“Ülkemiz, Altyapıya Yapılan Yatırımlar Sayesinde Avrupa’da Söz Sahibi Konumuna Geldi”
Fenerbahçe Spor Kulübü’nün kariyeri başarılarla dolu Antrenörü Tuncay Itri Vanlı, Türkiye’de yüzme sporunun önemi ve gelişiminden, antrenörlük sürecinden ve bu alanda yapmış olduğu çalışmalardan Havuz&Sauna dergisine bahsetti. Yüzme sporunu tabana yaymak adına geliştirilen projelerde, antrenörlerin önemini vurgulayan Vanlı, “Yürütülen bu projelerde görev alan antrenörler konusunda, Türkiye Yüzme Federasyonu’ndan daha fazla destek alınması gerekiyor. Bu proje yüzme sporu için büyük bir altyapı tabanı oluşumuna zemin hazırlayacaktır.” dedi.
Öncelikle kendinizden ve spor kariyerinizden bahsedebilir misiniz?
Spor hayatımı aslında tamamen alerjik çocukluğuma borçluyum. Alerjik sıkıntılarımın yüzme ile çözülebileceğini tavsiye eden aile doktorumuzun yönlendirmesiyle başladım bu spora. Kısa sürede grup atladım. Yurt içinde ve yurt dışında katıldığım müsabakalarda çeşitli dereceler elde ettim. Üniversitede de (2004) Samsun 19 Mayıs Üniversitesi Beden Eğitimi Spor Yüksekokulu Öğretmenlik Bölümüne giriş yaparak hem eğitimime hem de antrenörlük kariyerime başlamış oldum. Ardından Marmara Üniversitesi Hareket ve Antrenman Bilimi Bölümünde yüksek lisansımı tamamladım. 2006 yılında başladığım Milli Takım Görevli Antrenörlüğünü, çeşitli kademelerde sürdürmekteyim. Mezuniyetimle beraber Türkiye’nin önde gelen çeşitli kulüplerinde antrenörlük yaptım. 2017 yılından beridir de Fenerbahçe Spor Kulübü’nde Antrenörlük kariyerime devam ediyor, aynı zamanda da Fenerbahçe Üniversitesi Spor Bilimleri Fakültesi’nde Öğretim Görevlisi olarak görev alıyorum.
Bugüne kadar küçük yaşta pek çok sporcunun elinden tuttunuz, onların kalbine dokundunuz. Antrenörlüğünü yaptığınız sporcunun yarıştan dereceyle çıkması size neler hissettiriyor?
Çocuklarla beraber fiziksel, mental ve duygusal olarak ciddi bir süreç paylaşıyoruz. Tabi ki beraber yaptığımız bu duygusal yatırım onların başarısı ile sonlanınca tarifsiz bir mutluluk ve gurura dönüşüyor. Hepsi benim gurur kaynağım, dereceleri konumları ne olursa olsun beraber zorlu bir çalışma temposu yürütüyoruz ve hepsinin çabası ayrı ayrı kıymetli.
“T.I.V. Swimming Performance, ilk günden bu yana hedeflerine ulaşmak için hayal kuran sporcuların hayallerini gerçekleştiriyor”
Çocukları spora yönlendirmek ve yüzme potansiyellerini arttırmak adına çalışmalar yürütüyorsunuz. Kurucusu olduğunuz T.I.V Performance Swimming bunların başında geliyor. Bu oluşumu kurmaktaki amaç ve hedeflerinizden, kuruluş sürecinden bahsedebilir misiniz?
Türkiye’de yüzme, kulüplere bağlı yürürken Avrupa ülkelerinde daha çok devlet ve okul yardımıyla ilerlemekte. Ayrıca elit sporcular da antrenörleri ile hedefe odaklı, küçük gruplar halinde çalışmaktalar. İşte biz de Türkiye’deki eksikliği gidermek adına radikal bir karar alarak T.I.V. Swimming Performance’ı kurduk. T.I.V. Swimming Performance ilk günden bu yana hedeflerine ulaşmak için hayal kuran sporcuların hayallerini gerçekleştirmelerine yardımcı olmakta. Tümü yüzme backgroundlu özenle seçilmiş olan diyetisyen, fizyoterapist, kondisyoner, montör, pilates eğitmeni, nefes koçundan oluşan ekibimiz, sporcuların hedeflerine adım adım ilerleyebilmeleri için onları hayaller kurmaya teşvik ediyor ve bu hayallerin hedeflere dönüşme evresinde de her an onların yanında yer alıyor. Sporcular için hazırlanan her program en ince ayrıntısına kadar planlanıp ekiplerimiz tarafından kontrol edilerek titizlikle uygulanıyor. T.I.V. Swimming Performance azim, istek, arzu ve tutkuyla sporcuların hayallerini gerçeğe dönüştürme imkânı sunuyor. Sporcuların en yüksek potansiyellerini gerçekleştirmelerinde ve hayallerine ulaşmalarında hem teknik altyapı ve düzenleme hem de mentörlük noktasında destek sağlıyoruz.
Yüzme sporu çocuklar için diğer spor branşlarına göre ne gibi avantajlar sağlıyor?
Bu avantajların en başında yüzmenin erken özelleşen bir branş olması geliyor. Temelinde yüzme olan çocuğun vücudundaki neredeyse tüm kas grupları aktif kullanılıyor ve diğer branşların tersine, yer çekimsiz ortamda çalışmamızdan dolayı fiziksel gelişimlerinde daha olumlu etkileri bulunuyor. Ayrıca yapılan araştırmalar yüzme sporunun diğer spor branşlarına göre vital kapasitenin de en fazla geliştiği branş olduğunu ortaya koymakta. Yüzme sporunun diğer branşlara göre bir diğer pozitif katkısı ise sporculara zihinsel dayanıklılık kazandırmasıdır. Yüzme gibi dayanıklılığın ve baskının yoğun olduğu bir branşta yüzücülerin yaptıkları bireysel havuz ve kara çalışmaları, rekabet ile başa çıkma ve gözlemlenen üst düzey müsabaka kaygılarını yönetirken bireysellik ile birlikte yaşları ile doğru orantılı olarak mental dayanıklılıklarının da arttığı gözlemlenmektedir. Ayrıca suda olmamızdan kaynaklı sakatlık riskinin minimum seviyede olması da bir diğer artısı olarak ön plana çıkmakta.
Antrenör olmaya ne zaman ve nasıl karar verdiniz? Bu kararı almanızda özel bir neden var mıydı?
Hikayemde bir de Ekonometri kısmı var aslında. Ekonometri bölümünü kazanıp ilk derslere girdiğimde aslında istediğim şeyin spor olduğu netleşmişti. Lisede yüzdüğüm dönemlerde hem gençliğimin verdiği haşarılık hem de mentör eksikliğinden istediğim noktaya gelememiş olmamın bende yarattığı motivasyon ile genç sporculara, o dönemde eksikliğini hissettiğim tüm bu destekleri sağlamak için antrenör olmaya karar verdim ve bu amaçla Beden Eğitimi ve Spor Yüksek Okulu’nda öğrenim gördüm.
“Yüzme sporunun temel prensibi, disiplin”
Yüzme sporunda disiplin kavramı önemli bir yer tutuyor. Sporcularınızın gündelik yaşantılarını disipline etmek için özel çalışmalarınız oluyor mu? Konsantrasyonlarını ve motivasyonlarını sürekli kılmak için ne gibi çalışmalar yapmaktasınız?
Tabii ki oluyor, yazılı olmayan bazı kurallarımız var. Sporun temel prensibi disiplin; yüzme için de başarı ve hedef odaklı olabilmek adına mutlaka sporcularımdan bu disiplini bekliyorum. Türkiye’de eğitim saatlerini göz önünde bulundurunca spor ile doğru planlama yapmazsanız, okul ile sporu birlikte sürdürmek imkânsız oluyor. O yüzden bu planlamaya dâhil olmak zorunda kalıyorum. Sosyal hayat ile sporculuk noktasında hem destek olmaya hem de yönlendirmeye çalışıyorum. Motivasyon konusuna gelince; sürekli kılmak, yüzme gibi monoton ve uzun vadeli planlamalar gerektiren bir spor branşı için maalesef çok zor ama sporcuları ulaşılabilir hedeflere odaklayarak veya motivasyon arttırmaya yönelik organizasyon ile destekleyici antrenman ortamı yaratarak bunu mümkün olduğunca yukarıda tutmaya çalışıyorum.
Türkiye yüzme sporunda nasıl bir konumda? Bu sporun gelişmesi ve yaygınlaşması adına yürütülen çalışmaları nasıl değerlendiriyorsunuz? Fenerbahçe Yüzme Kulübü’nün, kariyeri başarılarla dolu bir antrenörü olarak yüzme sporunun gelişmesi adına ne gibi tavsiyelerde bulunabilirsiniz?
Son yıllarda altyapıya yapılan yatırımlar sayesinde, Avrupa’da söz sahibi bir konuma gelmiş durumdayız. Devletimiz tarafından yürütülen yüzmeyi tabana yayma çalışmaları neticesinde, her yıl yüzme sporuna ilgi artmaktadır. Bu yapılan çalışmalarda görev alan antrenörler konusunda, Türkiye Yüzme Federasyonu’ndan daha fazla destek alınması, bu projenin yüzme sporu için büyük bir altyapı tabanı oluşturmasına zemin hazırlayacaktır. Bu sayede yüzmeye ilgili çocukların geleceğinin daha parlak olması da kaçınılmaz olacaktır.
Antrenör eğitim seminerlerinin artması, dünyadaki gelişmelerin yakından takibi ve paylaşımı, tesislerin yönetiminin işin ehli kişiler tarafından yapılması sonucunda yakalamış olduğumuz ivme hızla yükselecektir.
Son olarak neler söylemek istersiniz?
Bunları anlatma fırsatı yarattığınız için size, her zaman gurur kaynağım olan sporcularıma ve en büyük desteği ailelerine, ayrıca bizleri her zaman destekleyen ve ailemizden farkı olmayan Fenerbahçe Spor Kulübü’ne, Başkanımıza, Yönetim Kurulu ve Yüzme Şubesi Sorumlumuza, Sportif Direktörümüze özellikle teşekkür etmek isterim.
Bir cevap yazın