Santem Endüstri Konut Sanayi ve Ticaret A.Ş., 36 yıllık deneyimiyle ülkemizdeki yüzme havuzu sektöründe adından başarıyla söz ettirmeye devam ediyor. 1985 yılında Makine Yüksek Mühendisi Sami Bölükbaşıoğlu tarafından kurulan Santem A.Ş., tuz klor jeneratöründen tutun da pek çok yenilikçi ürün, servis ve standardın sektöre kazandırılmasında emeği geçen firmalar arasında. 2013 yılının sonlarında bayrağı devralan Meltem Bölükbaşıoğlu da firmayı çok daha ileriye taşıma noktasında emin adımlarla ilerliyor. Santem Genel Müdürü Meltem Bölükbaşıoğlu ile Santem’i ve Türkiye yüzme havuzu sektörünü konuştuk…
Babanızın kurduğu Santem’e sizin dahil olma sürecinizden bahseder misiniz?
Santem 1985 yılında Anonim Şirket olarak kurularak faaliyetlerine başladı. Öncesinde babam Sami Bölükbaşıoğlu, farklı şahıs firmaları kurarak ticari faaliyetlerini sürdürüyordu. 1985 yılında daha kurumsal bir firma olma yoluna girmeye karar vermiş. O dönemde ben de firmanın hissedarları arasına katılmıştım ve ayrıca 1990-97 yılları arasında da Santem’de bilfiil personel olarak çalıştım. Kendi gayret ve yönlendirmem ile depoda, yüklemelerde çalışma deneyimleri edinmeye başlamıştım. Zamanla işletmedeki faaliyetlerin içinde satış ve pazarlamanın severek yaptığım alanlardan olduğunu fark ettim ve bu yönde gelişmeye odaklandım. Türkiye’nin farklı şehir ve bölgelerinde yeni satış alanları geliştirdim. Yüzme havuzu konusunda çok yeni ve hatta hiç aklında olmayan pek çok kişi ve firmanın bu sektörde de faaliyet almalarına vesile oldum. Bu yıllarda ihracat çalışmalarına da yöneldik. Yurtdışında yaşadığım dönemde o zamanki eşimle kurduğum Chicago merkezli firmamda Santem’e yeni ürünler geliştirme yönünde destek verdik. Yüzme havuzu dezenfeksiyonunda başarılı bir alternatif sistem olan ozon jeneratörlerini Türkiye’ye ilk ithal eden firma olduk. 90’a yakın personel istihdamı ile büyük mükellefler firmaları arasında yer aldık. Firmamız 2009-2010 yılında maalesef zorlu bir sürece girmeye başlamış. Ben o dönemde MBK Tekstil Turizm Gıda San. Ve Tic. Ltd. Şti. firmamda Turqart markam ile kendi şirketimi yönetiyordum. Daha ziyade Santem’in müşterisi idim ve Santem yönetimi ile ilgili hiçbir faaliyetle ilgilenmiyordum. Santem’in ekipmanlarını alıp, havuz yapımları, bakım ve onarımları gerçekleştiriyorduk. Küçük bir firma olmamıza rağmen ortaya yurt içinde ve dışında güzel işler çıkarabiliyorduk. Babam ve sektörün saygın tedarikçileri bana destek oluyorlardı. Sadece Santem ürünleri değil kuzenim, İbrahim Üstünes Bey’in firması Gemaş ve diğer sektör firmalarının ithal ürünleri ile de çalışıyorduk.
Santem’in zorlanmaya başladığı günlerde sektöre hayli emeği geçen Abim, Selim Bölükbaşıoğlu beni aradı ve Santem’le ilgili ivedi karar verilmesi gerektiğinden bahsetti. Hissedar olmam nedeniyle ve ebebeynlerimin ileri yaşta ama hayatta olmaları beni yönetimi devralma düşüncesine yönlendirdi. 2013 senesinde yapılan Genel Kurul’da oy çoğunluğuyla yönetime atandım. Yorgunluklarını geride bırakması için yönetimi o dönemki yönetim kurulu başkanı ve genel müdürü Mak. Müh. Selim Bölükbaşıoğlu’ndan komple devraldım. 2013 yılı Eylül ayından beri Santem A.Ş. ile evlendim denilebilir. Gerçekten kendimi Santem’e adadım. Santem’in dışında sektörde çalışırken çok daha farkında olabildiğim, içine gelince de pekiştirdiğim bir husus var; marka olgusunun önemi, markalaşabilmek. Santem markası öyle kalite, güvence ve problem çözücü mühendislik markası olgusu üzerine kurulmuş ki, insanlar birçok rakip firma çıkmasına rağmen bu markayı arıyor. Böyle pozitif ve kıymetli bir markanın sahibi olduğum için onur duyuyorum. Yükselttiğimiz bu markayı parlatarak ilerletmeye devam ediyoruz. Bu hususta çeşitli yenilikçi düşüncelerimiz ve hamlelerimiz var. Bunlar da gerçekleşecek.
Yüzme havuzu başta olmak üzere SPA üniteleri, sauna, buhar odası gibi geniş bir alanda gerek mekanik ekipman imalatı gerekse elektromekanik projelendirme ve montaj hizmeti veriyorsunuz. Elektromekanik projelendirme olgusundan biraz bahseder misiniz?
Aslında Santem 2000’li yıllardan itibaren ekipman üretimine evrilmiş bir firma. Buna rağmen sektörde ürünü pazarlayacak husus, ürün arkasındaki teknik bilgi ve destek, müşteriyi saha tecrübe ve bilgisine doyurabilmek olgusudur. Projelendirme, mühendislik ve montaj uzmanlık bilgileridir. Sektörümüzde konusunda gerçek uzmanlık bilgilerine sahip, donanımlı personel çalıştıran firma bir elin parmaklarını geçmez. Biz o parmaklardan biriyiz. Santem’e bir yerinden değen her personelin kıymeti artmıştır. Santem’de edindikleri vizyon, görgü, bilgi ve tecrübe ile sektörde yer edinebilmiş pek çok isim vardır. Biz bu durumdan gurur duyuyoruz. Haliye üretim yapan firma olarak görünsek de projelendirme ve hatta montaj destekleri vermek zorunda kaldığımız durumlar da azımsanamaz. Bir diğer güncel sektör durumu da şöyle: Ben yönetime geldiğim senelerde firmamız elektromekanik projelendirme yapmayı durdurmuştu. Hatta bunu yapmaktan çekiniyorduk. Çünkü bizden ekipman satın almaya gelen iş arkadaşlarımız bu durumu hoş karşılamıyorlardı. Ancak son yıllarda ekipman imalatçısı çoğaldı. Birçok arkadaşımız benzer ürünleri üretmeye başladı. Her projeyi biz alalım edasıyla değil ama bize yakın duran, bizle rekabet boyutu oluşturmayacak projelendirme çalışmalarını kendi mühendis mimar personelimizle yapıyoruz.
Elektromekanik projelendirme olgusu şu; her yüzme havuzunun suyunun filtrasyon ve dezenfeksiyonunu sağlayacak tesisat ekipman seçim, kurulum ve akış şeması olmalı. Bu tesisat düzeninde sadece mekanik değil elektrik tesisat da mevcut. Örneğin havuz içi aydınlatmalar, pompa gibi aksamlar elektrikle çalışan öğeler. Günümüzde projelendirme konusu maalesef çok göz ardı ediliyor. 1985’lerde Sami Bölükbaşıoğlu dönemlerinde firma faaliyet gösterirken küçük büyük demeden her bir havuz detaylı bir şekilde projelendirilirdi. O zaman autocat de yoktu. Rapito kalemlerle kurulacak mekanik odanın tüm detayı projeye işlenirdi. Her bir tesisat unsuru etiketlenir, bunlar kullanıcının anlayışına pratik bir şekilde şemalandırılır, asılırdı. Böyle bir emeğin, çalışmanın önceden oluşması tabii ki yapım işlerini de çok kolaylaştırırdı, hata olasılığı minimal olurdu. Ustaların elinde bir rehber vardı ve usta kişi o rehbere göre ne yapacağını bilirdi. Ama günümüzde kimse projeye, mühendisliklere para vermek istemiyor. Özellikle büyük boyutlu işlerin projelerinde daha kuvvetli mühendislik hesapları devreye giriyor. Biz her şeye rağmen müşteri talep etmese bile kendimiz için proje oluşturuyoruz. Planlı ve programlı çalışma sistemini markamızın bir kalite gereği olarak görüyoruz.
SPA üniteleri, sauna, buhar odası, kar çeşmesi, macera duşları gibi ünitelerin ithalatı ve montajlarında, sahaya uygun tasarım desteğini güncel yazılımlar kullanılarak gerçekleştiriyorsunuz. Bu yazılımların uygulamaya katkısı nedir?
Bu yazılımlar çalışmayı yüzde yüz hızlandırıyor. Dolayısıyla hata payını da azaltıyor. Hızı yaparken, işin kazaya uğramasını azaltıyor, doğru ve beğenilir olmasını sağlıyor.
Projeye özel ürün tasarlamak, imal etmek Santem’e nasıl bir ayrıcalık kazandırıyor? Santem’in projelerini diğer projelerden ayıran ayrıntılar nelerdir?
Yılların birikimi firma tecrübemiz ve mühendis ekiple çalışmamız bize harcıalem ve basmakalıp iş işleyişlerden farklı uygulama getirmemizi sağlıyor. Bazen müşterinin ekstra istekleri olabiliyor. Gerek tasarım gerekse çalışma sistemi olarak bunlara adapte olabiliyoruz. O adaptasyonlarla ilgili ekstra bir maliyetlendirme yapıyoruz. Özel tasarımlar, bilgi ve uygulama noktasında kendimize güvendiğimiz için bize artı değer kazandırıyor. Tabi ki bu uygulamaları yapan sayıları azda olsa başka firmalar var. Bu işleyiş kurumsal bir duruş da getiriyor, böylece müşteriye güven sunulmuş oluyor. Herkes havuzu yüzmek için istemiyor. Bazı müşterimiz bizden tek gövdeli havuz, bazısı sağlık idmanları yapmak için terapi havuzu istiyor. Bu talepler karşısında çözüm üretebiliyoruz. Müşterimizin arazisine, bütçesine, zevkine, amacına uygun çözümler sunuyoruz.
Yüzme havuzu sektöründe 30 yılı aşkın bir süredir hizmet veriyorsunuz. Bu süreçte sektörde yaşanan değişim ve gelişimler havuz sektöründeki ihtiyaçları nasıl şekillendiriyor? Sektörde şu an hangi teknolojiler revaçta?
Sektörde gelişen teknolojileri yakından takip eden profesyoneller var. Ancak bu gelişmeleri kabul edecek ve/veya onların maddi karşılığını verebilecek müşteri profili az. Bazen bir teknolojinin kabul edilmesi için yaklaşık 20 sene gerekebiliyor. Mesela tuzdan elektroliz yoluyla klor elde etme yöntemini sağlayan tuz klor jeneratörleri benzer bir süreçten geçti. Tuz klor jeneratörü satan Amerikalı bir firma yıllar evvel bizi Sıracevizler’deki merkezimizde ziyaret ederek bu ürünü tanıtmıştı. O dönemde bizim için çok yeni ve pahalı bir üründü. Biz bu ürünü o dönemde çok anlatamadık ve satamadık. İnsanlar tuz klor jeneratörü fikrine çok açık değildi. O dönemde Santem Elektrofizik yönetimi popülerdi (bakır ve gümüş ile dezenfeksiyon ve su bakımı sistemi) . Bugün tuz klor jeneratörünün tercih ve kullanımı çok daha yaygınlaştı. Kullanıcılar sonucun ve kullanımın olumlu etkilerini tecrübe edince birbirlerine de tavsiye etmeye başladılar.
Havuz sektörü gelişimini tüketiciye göre mi belirliyor?
Son yıllarda bu yönde önemli bir değişim söz konusu. 15 -20 sene önce yüzme havuzu yaptıracak müşteri, fiyat sorgulamazdı. Tamamen uygulayıcı firmaya teslim olurdu ve o teslimiyetin karşılığında da dönemin çok kaliteli havuzlarını satın alabilirdi. Şimdi havuz talebi sayısı arttı. Müteahhit kimliğindeki sınıfın çok sayıda havuz yaptırdığını görüyoruz. Onların kaliteye olan bakışı çok farklı. O noktada teknolojik ya da kalitesi en yüksek seviyede olan ürün ya da ekipmanı kullanma şansımız epeyce düşüyor.
Sektörde Uluslararası ve Türk Kalite Standart ve Güvence Belgelerine uygun hizmeti önemsiyorsunuz. Bu standartlar Santem’e ne gibi sorumluluklar yüklüyor ve sorumluluk bilinci Santem’i sektörde nasıl bir noktaya taşıdı?
Yüzme havuzlarıyla ilgili ilk standartlar oluşmaya başladığında, ISO belge çalışmalarını sektörde ilk yapan, yaptıran ve uygulayan firmalardan biri Santem A.Ş. dir. Bizim gibi sektörde 35 yılı ve hatta 15 seneyi devirmiş firmaları devletimizin farklı gözle değerlendirmeleri gerekir diye düşünüyorum. Çünkü Türkiye’de bir firma 15 seneyi bile devirmişse, demek ki iyi bir şeyler yapıyor denilebilir. Kalite belgeleri ile ilgili devlet desteklerinin arttırılması çok önemlidir. Ayrıca bürokratik anlamda kolaylıklar sağlanması gerektiğini de düşünüyorum. Mesela Polyester kum filtreleriyle ilgili TSE’de bir tanım oluşmamıştı. Bunu oluşturmak için de ciddi maddiyatlardan ve faaliyetlerden bahsediliyordu. Daha da önemlisi bu tanımı oluşturmak adına maddi manevi yatsınamaz bir enerjiyi sarf etmek gerekiyordu. Sonucunda sektördeki diğer firmalar da bunu kullanma şansına sahip olacaktı. Zorluğu sadece firma olarak siz üstleniyorsunuz. Bu haksız bir tutum. Burada UHE gibi kuruluşların faal olması gerekiyor. Bazı firmaların kataloğuna baktığınızda güncel kalite belgeleri var gibi görülebilir ama onların ne kadar güncel olduğunun denetlenmesi lazım. UHE’nin de öngördüğü standartlar var. Ama bunlara uygun imalat yapılıp yapılmadığını kontrol eden bir denetim mekanizması, merci yok.
Kapalı yüzme havuzu mekanlarının iklimlendirilmesinde dikkat edilmesi gereken kriterler nelerdir?
Kapalı havuzlarda iklimlendirme tesisatının kurulması hayati önem taşır. İklimlendirme mühendislerinin burada özel bir çalışma yapması lazım. Ona göre de iklimlendirme cihazı seçilmesi gerekiyor. Bu cihazlar daha çok ithal ürünler. Türkiye’de nem alıcı cihaz kullanıldığında iklimlendirme yapıldı sanılıyor. Tabi ki böyle bir durum yok. Ortamdan nem alınınca her şey yolunda gidiyor algısı yanlış. Kapalı alanın hacminin, şartlarının, değerlerinin göz önüne alınarak bir iklimlendirme çalışması yapılması gerekir ve buna uygun da cihaz seçimi yapılmalıdır. Duvarlar cam ise, dışarı havanın ortalama minimum- maksimum ısı değerleri gibi parametreler hesaba girecek parametrelerdendir. İklimlendirme cihazları yer kaplayan, başlangıç maliyetleri yüksek olan cihazlar olduğundan, uzman mühendisleri da az bulunduğundan maalesef Türkiye’de varlığı dahi yeterince bilinmeyen sistemler arasında kalıyor.
Açık yüzme havuzlarının kapalı alana dönüştürülmesi nasıl sağlanıyor? Bu uygulamalar için gelen talepleri nasıl değerlendiriyorsunuz?
Bu ürünlere talep çok fazla. İnsanların havuz kullanım süresini artırmak istemeleri ya da farklı sebepler bu sistemleri oldukça popüler hale getirdi. Maliyetli ürünler diyebiliriz. Bu nedenle de kaliteli işleyen, uzun zaman dayanabilen tipleri tercih etmek lazım. Türkiye’de yerli imalatçılarımız var. Bunlardan bir tanesi de bizim çözüm ortağımız. Ayrıca bazı yurt dışı firmaları da Türkiye’ye gelmiş durumda ve pazar payı almak için faal çalışma yapmaktalar.
Yüzme havuzları için aydınlatmanın önemi nedir? Ürünlerinizde özellikle enerjinin verimli kullanımı konusunda nasıl bir üretin stratejisi izliyorsunuz?
Biz de güncel akım olan LED aydınlatmaya yöneldik. LED’lerle daha az voltaj kullanıp daha güçlü ve tasarruflu bir aydınlatma sağlayabiliyorsunuz. Onun dışında LED silikon şeritler var. Bunlar daha çok dekoratif olsa da aydınlatma kapasitesi de olan ürünler. Güzel bir aydınlatma her havuz için bir ihtiyaç. Kadının makyaj yapması gibidir. Doğru bir makyaj güzel yüzü daha da güzelleştirir. Aydınlatma da doğru yere, doğru açıya yerleştirilmesi doğru renk seçilmesi ambiyansı değiştirir, ortam ve yüzme havuzuna ayrı bir değer getirir.
Ar-Ge konusunda neler söylemek istersiniz? Santem’in Ar-Ge yatırımlarından bahseder misiniz?
Bütçesi olan Arge’de çok daha gelişmiş ürünler yaratma ya da mevcut ürünleri iyileştirme hevesiyle çalışmalar yapılabilir. İmalatta uzun yıllar faaliyette bulunduğumuz için daha çok kendi ürünlerimizi nasıl geliştirebiliriz düşüncesindeyiz. Kolinin daha pratik taşınmasından tutun da daha kolay montaja kadar değerlendirmeler yapıyoruz. Binamız içerisinde kendi laboratuvarlarıyla bir Arge departmanı oluşturmak tabi ki hayalimiz.
Santem’in hedefleri nedir? Bu hedefler doğrultusunda varsa planladığınız yatırımlardan da bahseder misiniz?
Yurt dışında daha da aktif olmak, faaliyetimizi Avrupa’ya daha yakınlaştırmak istiyoruz. Bunun için de İsviçre’de bir ofis açma düşüncemiz var. Bu fikri de büyük ölçüde geliştirdik. Onun dışında birkaç ürünümüzle ilgili hedefimiz söz konusu. O ürünleri iyileştirme, müşterimize daha ekonomik sunabilmek için uğraşıyoruz. Yüzme havuzu sirkülasyon motorlarını ortaklıkla kendi kaynaklarımızla üretmek için adımlarımızı attık. Mümkün olduğunca üretimlerimizde dışa bağımlılığı azaltmaya çalışıyoruz.
Son olarak neler söylemek istersiniz?
Sektöre yön veren firmaların sadece UHE değil farklı sosyal ortamlarda da bir araya gelip fikir alışverişinde bulunması sağlıklı bir gelişme olur. Sektör ile ilgili sorunların tartışılabildiği online platformlar oluşturulup, birlikte neler yapılabilir konusunu konuşup planlamamız gerekir diye düşünüyorum.
Bir cevap yazın