Makine Mühendisleri Odası Konya Şube Başkanı Dr. Aziz Hakan Altun, ülke olarak standarda önem vermek ve ürünlerimizi standartlara uygun hale getirmek zorunda olduğumuzu söyledi.
Öncelikle kendinizden ve önemli bir meslek grubunu temsil eden Makina Mühendisleri Odası Konya Şubesi’ndeki başkanlık sürecinizden bahseder misiniz?
1978’de Karaman ilinin Ermenek ilçesinde doğdum. 2000 yılında Selçuk Üniversitesi Makine Mühendisliği Bölümünden mezun oldum. O yıl aynı bölümde araştırma görevlisi olarak göreve başladım. Yüksek lisans ve doktoramı tamamladıktan sonra Seydişehir Ahmet Cengiz Mühendislik Fakültesine Yardımcı Doçent olarak atandım. Burada yaklaşık üç yıl görev yaptım. Halen S.Ü. Uçak Gövde Motor Bakım bölümünde akademik çalışmalarımı yürütmekteyim.
Dünyada ve ülkemizde STK’ların önemli olduğunu, bu kurumların milletimizin yararına çalışması gerektiğini düşündüğüm için 2010 yılından bu yana Makine Mühendisleri Odası Konya Şubesi’nde yönetim kurullarında yer aldım ve 2018 yılından beri de şube başkanlığını yürütmekteyim. Başkanlığımız sürecinde öncelikli hedefimiz olan devletimize, milletimize ve üyelerimize hizmet etmek bilinci ile çalışmaktayız. Bu doğrultuda üyelerimizin haklarını korumak, kamuoyunu ilgili konularda aydınlatmak, Konya için projeler üretmek, sosyal ve kültürel faaliyetler içinde bulunmak, çeşitli seminer, sempozyum ve panel etkinlikler düzenlemek üzere çalışmalarımıza devam ediyoruz.
Dünya genelinde önemli bir sektör olan yüzme havuzu sektörünün ülkemizdeki gelişimini nasıl değerlendiriyorsunuz? Özellikle yüzme havuzu ekipmanları ve mekanik tesisat üretimi noktasında hangi durumdayız?
Geçmiş yıllarda özellikle yüzme havuzları, sahil bölgelerimizin dışındaki bölgelerde çok az bulunmaktaydı. Son yıllarda ülkemizde neredeyse her ilçede en az birkaç tane yüzme havuzu mevcut. Bugün bölgemizde de her mahallede bir veya iki tane yüzme havuzu bulunmakta. Ülkemizde yüzme havuzlarının sayılarının bu denli artması ve ekipman pazarının oluşması, yurtdışından gelen ürünlerin sanayicimiz tarafından üretilmesine neden oldu. Artık ülkemizde savak toplama borusundan pompasına, denge tankından filtrelerine kadar geniş bir yelpazede üretim yapılmaktadır. Türkiye’nin dört bir yanında yüzme havuzları için pompa sistemleri hatta filtreler üreten firmalarımız bulunmakta. Ancak hala otomasyon ekipmanların donanımlarını dışarıdan ithal etmekteyiz. Bu ve diğer tüm ekipmanların tamamını yüzde yüz yerli olarak üretmek en büyük dileğimiz. Şunu da söylemek isterim ki; son yıllar üretimdeki gelişmemiz, kısa zamanda bu ekipmanları da üreteceğimizi göstermektedir.
Havuz sauna sektöründe makine mühendislerinin yoğun olarak faaliyet gösterdiği görüyoruz. Mesleki açıdan değerlendirecek olursak sektördeki mekanik gelişim ve değişime makine mühendisliğinin katkısı nedir?
Meslektaşlarımız dünyada her türlü mekanik tesisat sektöründe belirleyici etken olarak çalışmaktadır. Bugün kıtalar arası gaz veya petrol taşıma boru hatlarından, evlerimizdeki ısıtma tesisatlarına, bunların tasarımından uygulamasına, üretimden bakımına kadar hepsi meslektaşlarımızın sorumluluğu altında gerçekleşmektedir. Hal böyle olunca havuz veya sauna sektörü de bizim faaliyet alanlarımızdır. Sektörde de çok sayıda üyemiz faaliyet göstermektedir. Sorunuzun cevabına gelince; öncelikle şunu belirtmek isterim ki, biz hangi alanda faaliyet gösterirsek gösterelim, asıl hedefimiz o sektördeki sorunları teşhis edip çözüm bulmak ve bulunduğumuz alanı daha ilerilere taşımaktır. Mesleki amacımız bu olduğu için, havuz sauna sektöründeki gelişmeleri de ilgili meslektaşlarımız yakından takip etmekte ve bu gelişmeleri bir an önce uygulamaya çalışmaktadır. Meslektaşlarımız ayrıca sorunları analiz ederek çözüm için gerekli adımları atarak sektörü bir üst seviyeye çıkarmaya çalışmaktadır. Özellikle üyelerimiz, sektördeki gelişmeleri, olması gerekenleri ve sorunları ilgili paydaşlarla paylaşarak sadece tesisat kısmı değil üretimden bakıma kadar tüm aşamalara katkıda bulunmaktadır.
Makine mühendisliği açısından standartlara uygun ürünün önemi nedir? Uygulamada böyle ürünlerin kullanımı konusunda yeterli hassasiyet gösteriliyor mu?
Bugün dünyada standartları belirleyen ülkelerin, belirledikleri standartları stratejik bir silah olarak kullandığı görülmektedir. Bunu biraz daha açacak olursak; özellikle gelişmiş bir ülkeye veya onun hegomanyasında olan bir ülkeye ihracat yapmak isteseniz, sizden ilk istediği kendisinin belirlediği yerden, koyduğu standart belgesini almak olacaktır. Tabi bu belgeyi de yüksek meblağlar ödeyerek almak zorunda kalacaksınız. Bu nedenle ülke olarak standarda büyük önem vermek ve de ürünlerimizi standartlara uygun hale getirmek zorundayız. Kısacası gelişme istiyorsak standartlara uymak zorundayız. Ayrıca standartlar insanların yaşam konforunu, bunun yanında ürüne olan güveni de arttırmaktadır. Bugün ülkemizde her ne kadar standartların önemi tam anlaşılmamış olsa da özellikle yapı sektöründe kullanılan ürünlerde standartlara uygun olma zorunluluğu bulunmaktadır. Bu durumda da denetim ne kadar iyi olursa, ortaya çıkan sonuç da o kadar iyi olur. Standartlı ürün kullanımını sadece uygulayıcı firmadan değil üretiminden bakıma kadar herkesten beklemeliyiz. Standarda uymayanlara da ağır cezalar vermeliyiz.
Ülkemizde inşa edilen yüzme havuzlarında kullanılan mekanik tesisatları, teknolojik anlamda sektörün gelişmiş olduğu diğer ülkelerle kıyasladığımızda ne durumdayız? Bu alanda da teknolojiyi yakından takip edebiliyor muyuz?
Ülke olarak havuz sektöründe istediğimiz seviyelerde olmasak da yüzyıllardır suyolları oluşturma ve sulama sistemleri üzerinde çalışmalarımız bulunmaktadır. Örnek vermek gerekirse Konya Ovasına ilk su getirme çalışması olan Çumra sulama projesi II. Abdulhamid devrinde yapılmış ve 1907-1914 yılları arasında uygulanmıştır. Günümüze kadar ülkemizde gerek büyük gerekse küçük ölçekli birçok proje gerçekleştirildi. Bu projelerin gerçekleşmesinde meslektaşlarımız çok büyük tecrübeler elde etti. 1980 sonrası turizme önem verilmesi ve ülkedeki gelişimle birlikte özellikle son yıllarda havuz yapımı oldukça arttı. Bu noktada meslektaşlarımızın, geçmişten gelen sulama tecrübesini havuz projesi uygulamalarında kullanarak, parmak ısırtacak başarılı işler ortaya koyduğunu görmekteyiz. Gelişmiş ülkelerle sektörü kıyasladığımızda uygulamada onlara yakın iş çıkartmaktayız. Havuz sektöründe kullanılan mekanik ekipmanların neredeyse hepsinin ülkemizde de üretimi bulunmaktadır. Ancak ürünlerin kalitesi ve Ar-Ge’sinde hala eksiklerimiz mevcuttur. Bunun yanında özellikle otomasyon ürünlerinde de hala eksiklerimiz var. Bugün üretici firmaların katıldıkları uluslararası fuarlar sayesinde gelişmeleri yakından takip ettiklerini görmekteyiz. Bu sayede ürünlerinde Ar-Ge çalışması yaptığını, kaliteyi ve teknolojiyi arttırmaya gayret göstermekte olduklarını da sevinçle takip ediyoruz.
Makine Mühendisleri Odası olarak havuz, sauna, spa sektörüyle ilgili ne gibi çalışmalar yürütüyorsunuz? Sektörün ihtiyaç duyduğu teknik eleman istihdamının karşılanması adına yürütülen, Türkiye genelinde online olarak açtığınız Havuz Tesisatı Mühendis Yetkilendirme kursları gibi çalışmalardan bahseder misiniz?
Bölgemizde havuz sayısının özellikle sahil bölgelerine göre daha az olduğu görülmektedir. Bu nedenle havuz, sauna, spa sektörüyle faaliyet gösteren firmamız az sayıdadır. Ancak biz Makine Mühendisleri Odası olarak Türkiye genelinde büyük bir aile olduğumuz için sektörle ilgili diğer şubelerimizin yaptığı faaliyetleri üyelerimizle paylaşıyor ve onların katılımını sağlıyoruz. Özellikle fuar gibi organizasyonlara üyelerimizi ücretsiz götürüp getiriyoruz. Bunun yanında gerekli talebin olması durumunda, Havuz Tesisatı Mühendis Yetkilendirme kursunu şubemizde açıyoruz. Talepte istenilen sayıyı ulaşamadığımız durumda, üyemizi en yakın tarihte yapılacak olan diğer şubedeki kursa yönlendirerek katılımını sağlıyoruz. Ayrıca genel merkez, diğer şubeler veya kendimizin düzenlediği her türlü online kursları mail, mesaj ve sosyal medya sayfalarımızdan duyurarak katılımlarını sağlamaya çalışıyoruz.
Siz aynı zamanda akademisyensiniz. Gerek Makine Mühendisleri Odası Başkanı gerekse bir akademisyen olarak Üniversite- Sanayi işbirliği konusunda neler söylemek istersiniz?
Bu konuda eğrisi ve doğrusu ile konuşulacak çok şey var. Ama sadece şunu söyleyeyim; Üniversite-Sanayi işbirliğinde bırakın yeterli seviyeyi, daha başlangıcını bile aşamadık. Kısacası sanayi işbirliği alanında çalışacak bölümlerde akademisyen sayısının yetersiz olması, firmalarda akademisyenlerle iş birliği yürütecek yeterli mühendis bulunmaması gibi birçok etkenin bu iş birliğini sağlayamadığını düşünmekteyim.
Son olarak eklemek istediğiniz var mı?
Öncelikle derginizde bu röportajı gerçekleştirdiğimiz için teşekkür ederim. Bugün sektörler arasındaki etkileşim çok kuvvetli olduğundan, bir sektördeki gelişim diğer sektörlerdeki gelişimi tetiklemede ve ülkelerin dışa bağımlılığını azaltmaktadır. Bu nedenle havuz sektöründeki gelişmeleri yakından takip ettiğiniz ve sektörün nabzını tuttuğunuz için önemli bir hizmeti de yerine getiriyorsunuz. Çalışmalarınızda kolaylıklar diliyorum.
Bir cevap yazın