Santem’i bünyesine katan Etag Pompa, Santem’in 30 yılı aşkın tecrübesini ve Etag Pompa’nın mühendislik deneyimini birleştirerek sektöre yeni ve inovatif ürünler sunuyor. İş ortaklarına çözüm odaklı bir yaklaşım sunmayı benimseyen Etag Pompa, uluslararası pazarda da etkinliğini artırmayı hedefliyor. Etag Pompa ve Santem’de satın alma süreçlerinin ardından yaşanan gelişmeleri, ürünlerdeki yenilikçi yaklaşımları, yeni lokasyonu ve uluslararası pazar için atılan adımları Etag Pompa Kurucu Ortağı ve Santem A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Gültekin Eranıl ve Etag Pompa Kurucu Ortağı Göker Gürkan ile konuştuk…
Yenilikçi Etag Pompa olarak Santem’i bünyenize dâhil ettiniz. İki güçlü markanın birleşimi hem Türkiye’de hem uluslararası pazarda nasıl bir etki yarattı?
Gültekin Eranıl (Etag Pompa Kurucu Ortağı ve Santem A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı): Öncelikle şunu belirtmek isterim ki Havuz Sektörünün diğer pazarlara göre yenilikleri takip etme ve daha hızlı özümseme gibi çok özel pozitif bir yaklaşımı var. Günümüzde Türk malı ürünlerin hem kaliteli hem de ekonomik olması hem yerli ve hem de yabancı pazarları cezbediyor. Bizim ürünlerimiz de hem yenilikçi hem de %100 yerli imalat olduğu için bu anlamda hem iç pazarın hem de yurtdışı pazarların dikkatini kısa sürede çekmeyi başardı.
Şu anda, Santem içinde de pompanın payı önemli oranda arttı. Bu bağlamda önümüzdeki dönemde, hem iç piyasa hem de ihracat konularında daha çok artış bekliyoruz. Bu dönem iyi geçti, ihracat oranlarımızı artırdık. Etag Pompa’nın, Santem’in ihracatına da önemli katkıları oldu. Ancak hem iç piyasada hem dış piyasadaki esas katkıyı ve ilgiyi, kasımda Fransa’da düzenlenecek olan Lyon-Eurexpo Piscine Global Europe Fuarı’nda yapacağımız katılım sonrasında bekliyoruz. Çünkü bu tür büyük bir organizasyonda Santem ile çıkardığımız ürünlerin farklılığıyla birlikte, yer aldığı ilk uluslararası organizasyon olacak. Dolayısıyla orada da olumlu tepkiler almayı bekliyoruz.
Fiyatımız ile ciddi anlamda rekabet gücü yarattığımızı düşünüyoruz ve bunun da karşılığını müşterilerimizden görüyoruz. Tüm ürünlerimiz hem kalitesiyle hem ekonomisiyle müşterilerimize çok önemli bir avantaj sunuyor. Pompalarımız ise buna ilave olarak modern yenilikçi tasarımının yanında hem kompakt yapısı, hem verimliliği, hem sessizliği ve kullanım kolaylığı ile öne çıkıyor. Çünkü havuz sektöründe pompaların sessiz ve kompakt yapısı ile küçük alanlarda rahat kullanımı olması çok önemli bir faktör. Artan elektrik fiyatlarıyla birlikte verim de yavaş yavaş ön plana çıkıyor. Şu anda da hem iç piyasada hem dış piyasada hareket oluşturduk. Ama esas ilgiyi ve lansmanımızı Lyon-Eurexpo Piscine Global Europe Fuarı’na saklıyoruz.
“Piscine Global Europe Fuarı’nda, Santem’in bilinilirliği ve Etag’ın piyasaya sunacağı yeniliklerin oluşturduğu kombinasyon ile ilgi odağı olmayı hedefliyoruz”
Fuara yönelik nasıl hazırlıklar yapıyorsunuz? Fuara özel ürünler sergilemeyi düşünüyor musunuz?
Gültekin Eranıl: Öncelikle Santem’in ürünlerini ve Etag Pompa’yı orada vurgulayacağız. Santem uluslararası piyasada bilinen bir marka ve Etag Pompa ile bu duruma bir yenilik getirdik. Santem’in bilinilirliği, köklü bir marka olması ve Etag’ın inovatif olması, piyasaya sunacağı yeniliklerle bir kombinasyon sağlayıp ilgi odağı olacağımızı tahmin ediyoruz.
Fuara hazırlıklarımız noktasında ise; malzemelerimizi hazırladık ve sevk ettik. Fuar hazırlıklarımızın %75’ini tamamladık sayılır. Şu anda da dekorasyon gibi daha ince hazırlıklar üzerine yoğunlaşıyoruz. Kasım’da düzenlenecek olan fuarda güzel bir etki yaratmayı planlıyoruz.
Etag Pompa çok yeni ve farklı bir tasarım, ilk kez dünya pazarına çıkacak. Avrupalı firmaların da Türkiye’ye ilgisinin olduğunu biliyoruz.
Dolayısıyla, ETAG Pompa ile fuara yeni bir ürün ile gidip diğer tamamlayıcı ürünlerimizle çarpıcı bir etki yaratmayı planlıyoruz.
“Kaliteden ödün vermeden rekabetçi ürünler ortaya çıkarmak’ mottosuyla inovatif ürünler üretmeye devam ediyoruz”
Bundan sonra inovatif ürünler noktasında nasıl adımlar atılacak? İnovasyon yolunda yeni hedefler neler?
Gültekin Eranıl: Bizim Santem olarak bir misyonumuz, mottomuz var; “Kaliteden ödün vermeden rekabetçi ürünler ortaya çıkarmak.” Bu noktada ise yenilik, işin en önemli baharatı diyebiliriz. Santem eski bir firma ve ürün açısından çok kaliteli ürünler üretiyor. Bizler şu anda kaliteyi düşürmeden mevcut ürünleri günümüz Pazar ihtiyaçlarına göre güncelleyip onlar üzerindeki rekabeti artıracak birtakım faaliyetler üzerinde yoğunlaşıyoruz. Santem olarak bütün ürünlerimizi 1. sınıf kalitedeki hammaddelerle üretiyoruz. Bunun üzerine, daha kullanışlı ve rekabetçi olması açısından da ürünler üzerinde sürekli yenilikler yapıyoruz.
Belki ürünlerimize dışarıdan bir gözle bakıldığında önemli bir farklılık görülmüyor ama arka planda; üretim süreçlerindeki hızlanma ve pratikleşme, makinelerdeki ve işçilikteki verimlilik hususlarıyla birlikte bu ürünleri daha ekonomik ve modern çizgilerle piyasaya sunmaya çalışıyoruz. Şu anda ilk hedefimiz; bu modernizasyonu tamamlamak. Şu anda pek çok konuda da çalışmalarımız devam ediyor. Dediğimiz gibi, önce kendi içimizdeki eski ürünlerin modernizasyonu ve piyasaya rekabetçi dönüşünü sağladıktan sonra daha yeni inovatif ürünlerle pazarın yeniden dikkatini çekmeyi planlıyoruz.
“Yeni lokasyon sayesinde hem iş gücü anlamında içsel verimliliğimizi hem enerji verimliliğimizi hem de yönetimsel verimliliğimizi ciddi oranda artırdık”
Güç birlikteliğiyle birlikte yeni üretim yerine de geçtiniz. Yeni üretim yerini avantajlı kılan noktalar nelerdir?
Gültekin Eranıl: Santem, Depo, Etag Pompa, Santem’in filtre bölümü ve kimyasal depolar farklı lokasyanlarda faaliyet gösteriyordu. Farklı lokasyonlarda hizmet vermek işçilikte sinerji yaratılması noktasında problem oluşturuyordu. Hepsini entegre bir yere taşıdığımızdaki en büyük avantaj ise; her şeyin çok daha görünür ve kontrollü olması. Sağladığı bir diğer avantaj ise; çok daha hızlı manevra yapabilme imkânı sunması oldu. Mesela bazı üretimlerde müşterilerimize daha hızlı yanıt vermemiz gerekiyor; çünkü ihracat konularında müşterilerimizin çok keskin teslim süreleri talep ediyorlar. Bu gibi durumlarda, yeni taşındığımız yerle birlikte çok daha esnek olabiliyoruz.
Alanımız daha geniş olduğundan daha çok organize olabiliyoruz. Böylelikle hem iş gücü anlamında içsel verimliliğimizi hem de enerji verimliliğimizi ciddi oranda arttırdık. Bu arada yönetimsel olarak da verimliliğimiz arttı; çünkü tek bir noktadan süreci ve zamanı yönetebiliyoruz.
Bu taşınmanın bize kattığı en önemli şey zaman. İhracat yapan bir firma olarak havalimanına yakın bir konumu tercih etmemiz iş ortaklarımız noktasında zaman yönetimi açısından da avantajlar sağladı.
Yeni lokasyonla birlikte üretim kapasitesi, üretim teknolojileri ve AR-GE süreçlerinde nasıl bir ilerleme öngörüyorsunuz? Bu konudaki hedeflerinizi de öğrenmek isteriz.
Gültekin Eranıl: Öncelikle, üretim tedarik, lojistik ve işçilik’den oluşan bir zincir… Biz de bu üretim zincirinin bir parçasıyız. Bölgenin imarlı sanayi alanında bulunmasının üretim zinciri açısından yarattığı en önemli avantajı burada çok fazla tedarikçilerimizin bulunmasıdır. Bize çok daha yakın konumda yer alıyorlar. Bu da ekonomik ve teknik işbirlikleri açılarından avantajlı bir durum oluşturuyor.
Yeni lokasyonumuzda üretimsel ve lojistik anlamda konfor alanımız genişlemiş oldu. Çünkü burası Pendik’in eski bir sanayi mahallesi. Burada hammadde ve ara mamul üreticilerine kadar pek çok firma yerleşik bir durumda. Bu bölgenin özellikle de sanayi bölgesi olarak imarlı olması da bir başka pozitif kısmını oluşturuyor. Havalimanına oldukça yakın bu bölgenin uzun soluklu olmasının güzel bir göstergesi diyebiliriz. Bu da bizim için önemli bir avantaj noktası.
Göker Gürkan (Etag Pompa Kurucu Ortağı): Üretimle ilgili yeni yatırımları düşünüyoruz. Enjeksiyon makineleri ya da prestige olabilir. Çünkü üretim kısmını düşünüyoruz. Yeni üretim yerimiz bize o anlamda avantaj sağlayacaktır. Önceki yerimizde bunları gerçekleştirme şansımız yoktu. Verimini ise 2023’ün ortasında alacağımızı düşünüyoruz.
“Hem ihracat hem de iç piyasa olarak satışlarımız, satış bütçelerimizin ilerisinde üzerinde gerçekleşiyor”
Rusya ve Ukrayna pazarları son yıllarda Türkiye için hedef pazarlar arasında yer alıyordu. Şubat ayında başlayan Rusya-Ukrayna krizi ithalat, enerji, hammadde, lojistik vb. açılardan sektörü nasıl etkiledi? Santem olarak ihracat noktasında nasıl adımlar atmayı planlıyorsunuz? Bundan sonraki süreç için uluslararası arenada hedeflediğiniz pazarlar nelerdir?
Gültekin Eranıl: Rusya ve Ukrayna Santem’in ihracat pazarları arasında yer alıyor. Ama buradaki kriz bizi doğrudan etkilemedi. Şu anda biz, bütçesel anlamda baktığımızda hem ihracat hem de iç piyasa olarak satış bütçemizin ilerisinde gidiyoruz. Dolayısıyla bu durumun şu anda bizi negatif yönde doğrudan etkilediğini söyleyemeyiz.
Ama enerji yönünden değerlendirdiğimizde; enerji maliyetlerimizde ve girdilerimizde çok ciddi artışlar yaşandı. Elektrik, bizim en önemli maliyetlerimizden birini oluşturuyor ve hemen hemen birim enerji tüketim maliyetimiz 2 3 kat arttı. Bu durumdan, Türkiye’de bizim gibi benzer üretim işleriyle uğraşan fabrikaların hepsi etkilendi diyebiliriz.
Bu sorun da önemli bir girdi ve maliyetlerimizi değiştirdi. Buna mukabil, satış rakamlarımızda çok fazla değişikliğimiz olmadı. Tabi ki önümüzdeki dönemde küresel anlamda bu sıkıntılar devam edecek. Avrupa’da özellikle çok büyük sıkıntılar var. Bizim sektör açısından baktığımızda, Avrupalı firmaların ilgisini çekmeye devam edeceğiz gibi duruyor. Bizim açımızdan bu durum pozitif bir etki oluşturabilir.
Dolayısıyla göreceli değerlendirecek olursak bu enerji fiyatlarının artışıyla birlikte pazarımızın küçülmesini değil, büyümesini umut ediyoruz. Bizim enerjiyle ilgili sıkıntılarımız artınca dolayısıyla Avrupa’nın daha çok artıyor. Bu enerji krizinin yaratacağı olumsuz etkilerden en az hasarla çıkmayı hedefliyoruz diyebiliriz.
Bu tür konularda çok değişken parametre olduğundan fazla kestirimci olamıyoruz. Dolayısıyla bu bölümde sadece kendimizi merkeze koyuyoruz, sonrasında değişkenleri koyuyoruz ve bu değişkenler içinden en avantajlı durumla çıkabilmemiz için yapmamız gerekenler neler, bunları planlayıp ona göre hareket ediyoruz.
Uluslararası piyasada pek çok farklı pazarın içinde yer alıyoruz. Sadece Amerika, Avustralya, Uzak Doğu gibi ülkelerde fazla etkin değiliz. Bu da enerjinin ve navlun ücretlerinin pahalı olmasından kaynaklanıyor. Bu sebeple çok uzak bölgelere odaklanmıyoruz. Özellikle pompa, filtre gibi hacimsel olarak geniş veya ağırlık olarak ağır ürünlerin uzak mesafelere sevk edilmesi mantıklı gözükmüyor bizim için. Bu sebeple rekabet gücümüzün yüksek olabileceği, nakliye maliyetlerinin rahatlıkla tolere edilebileceği bölgelere odaklanıyoruz ve odaklanmaya devam edeceğiz. Bunlar zaten bizim radarımızda olan bölgelerdi. Şu anda da o bölgelerde yoğunluğumuzu arttırmaya çalışıyoruz. Hedefimizin bu yönde olduğunu söyleyebiliriz.
Göker Gürkan: Bizim Rusya ve Ukrayna’da zaten canlı bir pazarımız yoktu. Ancak Rusya’yla ilgili birtakım kıpırdanmalar var. İhracat tarafında ise; Afrika, şu anda sıcak baktığımız yeni gelişen bölgelerden. Afrika’da yoğunluğumuzu arttırmak istiyoruz.
Santem satın alınmasıyla birlikte global alanda geniş bir pazar hedefliyorsunuz. Hedeflenen pazarlar açısından belirlenen uluslararası standartlar ne gibi kriterler getiriyor? Standartlara uyum sürecinde nasıl çalışmalar gerçekleştiriyorsunuz?
Gültekin Eranıl: Pek çok konuda olduğu gibi standartlar da değişiyor. Ülkelerin kendine has birtakım talepleri olabiliyor. Bu durumda da ülkemizde uygulanan standartlara yakın bölgelere ihracat yapmanız avantaj yaratıyor. Dolayısıyla şu anda standartlarımızın çok ötesinde farklı uygulamaları olan bölgelere gitme hedefinde değiliz. Tabi öte yandan yakın yerlerin de kendine has talepleri ya da farklı standartları olabiliyor. Mesela Ortadoğu ülkelerinin kabul ettiği belli standartlar var. Onları sağlamak için belge sistemiyle ilgili yoğun çalışmalar başlattık ve son aşamasına geldik. Yani o sertifikasyon sürecini tamamlayacağız. Avrupa’nın talep ettiği bütün belgeleri ise şu an sunabiliyoruz. Hem tedarikçilerimiz hem kendi üretimlerimiz buna uyumlu şekilde devam ediyor.
İhracatla ilgili odaklandığımız ve genişlemek istediğimiz bölgelerin de ekstra talepleri olursa hızlı bir şekilde, onların da talep ettiği sertifikaları alacak şekilde uygulayabiliriz. Bu noktada kendi içimizde bir süreç oluşturduk. Hemen onu sistemimize kabul ediyoruz. Belgelendiriyoruz ve müşterilerimizin hizmetine sunuyoruz.
“Müşterimizin bir problemi varsa bu aynı zamanda bizim problemimizdir; her zaman bu yaklaşımı benimsedik”
Santem ve Etag Pompa olarak çözüm odaklı bir yaklaşım benimsiyorsunuz. İş ortaklarınıza üretim dışında çözüm noktasında sunabileceğiniz teknik destek, test vb. başka alanlar var mı?
Göker Gürkan: Proje desteği veriyoruz. Ürünle ilgili teknik desteği zaten sağlıyoruz. Bu konu bizim için ayrı önem oluşturuyor; çünkü bu noktada biz kendimizi ayrı görüyoruz. Müşterimizin bir problemi varsa bu aynı zamanda bizim problemimizdir. Her zaman da bu yaklaşımı benimsedik. Bizimle alakalı olsun veya olmasın bir problem varsa mutlaka konuyla ilgileniyoruz.
Gültekin Eranıl: Santem Türkiye’nin ilk havuz firması olması özelliğiyle geçmişten beri bir okul niteliği taşıyor. Dolayısıyla proje anlamında olsun, teknik destek olsun Santem’in o rolü şu anda da devam ediyor. Her konuda iş ortaklarımıza yardımcı oluyoruz.
Santem ile daha ilk etapla birleştiğimizde taahhüt departmanımızı kapattık ve müşterilerimizin karşısında değil yanında olacağız dedik ve iş ortaklarımıza sadece teknik bilgi, her konuda teknik destek ve yardım sağlıyoruz.
Ürünlerimizin hepsinin her konuda arkasındayız. Hem Santem hem de Etag Pompa olarak müşterilerimizden pozitif geri bildirimler alıyoruz. Müşterilerimizin talepleri olduğunda onlarla birlikte çalışıyor ve mutlaka çözüm üretiyoruz.
Sektör de çok değerli tecrübeli değerli oyuncular var ama her sektör de olduğu gibi bizim sektörümüzde de yeni genç oyuncular oluyor ve bilgilere ulaşma noktasında ihtiyaçları oluyor. Santem olarak biz de bu konuda sektörde yeni rol alan gençlere bu desteği sağlamaya devam ediyoruz.
“Tüm olumsuzluklara rağmen Santem olarak yolumuza son sürat devam ettik”
Yılın son çeyreğine gelirken Santem ve Etag Pompa olarak 2022 sektör değerlendirmeniz nedir? 2023 yılından beklentileriniz ve önümüzdeki sürece dair hedefleriniz nedir?
Gültekin Eranıl: 2022 yılı, zorlukları olan bir yıldı. Enerji krizinin yanı sıra enflasyonun artmasıyla birlikte işçilik maliyetlerinde de ciddi artışlar yaşandı. Bu olumsuzluklara rağmen biz yine Santem olarak yolumuza tam gaz devam ettik. Şu anda da hedeflediğimiz bütçeleri yakaladık, bir miktar da üstüne çıktık. Dolayısıyla baktığımızda, 2022 yılı Santem açısından hedefleri yakaladığımız bir yıl oldu diyebiliriz.
2023 yılı da belirsizlikler içeriyor. Rusya-Ukrayna savaşı devam ediyor. Enerji krizi derinleşerek devam edecek gibi duruyor. Tüm dünyada enflasyonlar hızla artıyor. Bunların yanı sıra Türkiye’de seçim olacak. Tüm bu durumlar özelinde bakacak olursak önümüzdeki yıl için pozitif değerlendirmeler de ortaya çıkabilir, zor bir yıl da olabilir sektör için.
Biz Santem olarak bu opsiyonların hepsine, hem üretim kapasitesi hem de ürünler noktasında tümüyle hazır olacağız. Yapmamız gereken şey şu; kendimizi belirli optimumlarda konumlandırıp gelecek değişkenliklere kolayca adapte olunacak bir formül üzerinde yoğunlaşmak. Kendimizi bu noktada esnek olabilmeye adapte ediyoruz. Piyasanın ve şartların bu değişkenliğinde kendi kendimizi rijit bir duruma sokmaktansa, biz kendimizi ne kadar esnetebiliriz, ona odaklanıyoruz.
Göker Gürkan: Sektörde çok oyuncu var; ancak standartlar konusunda yeterli hassasiyet gösterilmiyor. Sektörün bu anlamda standart getirmesi gerekiyor. Mesela proje konusunda; belli metrekarelerin üzerindeki havuzların proje mühendisleri tarafından imzalanması gerekiyor. Çünkü sonuç olarak ciddi miktarda 1000 ton sudan bahsediyoruz. Bugün basit bir elektrik tesisatı bile yapılsa elektrik mühendisinden imza alınıyor. Denetlenme noktasında yetersiz kalınıyor.
Su krizi, elektrik krizi, enerji krizi vs. bağlamında Avrupa’da ciddi bir mevzuat değişikliğine gidilecek gibi duruyor.
Son olarak eklemek istedikleriniz var mıdır?
Gültekin Eranıl: 2023 Cumhuriyet’imizin 100. yılı… Hepimiz için önemli bir yıl ve önemli bir dönüm noktası. Bütün Türkiye için güzel, bol kazançlı ve sağlıklı bir yıl olmasını diliyorum. Sevgi ve saygılarımla…
Bir cevap yazın