Doğanın insanlığa sunduğu en değerli hediyelerden birisi olan yer altı kaynak suları içeriklerine ve kullanım yöntemlerine göre farklı şekillerde insanlara şifa, sağlık ve konfor sağlayan etkileri ile bilinirler. Termal sular, yeraltından çıkan ve sıcaklığı 20 ila 110 °C arasında değişen doğal kaynak sularıdır. Termal sular, yeraltından çıktıkları için toprakta bulunan doğal mineraller, tuz ve birtakım radyoaktif maddeler içermelerinden dolayı oldukça zengin sulardır. Her termal suyun bulunduğu bölgeye göre sağladığı faydalar değişir. Çünkü termal suların şifalı olmasını sağlayan mineraller suyun bulunduğu bölgedeki kayalardan gelir. Termal sular genellikle içerisinde bulunan kükürt, tuz ve sodyum klorür bileşiklerine göre sınıflandırılır. Bu maddeler sayesinde insanlar için şifa kaynağı olan termal sulara erişim termal tesislerde sağlanmaktadır. Termal tesisler eklem ağrıları ve artrit gibi hastalıkların tedavisinde destekleyici olan ve tercih edilen yerlerin başında gelmektedir.
Termal sağlık, fizik tedavi, rehabilitasyon, egzersiz, psikoterapi, diyet gibi uygulamalarla birlikte sunulan ve rehabilite edici olan sağlık hizmetleridir. Mineralli sular ve kaynak suları önceleri sadece çıktıkları yerde kullanılırken, gelişen teknoloji sayesinde erişimi kolay hale gelmiştir. Şişelenen doğal mineralli suların tüketimi ülkemizde de yaygınlaşmaya başlamıştır. Doğal yer altı sularında iyot, selenyum, bakır, çinko gibi eser elementleri de içerebilmektedir. Termal suların sağlığa yararları ile ilgili yapılmış birçok çalışma vardır. Termal mineralli suların orta düzede içildiğinde sindirimi kolaylaştırdığı ile ilgili çalışmalar vardır. Gut hastalığında kaplıca tedavisi, diyetetik tedaviye etkili bir yardımcıdır; Düşük mineralli bikarbonatlı sular, idrarı alkalileştirdikleri ve ürisemiyi azalttıkları için gut hastalığı tedavisinde etkili olduğu da yapılan çalışmalarda belirtilmiştir. Gut tedavisi ve böbrek taşları için yapılan tedavinin termal tesislerde kendine özgü iklim ve çevre şartlarında yapılması çok önemlidir. Aksi taktirde şişelenen ve uzun süre bekletilen suların, özellikle de bikarbonatlı suların içeriği ve kalitesi değişebilmektedir. Bu nedenle de suları şişeleyip uzun süre evde tedaviye devam etmek çok doğru olamayacaktır.
Sporcularda da mineralli su içmenin özellikle de spor esnasında her yarım saatte bir içilen 500 ml mineralli su, sporcuların terle kaybettiği minerallerin yerine gelmesine ve sporcunun performansın artmasına yardımcı olmaktadır.
MİNERALLİ SULARIN BANYO TEDAVİSİNDE İNSAN ORGANİZMASINA OLUMLU ETKİLERİ
Suyun farklı sıcaklığı, kaldırma gücü, suyun içerdiği mineral-tuz-gaz-elementlerin yoğunluğu, vücut tarafından emilme kapasitesi gibi etkenler; vücuttaki otonom sistemi, hormon-enzim faaliyetlerini, kan dolaşımını damar basıncını etkiler. Sonuç olarak vücut direnci, metabolizma, organizma dengesi düzenlenir. Şifalı sıcak suların olumlu etkisi ile birlikte uygun iklim, temiz hava, güneş, etkileyici doğa şekli ve manzarası gürültüsüz ortam olumlu ruhsal iyileşmeyi sağlar.
BESLENME
Termal tesislerde bireylerin hastalıklarına göre beslenme şekilleri de değişmelidir. Eğer kalp damar hastalıkları olan bir bireyseniz, termal sularda fazla kalmamalı ve bu sulara girmeden önce fazla yağlı, karbonhidratlı besinler tüketmemelisiniz. Sebze ve meyve tüketiminize özen göstermelisiniz.
Hipertansiyon hastası bir bireyseniz, yine sıcak suda fazla kalmamaya özen göstermelisiniz. Çünkü vücut kalp basıncı sıcaklıkla beraber artabilme ihtimali olduğu için bu durum tansiyonunuzun yükselmesine sebebiyet verebilir. Besleneme olarak yemeklerde tuz tüketmemek, bol sebze ve meyve tüketmek sağlığınız için daha faydalı olabilmektedir.
Gut hastalığı olan bir bireyseniz, besin tercihlerinizde özellikle de et-tavuk-balık tüketiminizde 60 g’ı geçmemeniz gerekmektedir. Ekmek tercihinizde kepek, yulaf, çavdar yerine beyaz ekmek tercihi daha uygun olabilmektedir. Bulgur, baklagiller, karnabahar, ıspanak, brokoli, bezelye, mantar gibi besinlerden de sınırlı tüketmeniz gerekmektedir. Çünkü bu saydığımız besinler pürin içermektedirler. Pürin kanda ürik asitin artmasına yani gut hastası olmanıza sebep olan bileşendir. O nedenle normal yaşantınızda da termal tesislerde de bu besin gruplarından dikkatli beslenmeniz tedavinizin daha faydalı olmasına katkı saylayacaktır.
Böbrek taşı olan veya riski olan bir bireyseniz, beslenmede ilk yapmanız gereken bol su tüketmektir. Böbrek taşının cinsine göre özel bir beslenme programı uygulanmasının yanı sıra, su tüketimi böbrekte taş oluşturan kimyasalların çözülmesini sağlar. İdrar açık sarı renkte ve kokusuz ise bu, vücudunuzda yeterli miktarda su olduğunun gösterir. Günde 10-12 bardak sıvı tüketimi (en az 6 bardak su olmalı); idrar miktarını artırarak kimyasalların böbrek taşına dönüşmeden çözülmesini ve idrarla atılmasını sağlar. Turunçgiller, taş oluşumunun önlenmesi ve azaltılmasına yardımcı olur. Mevsiminde portakal ve taze limon ve limon suyunu eksik etmemeye özen göstermeniz faydalı olacaktır. Kalsiyum ve D vitaminin de böbrek taşı üzerine olumlu etkileri vardır. Besinlerle kalsiyum alımı düşük ise vücuttaki oksalat miktarı artar. Oksalatın artması, böbrek taşlarının oluşma ihtimalinin artırır. Bu durumu önlemek için beslenmenizde bol bol kalsiyum ve D vitamininden zengin besinlerle beslenmeye özen göstermeniz yararlı olacaktır. Süt, yoğurt, çökelek, baklagiller, koyu yeşil yapraklı sebzeler kalsiyum açısından zengin iken; somon, yumurta sarısı ve peynir de D vitamininden zengindir. Ayrıca günde 15 dakika güneşlenmek de D vitamini seviyesini artırır. Hayvansal protein alımının fazla olması da taş oluşumunu arttırabilmektedir. Bu nedenle hayvansal protein kaynaklarını sınırlı tüketimi de beslenmede yararlı olabilmektedir. Fazla tuzlu besinlerin tüketimden de kaçmanız böbrek sağlığınız için daha faydalı olabilmektedir. Fazla çay-kahve tüketimi, alkol tüketimi vücuttan su atacağı ve su tüketiminizi azaltacağı için tüketmekten kaçınmanız sağlığınız açısından daha faydalı olabilmektedir. Böbrek hastalıkları çeşitli ve detaylı olduğu için genel anlamda yazdıklarımıza dikkat edilmedir. Fakat bir uzmandan taşın türüne göre beslenme programı almak daha sağlıklı olacaktır.
Genel itibariyle termal tesislerde beslenme önemlidir. Hastalığın türüne göre ve uygulanan tedavinin şekline göre beslenme de değişiklik gösterebilmektedir. Termal tesislerde aldığınız tedavinin etkili olmasını istiyorsanız, sağlıklı beslenmek şarttır. Beslenmenize dikkat ederek ve verilen tedaviye uyarak termal suyun şifalarından en güzel şekilde yararlanmak sizin elinizdedir. Sağlığımız en değerli varlığımız o nedenle doğal suların mucizesinden en verimli şekilde yararlanmalıyız.
DİYETİSYEN BERİVAN BAYKUŞ
Bir cevap yazın