Akdeniz Üniversitesi Makine Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Afşin Güngör, Türkiye yüzme havuzu sektörünün gelişmesi için üniversite sanayi işbirliğinin önemine dikkat çekti. Prof. Dr. Güngör, “Sektör ile yakın ilişkimiz olmadan, doğru teknik elemanları yetiştirmek veya mevcut elemanların teknik yeterliliklerini artırabilmek pek mümkün görünmemektedir.” Dedi. Havuz&Sauna Dergisi’nin sorularını yanıtlayan Prof. Dr. Güngör, güneş enerjisi sistemleri konusuna da değinerek “Ülkemizde güneş enerjisi pek çok bölgemizde havuzların 24 saat süre ile istenilen sıcaklıkta (sıcak ve soğuk olarak) tutulmasını rahatlıkla karşılayabilecek seviyelerde olmasına rağmen, sistem etkin olarak kullanılabilmekten oldukça uzaktadır.” İfadelerini kullandı.
Yüzme havuzlarının yapımının her aşamasında makine mühendisliği disiplinini görmekteyiz. Makine mühendisliğinin yüzme havuzu sektörüne katkısı nedir?
Makine mühendisliği; yüzme havuzunun boyutlarının doğru bir şekilde belirlenmesinden, projelendirilmesi, aydınlatma ve diğer çevre ekipmanlarının doğru konumlandırılması, havuzun doğru bir şekilde işletilmesi için çalışma şartlarının belirlenmesi, havuzun doldurma-boşaltma, dezenfeksiyon gibi önemli konularında, havuz ve çevresinin emniyeti, havuzun sürdürülebilirliği, enerji planlaması ve bunun yenilenebilir enerji sistemleri ile desteklenmesi, havuz sistemlerinin optimum şartlarda çalıştırılması gibi A’dan Z’ye havuz sistemlerinin her noktasında sorumluluğu olan bir mühendislik dalıdır. Tüm bu sistemlerden sorumlu olmak, sektörün sadece günümüz için değil, gelecekte de ihtiyaç duyacağı gelişmeleri, gerekli ekipmanları takip ve dizayn edebilmek de makine mühendisliğinin sorumluluğu altındadır.
Enerji tasarrufu ve ekonomik işletme şartlarının oluşturulmasında makine mühendisinin üstlendiği rol nedir? Bu şartlar belirlenirken ne gibi kriterlere önem verilir?
Makine mühendisliğinde, enerji tasarrufu ve ekonomik işletme şartlarının oluşturulmasında öncelikle havuz sektörüne çok hakim olmak gereklidir. Bunun için ilk olarak havuzun doğru bir şekilde projelendirilmiş olması gerekmektedir. Havuz sistemlerinde enerji tasarrufu ve ekonomik işletme şartları, doğru ekipmanların seçilmesi ile başlar. En baştan doğru seçilen bu ekipmanlar size enerji tasarrufu ve ekonomik işletme sağlayabilir. Tüm bunlar ise makine mühendisliğinin sorumluluğu altındadır. Ekonomik bir havuz işletmesinde havuzun optimum çalışma şartlarının belirlenmesinde en önemli kriter insan sağlığıdır. Havuz kullanıcılarının konfor şartlarını yerine getirebilmek en önemli kriter olduğundan işletme şartları bu konu dikkate alınarak belirlenmelidir. Havuz sıcaklığından örnek verecek olursak yaz mevsiminde gündüz vakti ısınmış bir havuza girmek ne kadar cazip değilse kışın da soğuk bir havuza girmek bir o kadar istenmeyen bir durumdur. Fakat şunu da belirtmeliyiz ki yaz mevsiminde açık ortamda bulunan bir havuzun öğle saatlerinde sıcak olmaması gerekir demek, bu havuzun buz gibi olması gerektiği anlamına da gelmemektedir. İnsan konforunu ön plana koyduğunuzda havuzun değişen çevre şartlarına göre doğru su sıcaklığında olması sadece havuz sektörü için değil, o havuzu kullanan işletmelerin de sürdürülebilirliği için kritik bir öneme sahiptir. Doğru hizmeti alan mutlu insanlar işletmenin en büyük önceliği ve reklamı olacaktır. Bu örnekte olduğu gibi farklı çevre koşullarında konfor şartlarını optimum koşullarda sağlayabilmek doğru bir mühendislik yaklaşımı ile başarılabilir.
Yüzme havuzu, spa, sauna sektörleri için yenilenebilir enerji sistemleri ve enerji verimliliğinin önemi nedir? Bu alanlarda ortaya konulan çalışmaları nasıl değerlendiriyorsunuz?
Yenilenebilir enerji sistemleri, yüzme havuzu ve spa, sauna sektörlerinin sürdürülebilir olmasını sağlayacaktır. Sürdürülebilirlik ise sistemin yaygınlaşmasını ve daha fazla kullanıcıya ulaşmasını mümkün kılacaktır. Ayrıca yenilenebilir enerji sistemleri, mevcut sistemlerin devre dışı kalması durumunda sistemin herhangi bir şekilde aksamadan işletilmesini sağlayacaktır. Bu da insan sağlığını temel alan havuz, sauna ve spa sektörünün güvenilirliğini artıracaktır. Ayrıca yenilenebilir enerji sistemlerinin kullanılması sistemin enerji verimliliğini artırıcı bir etkiye sahiptir. Bunun yanında yüzme havuzu, spa, sauna sektörleri için enerji verimliliği, bu sektörleri çok daha cazip ve yaygın bir şekilde kullanılabilir hale getirecektir.
Modern yüzme havuzunu nasıl tanımlarsınız? Ülkemizdeki havuzlar genel olarak bu tanıma göre nasıl bir konumda?
Modern havuz, öncelikle klor kokmayan, doğru derinlikte (en az 2,5 m derinlik olmalı), dış kısımlarında ayağınızın kaymadan rahatlıkla hareket edebileceğiniz, 24 saat açık, yaz-kış ideal sıcaklıklarda, her gün belli miktarda taze su ile desteklenen, içerisine rahatlıkla girip çıkabilecek şekilde dizayn edilmiş, sadece yüzmek için değil aynı zamanda eğlenceli şekilde vakit geçirebileceğiniz, yeterli uzunluk ve genişlikte, en az iki farklı yükseklikte atlama platformu olan, kapalı olması durumunda iç mekanın ferah olduğu bir havuz olarak tanımlayabilirim. Ne yazık ki, ülkemizdeki havuzların büyük bir çoğunluğu genel olarak bu durumun yanına yaklaşamamaktadır.
Yüzme havuzlarında kullanılan teknik malzemelerin standartlara uygunluğu projeye nasıl bir değer katar?
Yüzme havuzları insan sağlığını direkt olarak etkilediği için kullanılan bütün malzemelerin standartlara uygun olması ve hatta bu malzemelerin alternatiflerinin piyasalarda bulunmaması gerekmektedir. Teknik açıdan konuya değinecek olursak, güvenli, sürdürülebilir ve enerji etkin yani verimli bir havuz ancak standartlara uygun malzemeler kullanılması ile mümkün olabilir.
Kapalı yüzme havuzlarının güneş enerjisi ile ısıtılması hakkında ne düşünüyorsunuz? Ülkemiz iklim koşullarını da dikkate alırsak bu sistemlerin kullanılması ile ilgili ne gibi çalışmalar yapılabilir?
Ülkemizde güneş enerji sistemleri ne yazık ki başıboş kalmış ve hak ettiği değeri teknik düzeyde alamamış bir sektör olarak karşımıza çıkmaktadır. Ülkemizdeki güneş enerjisi, pek çok bölgemizde havuzların 24 saat süre ile istenilen sıcaklıkta (sıcak ve soğuk olarak) tutulmasını rahatlıkla karşılayabilecek seviyelerde olmasına rağmen, sistem etkin olarak kullanılabilmekten oldukça uzaktadır. Burada şunu da belirtmek gerekir ki; güneş enerjisi kullanarak kapalı havuzlarda nem almak, havuz mekanlarının ısıtılması veya soğutulması da rahatlıkla yapılabilecek potansiyel bulunmaktadır. Fakat güneş enerjisi sistemlerinin doğru ekipmanlar kullanılarak doğru projelendirilmesi ancak konuya hakim mühendisler tarafından yapılmalıdır. Konu ile ilgili yetkin insanları bulmak hassas bir konudur. Bunu ancak sistemi devreye aldığınızda işe yarayıp, yaramadığını anlayabileceğiniz için çok dikkatli davranmak gerekmektedir. Ülkemiz iklim şartları, kuzey doğu bölgelerimiz dışında hemen hemen her bölge için güneş enerjisinin ısıtma, soğutma ve nem alma amaçlı kullanımı için oldukça uygun bir potansiyele sahiptir. Konu ile ilgili güneş enerjisinin gereksinim duyulduğu havuz sistemi için aktif kullanımı ve depolanarak güneşin olmadığı saat ve günlerde kullanımı, kurulacak sistemlerin yapay zeka sistemleri ile desteklenmesi, meteorolojik datalardan yararlanarak birkaç hafta ilerisi için gerekli depolama ve buna bağlı olarak optimum çalışma şartlarının belirlenmesi gibi çalışmalar yapılabilir düşüncesindeyim.
Havuz sektörünün en önemli ihtiyaçlarından olan teknik eleman gereksiniminin karşılanması konusunda fakülteniz bünyesinde yürüttüğünüz çalışmalar var mı (Konferans, seminer vs)? Sektörün bu yöndeki taleplerine ne gibi çözümler sunuyorsunuz?
Havuz sektörü, projelendirilmesinden sağlıklı olarak işletilmesine kadar makine mühendisliğine en çok ihtiyaç duyan bir sektör konumundadır. Sektöre teknik eleman yetiştirebilmek, sektör ile makine mühendisliği bölümünün yakın bir ilişki içerisinde olmasına bağlıdır. Ben Antalya’da Akdeniz Üniversitesi, Makine Mühendisliği Bölüm Başkanı olarak sektörü ve bu sektörün aktörlerini tanımadığım gibi, bugüne kadar bölümümüze de konu ile ilgili herhangi bir iletişim olmadığını bu röportaj sayesinde derginiz aracılığı ile söylemek istiyorum. Sektör ile yakın ilişkimiz olmadan bu yöndeki talepleri belirlemek ve çözüm yollarını bulabilmek, sektör için doğru teknik elemanları yetiştirmek veya mevcut teknik elemanların teknik yeterliliklerini artırabilmek pek mümkün görünmemektedir.
Havuz sektörüyle ilgili olarak üniversite-sanayi işbirliğinin geliştirilmesi adına ne gibi iş birlikleri yapılabilir. Akdeniz Üniversitesi’nin bu yönde yürüttüğü çalışmalar hakkında bilgi verir misiniz?
Yukarıda da belirttiğim gibi, üniversite-sanayi iş birliğinin geliştirilebilmesi için sektörün bizleri, bizim de sektörü tanımamız çok önemlidir. Üniversitemizin bu yönde yürüttüğü ilk çalışma, sektörde önemli bir yere sahip olan derginizin benimle yapmış olduğu bu röportajdır. Umarım bu her iki taraf için de güzel bir başlangıç olur.
Son olarak neler söylemek istersiniz?
Havuz sektörü ülkemizde son zamanlarda kendini gösteren bir sektör olarak karşımıza çıkmakla beraber, henüz önünde kat etmesi gereken uzun bir yol vardır. Havuzların yaz-kış ve 24 saat açık olması, standartlara uygun olarak projelendirilip, doğru şekilde çalıştırılması, doğru derinliklerde inşa edilmeleri, sadece spor amaçlı değil, eğlence amaçlı olarak da kullanılabilmesi ülkemizin daha sağlıklı ve mutlu bireylere sahip olabilmesi açısından oldukça önemlidir. Ülkemizin bu sektörde hak ettiği yere, çok zaman geçmeden gelmesini gönülden diliyor, bu sektörü bugünlere getiren ve daha da ileriye taşıyacağına inandığım çalışanlarına başarılar diliyorum.
Bir cevap yazın