İnovatif ve yenilikçi ürünleriyle havuz sektörünün lider firmalarından olan GEMAŞ, sürekli gelişim felsefesiyle ve yaptığı yatırımlarla iş alanını genişletmeye devam ediyor. GEMAŞ Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Üstünes, Havuz Sauna dergisine özel gerçekleştirdiğimiz röportajımızda GEMAŞ’ın yeni yatırımlarını, havuz sektöründeki son gelişmeleri, yapı sektörünün sayısal geleceği olarak nitelendirilen Yapı Bilgi Modellemesi (BIM) ve sürdürülebilirlik stratejilerini anlattı.
Sosyal imkânlar sunan sitelerde kullanılan havuz ürünlerinde hangi noktalara dikkat edilmeli? Havuzların farklı bölümleri hakkında bütünsel çözümler sunuyorsunuz. Bu kadar geniş ürün yelpazesine sahip olmanız sektörde hem size hem de kullanıcılarınıza nasıl avantajlar sağlıyor?
Sektörün ilginç tarafı kimya, plastik, kompozit, mekanik, elektrik, elektronik, inşaat gibi farklı disiplinleri bir arada barındırmasıdır. Sektörde iddia sahibi olan bütün firmalar da tüm bu farklı disiplinlerde söz sahibi olabilecek şekilde yatırımlarına devam ediyor. Bu noktada farklı disiplinler, farklı üretim organizasyonlarını ve tekniklerini de beraberinde getiriyor. Bütün bu farklı disiplinleri kendi bünyenizde geliştirdiğiniz zaman, bütüncül çözüm sunabilen güzel bir sinerji oluşuyor. Firmamızın bu kadar hızlı gelişmesinin sebebi de uzun yıllar süren zor bir mücadele sonunda o sinerjiyi yakalamış olmasıdır. Firmamızı farklı ve rakiplerine göre kullanıcı nezdinde avantajlı kılan husus budur. Zamanla gerçekleştirdiğimiz inovatif çalışmalar ve yeni ürünler bizi sektörde daha tercih edilebilir konuma getirdi. Ayrıca bizi dünya çapında bir firma konumuna getiren de sektörde bütüncül çözümler sunabiliyor olmamızdır.
Uzun ömürlü havuzlar için yapı malzemeleri seçiminin önemi nedir? Havuzların ömrünü uzatma noktasında maksimum mukavemet sağlanması için doğru malzeme seçimi ve uygulanmanın önemi hakkında neler söylemek istersiniz?
Ülkemizde beton havuzlar ile başlayan havuz sektöründe zamanla alım gücüne göre sektörü de büyütmek adına daha ekonomik bir çözüm sunan hazır havuz sistemlerine geçiş yapıldı. Sürekli gelişen bir pazar olan havuz sektöründe beton havuzların yanı sıra havuzlar; panel, prefabrik ve polyester gibi farklı kategorilere ayrılıyor. Havuzun ömrünü irdelerken maliyeti de göz önünde bulundurmak ve optimizasyonu buna göre yapmak şart. GEMAŞ olarak ürettiğimiz bileşenler her iki tip havuza uygun olsa da kullanım açısından beton havuzlarla prefabrik havuzları bir tutmamak gerekiyor. Yalnız bu noktada hazır havuzların ömrünün hiçbir zaman beton havuzlar kadar olmayacağını da söylemek mümkün. Çünkü normalde beton bir havuzun renovasyonsuz kullanım ömrü 10- 15 yıl iken hazır havuzların kullanım ömrü 5-10 yıla kadar düşebiliyor. Bu noktada havuzun uzun ömürlü olmasında en büyük etkenin havuzun yapım tekniğiyle ilgili olduğunu söyleyebiliriz. Havuzlarda kullanılan diğer bir ürün olan LED lambaların ömrü kullanıma göre 15 yılı bulabiliyor.
“Prestijli ve sağlam yapılar için mimar ve uygulayıcıların proje aşamasında firmalar ile iletişime geçmesi şart”
Prestijli yapılarda kullanılması için müteahhit ve mimarlara projedeki havuz, sauna alanlarında olması gereken ürünlerin tedarikini sağlıyorsunuz. Mimar ve müteahhitlerin projelendirme sürecinde dikkat etmesi gereken noktalar nelerdir?
İnşaat; mimar, müteahhit ve inşaat mühendislerinin konusu olsa da havuz tasarımı gibi spesifik konularda, alanında uzman sektör firmalarından görüş alınması ve onların yönlendirmesiyle hareket edilmesi gerekiyor. Bu durum, mimarın ilk aşamada havuzun metrekare planlaması yapması ile başlıyor ve makine dairesinin ölçülerinden dezenfeksiyon ve taşma sisteminin oluşturulmasına kadar her aşamayı kapsıyor. Biz üretici olduğumuz için, sektöre aynı amaca hizmet eden çok farklı ürünler de sunabiliyoruz. Örneğin, filtre konusunda üretim gamımızda en az 10 çeşit filtre bulunuyor…Bu noktada filtrelerin uygulamadaki getirileri, farklılıkları, kullanılacak filtrasyon medyasının ve dezenfeksiyon sisteminin seçenekleri de önem taşıyor. Başka bir örnekte ise konu hakkında yeterli bilgisi olmayan mimarların tasarımında makine dairesi farklı yerde konumlanabiliyor ya da metrekaresi yetersiz kalabiliyor. Büyük bir havuz yapıldığında 1 metrekare kapısı olan bir havuz makine dairesine 2 metrekarelik bir havuz filtresi kullanılabiliyor. Bu tarz basit hataların da önüne geçmek için uygulayıcı ve mimarların uzman firmalar ile iletişime geçmesi gerekiyor.
Yüzme havuzlarında sızdırmazlık oldukça önemlidir ve tek bir ürün maksimum mukavemet için yetersiz kalabilir. GEMAŞ olarak sizler de dünya yüzme havuzu sektöründe eşine az rastlanır genişlikte bir ürün portföyüne sahipsiniz. GEMAŞ’ın havuz sektörüne sunduğu sızdırmazlık ve yalıtım grubu ürünlerinden bahseder misiniz?
GEMAŞ olarak sektöre sunduğumuz sızdırmazlık ve yalıtım ürünleri ticari ürünlerdir. Dolayısıyla klasik anlamda çift komponentli yalıtım ürünleri, derz bantları, pah bantları, olmak üzere çeşitli ticari ürünleri temin ediyoruz. Burada amaç, portföyü tamamlamaktan ziyade kullanıcının aradığını tüm ürünlere ulaşabilmesini sağlamaktır. Bu durum kullanıcının tek katalogda her şeyi çözebilmesinin yansıması olarak görülebilir.
Tüm dünya olarak teknoloji, ürün ve inovasyon kategorisinde bağlanabilirlik ve dijitalleşmenin önem kazandığı bir süreçten geçiyoruz. Buradan atıfla GEMAŞ Genel Mühendislik’in bağlanabilirlik ve dijitalleşme noktasında yatırımlardan bahsetmiştik ancak bugünkü röportajımızda bu bağlanabilirlik ve dijitalleşmede devam eden yatırımlarınızın biraz daha geniş açıklamasını sizlerden rica edebilir miyiz? Beraberinde bağlanabilirlik ve dijitalleşmeye yapmış olduğunuz yatırımlardan bahsedebilir misiniz?
Bağlanabilirlik konsepti gün geçtikçe önem kazanıyor. Biraz önce bahsettiğimiz cep telefonu aplikasyonunun değişen piyasa koşullarında yeni ürünlerin tanıtımı, son fiyata hızlı ulaşmak, fiyatı kısa sürede değiştirebilmek, ürünü tanıtmak noktasında büyük katkıları oluyor. Hatta artık bağlanabilirlik sayesinde havuz bakımlarını bile merkezden yapan firmalar bulunuyor.
Bağlanabilirlik sayesinde merkezden havuzun sistemine bağlanarak tüm değerleri almak ve takip etmek hem servis hem de kontrolü oldukça hızlandırdı.
Bağlanabilirliği sağlamak için ürünlerinde tek tek bağlanabilir olması gerekiyor. Vanaları kontrol eden bir PLC sistem veya merkezi bir program, vanaların motorlu aktüatörleri, aktüatörlere komut veren bir yazılım, filtre vanasına ve dezenfeksiyon sistemine, pompalara uzaktan WI-FI ile erişim imkânı olması bütünde sistem bağlanabilirliğini sağlıyor. Artık bağlanabilirlik ile birlikte merkezi noktadan havuz bakımlarını yapmaya çalışan firmalar var. Yakın zamanda Fransa ve İspanya’da buna benzer çalışma yapan birkaç firmanın olduğunu gözlemledim. Bir merkezden havuz sistemine bağlanarak havuzun tüm değerlerine ulaşmak, takip etmek, servis için kontrol etmek ve merkezi sistem ile aynı anda birkaç havuza bakım yapabilmek mümkün oluyor.
“Havuz sektöründe bağlanabilirlik, dünyadaki dijitalleşme ile bağlantılı olarak oldukça önemli bir noktaya doğru evriliyor”
Üretici olarak da genel politikamız her ürün grubunun bağlanabilirlik özelliği kazanmasıdır. Artık bahçe konsepti ve havuz konseptinin de bir araya getirilmesi söz konusu. Ürünlerin ulaşılabilir ve bağlanabilir olması adına her ürünümüzde WI-FI ile bağlanabilme özelliği sağlamaya çalışıyoruz. Havuz sektöründe bağlanabilirlik, dünyadaki dijitalleşme ile paralel olarak, artık olmazsa olmaz bir noktaya doğru evriliyor. Bu nedenle tüm servis teşkilatları ve sektör elemanlarının eğitimli hale gelmesi önem taşıyor. GEMAŞ olarak belki de bu hazırlığı yapan Türkiye’deki nadir firmalardan biriyiz. Şirketimiz bünyesinde ki elektronik donanım ve yazılım kadromuz, geleceğe yönelik bu tarz yatırımlarımızda bizleri cesaretlendiren ve teşvik eden pek çok başarılı ürün uygulamasına şimdiden imza atmış durumdalar… Bu anlamda örnek gösterilebilecek son çalışmamız, teknik servis için bünyemizde geliştirdiğimiz web tabanlı, müşterinin servise verdiği cihaz veya ekipmanın durumunu interaktif olarak takip edebileceği servis programıdır.
Yapı Bilgi Modellemesi (BIM) yapı sektörünün sayısal geleceği olarak ifade ediliyor. GEMAŞ da yapının önemli bir bölümü olan havuz alanlarının önemli üreticilerinden biri… Dolayısıyla BIM projesi havuz ürünlerini de kapsıyor. GEMAŞ olarak gelecekte BIM kütüphanesini oluşturma gibi bir durumunuz söz konusu mu, BIM’e nasıl bakıyorsunuz?
GEMAŞ olarak Yapı Bilgi Modellemesi’ne (BIM) 2007- 2008 yıllarında başladık ve eski Kağıthane fabrikamızda ürettiğimiz ürünlerin yedek parça açılım şemaları ve yedek parça kodlamaları eksiğimiz olarak ortaya çıkmaya başladığında, bu önemli eksikliği gidermek adına başlattığımız bir çalışmaydı. Ürün sayımızın artmasıyla beraber 3D modellemeyi tüm ürünlerimize uygulama kararı aldık. Firmamızda şu anda nı kesintisiz yürüten bir ekibimiz bulunuyor. Kısacası geliştirdiğimiz ürünlerin tamamına yakını, hem Exploded View (patlatılmış resim) hem de bitmiş haliyle 3D olarak sayısal ortamda yer alıyor. Zaman ve emek yoğun olan bu çalışma, yakın gelecekte çok popüler olacağı öngörülen METAVERSE gibi sanal ortamlar için büyük önem arz ediyor ve bildiğim kadarıyla Türkiye havuz sektöründe böyle bir çalışma yapan başka bir üretici firma bulunmuyor.
GEMAŞ olarak cep telefonu uygulamasına da sahibiz ve bu uygulamada 3D yedek parça şemaları da mevcut. Bu şekilde ürünlerimizin tamamına yakınında kodlar ve yedek parça şemalarına ulaşılabilir. Ayrıca gerekli durumlarda bitmiş ürün resmi olarak paylaşabileceğimiz bir 3D kütüphanemiz de bulunuyor. Uygulamada ürüne tıklandığında parçanın numarası ve fiyatı gösteriliyor. İlgili meslek erbabı, bu ürünlerimizi 3D olarak görebilirken çizimleri ise firmamızdan talep etmesi gerekiyor. Örneğin mobilya sektöründe mimarlar gerekli yerleşimleri yapsa da o yerleşim ve mimarinin verimli olarak kullanılması için mobilya çizimlerinin önceden kütüphaneye yüklenmesi gerekiyor. Biz de elemanları dezenfeksiyon ve filtrasyon tesisatında kullanıyoruz.
Yurt içi ve yurt dışında bayilik sistemi ile çalışıyorsunuz. Bayilik sisteminin operasyonel mükemmellik noktasında önemi nedir? GEMAŞ olarak projelere özel çözümler sunuyor musunuz ya da ilerleyen dönemlerde sunmayı düşünüyor musunuz?
Genel olarak Türkiye havuz sektöründe bayilik sisteminin tam olarak gelişmediğini düşünüyorum. Dünya geneline baktığımızda en gelişmiş havuz pazarının Amerika Birleşik Devletleri olduğunu söyleyebiliriz ve o pazarda ciddi anlamda bir toptancı sektörü oluşmuş durumda. Bu nedenle firmalar perakende yerine direkt olarak toptancılarla ve distribütörlerle çalışmayı tercih ediyorlar. Biz bu yapıyı ülkemizde de gerçekleştirmeyi arzu ediyoruz ve önceleri sadece Ege’de bayimiz bulunuyorken artık Ankara ve İskenderun’da da ana dağıtıcı firmalarımız yer alıyor. Bizim gibi üretici firmaların ise pazarlamadan ziyade üretime odaklanmak için böyle bir bayi yapılanmasını oluşturması gerekiyor.
GEMAŞ olarak bizim yurt dışında çalıştığımız firmaların çoğu toptancı bayilerimiz ve bunların bir kısmı ürünlerimizi kendi markasıyla piyasaya dağıtan OEM dediğimiz bayiler. Bayi yapısı; dağıtıcı bayilerin stoklu çalışma zorunluluğu nedeniyle, sezonluk bir sektör olan havuz sektöründe üretici firmaların sene boyunca daha homojen şekilde dağılmış bir üretim yapabilmesini olanaklı kılıyor. Böylece, sezon dışında da bayi siparişleri, kasım, aralık, ocak ayları gibi ölü dönemleri de kapsayacak şekilde gelmeye devam edebiliyor.
Dünya’da iklim krizi artık devletler ve şirketler tarafından ciddi derecede önem kazandı. Havuz sektörünün en önemli üreticilerinden biri olarak iklim değişikliği hakkında neler söylemek istersiniz? İklim değişikliği noktasında GEMAŞ’ın yapmış olduğu sosyal, stratejik AR-GE çalışmaları bulunuyor mu? Bunlardan bahsedebilir misiniz?
Biz havuz sektörü olarak çoğunlukla çelik, kaynaklı imalatlar, geri dönüşümlü plastiklerle yapılan ürünler ürettiğimiz için genellikle çevreye çok fazla zarar veren bir sektör değiliz. GEMAŞ olarak bu konuda oldukça hassasız ve yasaların gereğini hassasiyetle yerine getirmeye çalışıyoruz. Dolayısıyla Çevre, Şehircilik ve İklim Bakanlığı’nın düzenlemiş olduğu talimatlara göre hareket ediyoruz. Atık dönüşümüne dikkat ediyoruz ve özellikle kompozit atıklarımızı yetkili atık toplama firmalarına ücret karşılığı imha ettiriyoruz. Enerji noktasında ise hem ekonomik hem de iklimsel katkı sağlamak adına, daha önce bahsettiğim gibi solar enerji konusunda çalışmalar yapıyoruz. Biraz önce bahsettiğim üzere enerji alanında bir çalışma başlattık ve çatı alanımız büyüdükçe bu kapasiteyi arttırma yoluna gideceğiz.
Bu noktada bir başka çalışmamız da polyester filtre tanklardan atık olanları, testi geçemeyenleri ya da kullanılma şansı olmayanları attırmak yerine hayvan severlerin sokaktaki canlılar için köpek kulübeleri yapmaları için değerlendiriyoruz. Böylece onlar için faydalı olmasını sağlıyoruz.
Tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de sürdürülebilirlik çalışmaları devam ediyor. Sürdürülebilir pazar, ürün, marka ve çevre için 35 STK’nın da ciddi çalışmaları bulunuyor. Havuz ürünlerinin en önemli üreticisi olarak sürdürülebilirlik noktasında neler söylemek istersiniz? Sürdürülebilir farkındalığı yaratmak için özellikle buradan kurumlara, kuruluşlara ve STK’lara nasıl seslenirsiniz?
Sürdürülebilirlik bir bilinç meselesi ve genel olarak işveren ve çalışanların bu toplumsal bilince uyum sağlaması gerekiyor. Bu noktada STK’lara düşen görev ise, bilinç seviyesinin toplumsal bazda arttırılması için çalışmalar yapmaktır. Bizlere düşen görev ise bu konuda çalışmalar yapan STK’ları desteklemektir. Biz kendi iç eğitimlerimizde çalışanlarımıza, bayilerimize ve ürünlerimizi kullananlara bu konuda bilinci yaygınlaştırmak için çeşitli eğitimler düzenliyoruz.
2022’de yılında üretim tesisi, makine, personel, enerji altyapısı olmak üzere hayata geçirmeyi planladığınız projelerinizden ve yeni yatırımlarınızdan bahseder misiniz? Pandeminin etkilerinin azalmasına rağmen son dönemlerde yaşanan dalgalanmalar ve bununla bağlantılı yaşanan belirsizlikler tedarik, lojistik ve hammadde konusunda sektörü nasıl etkiledi?
GEMAŞ olarak ürün ve yapısal-organizasyonel anlamda gelişmeyi sürekli kılmaya çalışıyoruz. Bu nedenle fabrika inşaatlarımız, yeni ürünlere yönelik makine alımlarımız, plastik enjeksiyon kalıp yatırımlarımız ve ürün geliştirme çabalarımız kesintisiz devam ediyor. Şu anda, sektörümüz için çok büyük kapasiteli bir enjeksiyon makinesinin kurulum aşamasının sonuna geldik. Havuz sektöründe sadece İspanya ve İtalya’da kullanılan bu makinelerde GEMAŞ da ülkemizi sıralamaya üçüncü ülke olarak dâhil etmiş olacak. Bu yatırım ağırlıklı olarak, plastik enjeksiyon özel kaynaklı havuz kum filtresi üretim teknolojisine hizmet ediyor. Gerçekleştirdiğimiz bu tarz yatırımlar sayesinde bir yandan enjeksiyon makinesi kapasitemiz ile üretim kapasitemizi artırırken diğer yanda da uluslararası anlamda ülkemizin sektördeki konumunun yükselmesine önemli katkıda bulunuyoruz.
Tüm dünyada enerjinin büyük bir problem olması yadsınamaz bir gerçek ve GEMAŞ olarak bizler de bu konuda harekete geçerek fabrikamızda solar enerji tesisi kurma kararı aldık. Yılbaşı itibarıyla fabrikamızın elektrik gücünü 2 Megawata çıkardık. Bu değerin yaklaşık yüzde otuzuna karşılık gelen 0,6 Megawatlık bir solar enerji yatırımı için düğmeye basıldı. AR-GE ve ÜR-GE odaklı çalışan bir firma olduğumuzdan dolayı kalıp yapımında da üretimimizi arttırmak amacıyla ilave bir CNC Dik İşlem Merkezi’nin yıl içinde devreye girmesi için çalışmalarımızı hızlandırdık. Diğer bir yatırımımız da yeni fabrika alanı için oldu. Mevcut fabrika arazimizde yaklaşık 2200 metrekarelik ilave yeni inşaat ruhsatımızın temelini de yakında atmayı planlıyoruz. Pandeminin ardından yaşanan sorunlar işimizi oldukça zorlaştırırken bazı yarı mamul ürünlerin ve hammaddelerin tedarikinde de problemler yaşadık. Örneğin, Türkiye’de pompa üretimimiz için tedarik ettiğimiz monofaze motorların üretimi hem fiyat hem de tedarik açısından biraz sıkıntılı olduğu için ağırlıklı olarak yurt dışından tedarik ediyorduk. Lojistik problemleri maalesef yurt dışı tedarikçilerimize de yansıdı ve yılın ilk 3 ayında, planlı siparişlerimizin teslimatında gecikmeler yaşandı. Nisan ayından itibaren ise yaşanan problemler biraz daha hafiflemiş oldu. Sektörümüzde, dünya genelinde gerçekten önemli ve öngörülmesi zor bir talep artışı mevcut. Lojistik sıkıntısının yanı sıra bazı hammadde gruplarında problemler yaşasak da genelde bizi ciddi şekilde etkileyecek bir problem olmadı. Şu aralar en büyük sıkıntımız, hammadde ve yarı mamul fiyatlarında ki istikrarsızlık…
Bir cevap yazın