• Skip to main content
  • Skip to footer

0216 367 00 15

info@havuzsauna.com

  • Facebook
  • Google+
  • Instagram
  • Twitter
  • YouTube
Havuz Sauna

Havuz Sauna

Periyodik Sektörel Dergi

HAKKIMIZDA
ABONELİK
İLETİŞİM

  • ANA SAYFA
  • HABERLER
  • Dosya Konuları
  • RÖPORTAJ
  • MİMARİ
  • YENİ ÜRÜNLER
  • HAVUZ
  • SAUNA
  • PEYZAJ-TASARIM
  • E-DERGİ ARŞİV

ÜLKE EKONOMİSİ PANDEMİ, EKONOMİK KRİZ VE SEKTÖRE YANSIMALARI

Mayıs 21, 2021 by cigdem Leave a Comment

Spread the love

ÜLKE EKONOMİSİ PANDEMİ, EKONOMİK KRİZ VE SEKTÖRE YANSIMALARI

 Ülke ekonomisini ve sektöre yansımalarını değerlendirirken ekonomiyi etkileyen unsurları dikkate almamız gerektiğini düşünüyorum.

Ülkeyi yönetenlerin siyasi anlayışı, izlediği iç-dış politikaları, evrensel hukuka bağlılığı, demokrasi anlayışı, eğitim ve eğitim politikaları sanayileşme politikaları, Ar-ge’ye GSMH’den ayrılan pay gibi unsurlar, ülke ekonomisini doğrudan etkilemektedir. Ekonomik faaliyetler içinde bulunan tüm sektörler durumlarını değerlendirirken, uygulanan politikaları çok yakından takip ederek yaşamını sürdürebilmek için durum değerlendirmesi yapıp, sektörel bazda yeni stratejiler belirlemeleri gerekli ve zorunludur.

Günümüzde ülkelerin gelişmişliği; demokrasi, hukuk, eğitim politikalarına ve Ar-ge inovasyonel teknolojik yatırımların seviyesine ve sahip olduğu bilgi teknolojileri birikimine ve bu birikimin, üretim yatırımlarına yansıyarak dünya pazarlarında, rekabet gücü ve edindiği pazar paylarına bakılarak ölçülüyor. Bu açıdan ülkemizin ekonomik politikalarına baktığımızda Dünya ölçeğinde sıralamaya bile giremediğini görmekteyiz. Ülkemiz politikacıları bir zamanlar dünyanın 16.ekonomisine sahibiz diye övünüyorlardı, bugün 20.sırada bile değiliz. Bu sıralamanın da ağırlıkla tüketime bağlı ve ithalata ve ithalata dayalı ihracat verilerinden kaynaklandığını düşünüyorum.

Ülkemizin ekonomi politikası; kalkınma ve gelişmenin temeli olan Ar-Ge, inovasyonu içeren, teknolojik yatırımları esas almayıp inşaat sektörüne yönelmiştir. Dünyadaki örneklerinden de görüleceği gibi inşaat sektörü geçici istihdam ve kısa süren ekonomik canlılık sağlamanın dışında orta ve uzun vadede ülke ekonomilerine kalıcı etki yaratmadığı gibi, bu politikada ısrar etmenin, sosyolojik problemlere neden olduğu görülmüştür. Bu gün geldiğimiz noktada da bu politikaların olumsuzluğu görülmüştür.

İnşaat sektörünün temel ekonomik politika olarak değerlendirmesi, bunun yanında çevre ve ekoloji problemlerinin dikkate alınmaması, çılgın projeler diye adlandırılan bilimsel değerlendirmeden uzak projelerde ısrar edilmesi, ülkemiz ekonomisi ve geleceği adına olumsuz bir durumdur.

Pandemi sürecinin Dünyada ve ülkemizde yarattığı kaos ve belirsizlik, ülkemizin yapısal ekonomik problemlerini daha da derinleştirmiştir. Pandemi ile birlikte ortaya çıkan ekonomik ve sosyal kriz veya buhran diye değerlendireceğimiz bu durumun, pandemi ile birlikte, yapısal bir durum olduğunu, derinleşebileceğini, krizin süresinin iç ve dış politikalarla değişeceğini bilip, sektör olarak yaşamımızı idame ettirebilmek için bir dizi önlemler almamız gerekmektedir. Durum değerlendirmesi yaparken, dış borcu toplamda 450 Milyar dolara, yani yaklaşık GSMH nın % 58 ine ulaşması ve her yıl yaklaşık GSMH nın % 25 i borç yenilemesi yapması gerektiğini dikkate almalıyız.

Havuzculuk sektörünü çok yakından ilgilendiren ve ülke ekonomisi açısından öncü sektör kabul edilen Turizm sektörü, pandemi öncesi yaşanan olumsuzluklar varken, pandemi sonucu daha da olumsuz etkilenmiştir Aslında sektör örgütlenmelerinin hem ülke ekonomisi açısından hem de sektörün geleceği açısından izlenen Turizm politikalarına müdahale yollarını aramaları, öneriler getirmeleri gerekiyor.

Ekonominin yapısal problemleri ve pandeminin getirdiği problemler sonucu yaşadığımız krizi ve nedenlerini tespit edip önlemlerimizi belirlerken, dış dünyadaki ekonomik gelişmeleri ve bizim ekonomimize olumlu- olumsuz yapabileceği etkilerini de sektör olarak yakından izlememiz gerekiyor.

SEKTÖREL DURUM:

Ağırlıkla inşaat, turizm, spor, eğitim yatırımları ile büyümesini ve idame etmesini sağlayan sektörümüz, içinde bulunduğumuz yapısal problemlerden kaynaklanan kriz ile ciddi bir şekilde etkilenmiştir. Sektördeki olumsuz etkilenme, iç pazarı daraltmış dış pazarlarda yapılan müteahhitlik hizmetlerindeki azalmaya bağlı olarak iç ve dış pazarda haksız rekabetin daha da artmasına neden olmuştur.

Havuzculuk sektörü,  yaklaşık 40 yıllık geçmişine rağmen, kendi iç hukuku ve etik değerlerini oluşturamamış, çağdaş, pazar koşullarını analiz edememiş ve sektörde olması gereken KUVVETLER AYRILIĞI ilkelerini hayata geçirememiştir. Sektör bileşenleri; Standartlara uymanın, insan ve toplum sağlığı ile doğrudan ilgili olduğunu, dolayısı ile sektörün güvenirliğini ve geleceğini yakından ilgilendirdiğini kavrayamamıştır.

Ekonomideki yapısal problemlerin yanında, İktidarın izlemiş olduğu politikalar var olan değer yargılarını, toplumun ortak değerlerini erozyona uğratması ile genel olarak, ekonomik faaliyet gösteren tüm sektörlerde etik problemleri yaratmıştır. Ancak bu erozyon, kurallarını etik değerlerini oluşturamamış havuzculuk sektörünü daha derinden etkilemiştir.

SEKTÖR EKONOMİK OLARAK NASIL RAHATLAR:

Yukarda izah etmeye çalıştığım gibi; sektörün kısa ve orta vadedeki durumu ülke ekonomi ve siyasi politikalarına doğrudan bağlı olmakla birlikte, ülkeyi yönetenlerin krizin etkisini azaltabilmek için, öncelikle demokrasi, hukukun üstünlüğü, bilimsel eğitim, insan hakları gibi temel konularda politikalarını değiştirmeleri gerekmektedir. Bu değişiklik kısa vadede uluslararası yatırımların ülkemize yönlenerek nefes almamızı sağlayabilir. Orta ve uzun vadeli politikaların belirlenmesi ise yukarda kriz nedenleri arasında sıralamıştık.

Bu ortamda Havuzculuk sektörü olarak krizden en az etkilenmek ve ayakta kalabilmek için öncelikle sektör derneğinin organizasyonu ile bir dizi önlem almak ve bunları hayata geçirebilmek için ortak çaba göstermek gerekir. Bu anlamda sektörümüzün tek örgütlü yapısına, yani UHE’ye önemli görevler düşmektedir.

Herkesin bildiği gibi çağdaş toplumlarda, insanların ve işletmelerin karşılaştığı sorunları tek başına çözebilmesi mümkün değildir. İnsanlar ve işletmeler sorunlarını bir araya gelerek oluşturdukları dernek, oda gibi yasal kurumlarla dile getirir. Özellikle sektörlerin örgütlenmesi bir araya gelerek taleplerini dile getirmesi, kriz dönemlerinde daha da önem kazanmaktadır.

Derneğimiz UHE’nin, bu kriz koşullarında, sektörün sorunlarını üyeler ile bir araya gelerek çağdaş örgütlenme anlayışları doğrultusunda sektörün taleplerini ve çözüm önerilerini dile getireceğini umuyorum.

Sektörde bir araya gelecek firmaların krizden ve pandemi koşullarından en az etkilenmek için neler yapması gerektiğini şöyle sıralayabiliriz.

1-Öncelikle ülke ekonomik durumunun gerçekçi tespitini yapmak ve sektör analizi çalışmaları yapması gerekiyor.

2-Mevcut iç pazar envanterini çıkarmak. (Olası yatırımların değerlendirilmesi)

3-Yeni yatırımların olmadığı değerlendirmesine bağlı olarak mevcut tesislerin yenileme çalışmalarını ve ülke potansiyelini belirlemek için çalışmalar yapmak.

4-Yenileme çalışmalarını; enerji tasarrufunu teşvik edici stratejiler belirleyerek ve uygulanabilir planlara dönüştürerek kamuoyuna duyurmak için çalışmalar yapmak. (Hazırlanan raporların gazete ve diğer kitlesel iletim araçları ile duyurusu yapılabilir)

5-Yenileme çalışmaların gerekliliğini diğer sektör dernekleri ve birlikleri ile bir araya gelerek ülke genelinde; panel, konferans gibi etkinlikler planlamak.

6-Yenileme çalışmalarının gerekliliğini, hazırlanacak dosyalar ile ilgili bakanlık birimlerine iletip konuya ilişkin yönetmelikler hazırlanması için çalışmalar yapmak.

7-Dış pazarlara yönelebilmek için, araştırma yapmak veya yapılan araştırmalardan faydalanarak, ürün ve hizmet sunulacak bölgeleri, ülkeleri belirlemek.

8-İşletmelerin; vergi, harç, enerji gibi sabit maliyetlerini azaltabilmek için Merkezi hükümetle ilişkiye geçmek.

9-İhracaatı kolaylaştırmak ve geliştirmek için, diğer sektör dernekleri, ticaret odaları, ihracatçılar meclisi gibi kurumlarla iş birliği içine girmek.

10-Ürün ve hizmet bazında hedef seçilen bölge ve ülkelerde rekabet gücünü artırabilmek için ihtiyaçları belirleyip Merkezi hükümetten ısrarla talep etmek lazım.

11-Hedef seçilen bölgeler ve ülkelerde düzenlenecek fuarlara katılmak için KOSGEP ve diğer kuruluşlardan en az maliyetli destekler almak için çalışmalar yapmak.

12-Sektör bileşenleri ETİK değerleri ve KUVVETLER AYRILIĞI ilkelerini hayata geçirebilmek için ciddi çaba göstermesi gerekli ve zorunludur.

Pandemi koşullarında ve Kriz ortamında yukarda yapılması gerekenlere birçok şey eklenebilir, çıkartılabilir, hatta bu sıralananların birçoğu yapılıyor da olabilir. Ancak sektör içindeki firmalar arası dayanışmanın güçlendirilerek ortak hareket edebilme kabiliyetinin geliştirilmesinin önemini özellikle vurgulamak istiyorum. Sektör içinde bulunan firmaların etik değerleri ön planda tutarak haksız rekabetin önüne geçmek için özenli ve dikkatli davranması gerekir diye düşünüyorum.

Üzeyir Uludağ
Makine Mühendisi.

 

 

Category iconSektörden Haberler

Reader Interactions

Bir cevap yazın Cevabı iptal et

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir


sekiz + iki =

Dergimize reklam vermek ister misiniz?

Markanızın tanıtımını yaparak sektördeki yerinizi sağlamlaştırın...

İLETİŞİM

Footer

Merkez

İdealtepe Mahallesi Denizciler Sokak
No: 14/5
Maltepe / İSTANBUL

0216 367 00 15

info@havuzsauna.com

Künye

İmtiyaz Sahibi
Bayram Yıldız
bayram@havuzsauna.com Genel Yayın Yönetmeni
Sanem Ataman Yıldız
Editör
Çiğdem Kurut
cigdem@havuzsauna.com Sosyal Medya ve Data Yönetim Sorumlusu
Alihan Kurut alihan@havuzsauna.com Grafik Tasarım
Emin Petek

Lokasyon

  • Facebook
  • Google+
  • Instagram
  • Twitter
  • YouTube

Copyright © 2023 Kariyer Medya Yayıncılık Reklamcılık ve Tanıtım Hizmetleri