlık debisi, birçok havuz tipinde “yüzey alanı esas alınarak yapılan hesap” ile hesaplanır. Dolayısı ile UHE 4 ve TS 13661’e göre tipik yüzme havuzlarında belirli derinliklere göre farklı hesap yöntemleri vardır, ancak bunlar yüzey alanı üzerinden yapılan hesaplardır. Ancak çocuk havuzlarında, bazı masaj ve terapi havuzlarında ise “hacim esas alınarak yapılan hesap” devreye girer. Bu tip detaylar, yine UHE 4’ün meşhur TABLO 4’ünde bir arada verilmiştir.
Dernek olarak, üye firmalarınız için ulusal ve uluslararası pazar geliştirme stratejilerinizden bahseder misiniz?
UHE olarak, 2016 yılından beri EUSA (Avrupa Birliği Havuz Dernekleri Topluluğu) üyesiyiz. Bu topluluk, sadece Avrupa Birliği üyesi ülkeler, İsviçre ve Türkiye’nin havuz derneklerinin üye olduğu bir federasyon gibi çalışmakta olup, Avrupa Birliği tarafından resmi olarak tanınmaktadır. Sürekli olarak Avrupa Birliği nezdinde, özellikle sektörümüzü ilgilendiren kanun ve yönetmelik değişikliklerini takip etmek, özel havuzlar için hazırlanan EN (Avrupa Normu) hazırlığında katılımcı olmak gibi ayrıcalıklara bu üyeliğimiz sayesinde sahip olduk. Ayrıca resmi kuruluşu tamamlanmayan ama WAPSA (Dünya Havuz ve SPA Dernekleri Birliği) olarak çalışmaya başlayan ve tüm kıtalardan katılımcıların yer aldığı oluşumun 2017’deki ilk toplantısından beri içinde olduk. Bunun yanında, uluslararası fuarlara katılan üyelerimizi bu fuarlarda ziyaret ederek, ülkemizde yapılan fuarlara da mümkün olduğu kadar yabancı katılımcı sağlamaya çalışarak yine uluslararası pazar gelişimine katkıda bulunmaya çalıştık. Ulusal pazarın gelişmesi için de ilk sorunuzda bahsettiğimiz üzere, halkla ilişkiler çalışmaları, görsel ve yazılı medyada yaptığımız açıklamalar ile havuzun teşvik edilmesi konusunda elimizden geleni yapmaya çalışıyoruz.
Özel yüzme havuzlarında, büyüklükten bağımsız olarak havuz içindeki akıntı, boru hatları, elektrik tesisatı ve teknik ekipmanların bulunacağı alanlarda dikkat edilmesi gerekenler nelerdir? Bu konuda havuz operatörleri nasıl bir rol oynuyor? Havuz operatörlerine yönelik gerçekleştirmiş olduğunuz eğitim faaliyetleri var mı?
Bu ve buna benzer soruların cevapları UHE 3 (Havuz Operatör El Kitabı) ve yine sürekli bahsettiğim UHE 4 isimli talimatlarımızda mevcut. Özel yüzme havuzlarında özellikle dikkat edilmesi gereken konuları özetlersek, öncelikle elektrikle ilgili tüm önlemlerin alındığından emin olunmalı. Havuzun elektrik tesisatı, bu konuda uzman bir elektrikçi tarafından yapılmalı. Havuz çanağının ve makine dairesinin özellikle müstakil bir topraklaması olmalı. Havuz elektrik panosunun da ölçülüp kontrol edilmiş bir toprak hattına bağlı olduğundan emin olunmalı. Bunun haricinde, elektrik panosunun içinde mutlaka havuz ile ilgili tüm elektrikli cihazlar için bir hayat koruma sınıfı kaçak akım rölesi bulunmalı. Havuz makine dairesi, olası elektrik problemlerine karşı iyi havalandırılmış, doğal gideri bulunan, içinde su birikmeyen şekilde projelendirilmiş olmalıdır. İkinci önemli konu, özel havuzlarda da artık sıklıkla kullanılan hidromasaj pompaları, ya da şelale pompalarının emişlerinin havuz içinden alınması durumunda mutlaka EN standartlarına uygun emiş süzgeçleri ve yine mühendislik esaslarına uygun emiş hızları olan boru hatları kullanılmış olmalıdır.
Boru hatları, elektrik tesisatı, pompa sistemleri gibi teknik ekipmanlara değinmişken havuzlarda enerji verimliliğini de konuşmak isteriz. Enerji verimliliği, çevre ve sürdürülebilirlik ve yaşam konforu ile havuz arasında bir ilişki kurmanızı istesek, nasıl bir değerlendirme yaparsınız?
Havuzlarda enerji verimliliği, ülkemizde sıklıkla üzerinde durulmaya başlanan bir konu haline gelmeye başladı. Avrupa bu konuyu çok önceleri fark etti ve birçok kural getirdi. Burada havuzlarda, enerji verimlilik sınıfı iyi olan elektrikli ekipmanların (sirkülasyon pompaları başta olmak üzere) kullanılması işin başlangıç noktasıdır. İkinci önemli konu, ısıtmalı açık havuzlarda, Avrupa’da yaygın olduğu üzere otomatik havuz örtülerinin bizim ülkemizde de yaygın olması gerekir. Bu örtüler, hem ısıtma maliyetini ve enerji sarfiyatını düşürmekte, hem de buharlaşma ile kaybedilen su masrafını azaltmaktadır. Bu konunun önümüzdeki yıllarda Türkiye’de de çok önemli olacağını düşünüyoruz. Bunun haricinde, havuz ısıtılması esnasında, kullanılacak plakalı eşanjörlerin primer hatlarının mutlaka mükemmel izole edilmiş olması, ya da hava kaynaklı bir ısı pompası kullanılıyorsa bunların verim sınıfı iyi ürünlerden seçilmesi konularına önem verilmelidir.
Peki havuz suyu dezenfeksiyonunda ölçüm ve ayar tekniklerinin önemi nedir? Ölçüm ve ayar tekniklerinde dijitalleşmenin sağladığı olanaklardan nasıl faydalanıyoruz? Bu alanda dünya ile Türkiye’yi kıyaslayacak olursanız nasıl bir değerlendirmede bulunursunuz?
Otomatik ölçüm kontrol sistemleri, kimyasal sarfiyatının azaltılması, havuzun hijyen şartlarının sürekli olarak iyi durumda tutulması gibi çok büyük avantajlara sahip. Bu sistemler artık ülkemizde de yaygınlaştı. Burada çok sayıda ithal ürün olduğu gibi, yerli üreticiler de var. Bu ürünler artık eskiden olduğu gibi erişilmez fiyatlarda değil. Zaten sosyal tesis havuzlarında mutlaka olması gereken bu sistemleri, çoğunlukla özel havuzlar da tercih ediyor.
Don, kirletici etkenleri havuza taşıyan rüzgar, güneş ve benzeri çevresel faktörlerin havuz üzerindeki olumsuz etkilerine karşı, havuz kaplama malzemelerinin önemi nedir? Bu malzemelerin taşıması gereken standartlarla ilgili neler söylersiniz?
Havuzlarda, havuz için üretilmiş özel seramiklerden cam mozaiklere, doğal taşlara kadar birçok kaplama malzemesi var. Yurt dışında örneklerini gördüğümüz iyi doğal taşlar (granitler ve kuvarsitler) da artık havuzlarda kullanılıyor. Tabii ki bu malzemelerin tamamının arka yüzeyinin yapışmaya uygun olması, su emme oranları gibi birçok kriterde yeterli değerlere sahip olması gerekiyor. Kaplama malzemesi kadar, kaplama esnasında kullanılacak yapıştırıcı ve derz dolgusu da önemli. İşin yapılacağı iklim, havuzun kapalı ya da açık olması, bodrum kat, bahçe ya da çok katlı bir yapının herhangi bir katında inşa edileceği gibi kriterler, havuz yapısının küçük hareketlerinin seviyesini belirlemekte. Derneğimiz üyesi uzman havuz yüklenici firmaları, bütün bu kriterleri göz önünde bulundurarak kaplama malzemesi, yapıştırıcı, derz dolgusu, izolasyon malzemesi gibi seçimleri yapmaktadırlar.
Covid-19’a karşı alınan sağlık tedbirleri dolayısıyla sosyal hayatın kısıtlandığı ve evlerimizde geçirdiğimiz zamanın arttığı bir izolasyon sürecine girdik. Özellikle yaz aylarında, plaj gibi kalabalık mekanlara olan talebin azaldığı sosyal izolasyon sürecinde havuzlu konutlara talep arttı. Peki, Covid – 19’a karşı havuzlarımızda almamız gereken sağlık önlemleri nelerdir?
Bu soru, Mayıs ayında katıldığımız yayınlarda bize defalarca soruldu. Aslında havuz suyu, zaten TS 13661, UHE 4 ve Sağlık Bakanlığı Yönetmelikleri gereği bu konuda oldukça güvenli bir su. Bu kriterlere uygun bir havuz suyunun Covid – 19 veya benzer bir virüsü ilettiğine veya havuzdan bu virüsün bulaştığına dair bir bulgu da yok. Ancak her yerde olduğu gibi havuz içinde ve çevresinde insandan insana bu bulaşın olmaması için sosyal mesafeye tabii ki dikkat etmeliyiz.
Yüzme havuzlarında betonarme duvar ve zemin tek başına su sızıntısını engelleyecek özellik taşımaz. Su tahliye delikleri, su girişleri, pencereler, beton yapıdaki duvar ve zemin birleşim yerleri gibi özel noktalar sızdırmazlık açısından zayıf alanlardır. Ayrıca havuz kabuğunda oluşabilecek çatlaklar da su sızıntısını kolaylaştıracaktır. Bu sızıntıları önlemek noktasında havuzlarda su yalıtımı ile ilgili standartların belirlenmesi konusunda güncel çalışmalarınız var mıdır?
Aslında havuz kaplama malzemeleri ile ilgili sorduğunuz soruya cevap verirken, bu sorunun da kısmen cevabını vermiş oldum. Su izolasyonu, inşaat tekniği ve teknolojisi ile ilgili, bilgi ve tecrübe gerektiren bir alandır. Bu yüzden bu konuda bir standart oluşturulmasından ziyade, bu işin, hangi koşullarda hangi tür izolasyonun nasıl uygulanacağını bilen, uzman yükleniciler tarafından yapılmasını önermek daha doğru olacaktır. İzolasyon uygulamasında, tüm havuzlar için bir standart belirlemek söz konusu olamaz. Önemli olan, söz konusu problemi tüm verileri ile birlikte ortaya koymak, riskleri analiz etmek ve bu riskleri sıfıra indirmek için alınacak tedbirleri tespit edecek bir yapım yöntemini, her farklı durum için oluşturabilmektir. Bu da hem bu kurguyu hazırlayan mühendis, hem de uygulayıcının bilgi ve tecrübesine bağlıdır.
UHE’nin yapısal projelerde, mimari danışmanlık yapan mimarlarla, mimari modelleme noktasında zaman zaman dirsek temasları oluyor mu?
UHE prensip olarak üyelerine karşı eşit mesafede ve tarafsız olması gereken bir kurumdur. Bu prensip asla bozulmaz. UHE’nin, bir tasarımcıya, bir metod önermesi dahi düşünülemez, çünkü o metodun içerebileceği ticari malzemelerden dolayı yanlış anlaşılmalar oluşabilir. Dolayısı ile UHE’ye tasarımcı, yatırımcı ya da son müşteriden gelen tüm talepler “İnternet sayfamızda bulunan üye listemizi inceleyerek, aralarından uygun bulacağınız bir firma ile çalışmanızı tavsiye ederiz” şeklinde cevaplanır.
Son olarak eklemek istedikleriniz var mıdır?
Hem üyelerimize hem de sektör bileşenlerine en önemli tavsiyem, derneğimizin halihazırda oluşturmuş olduğu teknik yayın havuzundan faydalanmaları ve bilgilenmeleridir. UHE’nin en önemli görevi, üyeleri ile üye olmayan firmalar arasındaki farkı iyi anlatabilmektir. Buna en büyük destek, üyelerin, UHE’nin kurumsal hafızasına ve teknik altyapısına hakim olmalarıdır. Bunun yanında söylemeden geçmek istemem; kurulduğu 1995 yılından bugüne geçen 25 yılda, 14 başarılı genel kurul, sayısız eğitim ve yayın yapmış, sektörün lider firmalarını bir çatı altında toplayan ve ülkemizin yurt dışında da kabul görmüş, sektördeki tek temsilcisi olan Ulusal Havuz Enstitüsü’nün bayrağı şu anda taşıyan Yönetim Kurulu olarak, tüm üyelerimize bize verdikleri ve vermekte oldukları büyük desteklerden dolayı çok teşekkür ediyoruz.
Bir cevap yazın