Su Yalıtımı İhmal Ediliyor
Yarım asırlık faaliyetiyle sektörde söz sahibi olan Kar Group bünyesinde üretim yapan Karkim, yaşam alanlarının gizli kahramanı olmaya devam ediyor. Karkim, mühendislik, teknoloji yoğun ürünler ve entegre çözümlerle kolay, hızlı, çevre dostu, kolay uygulanabilir ürün tercihleri için arz ve talebi buluşturan pazar platformları kurmaya odaklanmış durumda. Yapı kimyasalları sektöründe yüksek teknolojik yeni ürünleri Ar-Ge çalışmalarıyla destekleyen Karkim’i, Satış Müdürü Ata Şamil Namlı, Havuz Sauna Dergisi’ne anlattı.
Öncelikle Karkim Yapı Kimyasalları, ürün grupları ve buradan hareketle havuz sektörüne sunduğunuz ürün ve çözümlerinizden bahseder misiniz?
Gebze/Kocaeli’de yatırımına 2011 yılında başlanan fabrikamız, aynı yılın sonunda kuru karışımlı çimento esaslı yapı harçları üretimini gerçekleştirdi. Ürünler, Gebze fabrikamızda 2 bin 400 m2 kapalı, 5 bin m2 açık stok alanı, Elazığ fabrikamızda ise 3 bin 200 m2 kapalı, 10 bin m2 açık stok alanı ile tam otomatik dolum, paketleme ve paletleme sistemi ile günlük bin ton kapasite ile üretilmekte.
Ürettiğimiz ürünler; inşaat sektörünün önemli bir yan kolu olan yapı kimyasalları, beton ve harç katkıları, çimento esaslı su izolasyonu, poliüretan, bitüm ve akrilik esaslı su izolasyonu, epoksi esaslı zemin kaplama sistemleri, ısı yalıtım yapıştırıcıları ve sıvaları, mineral esaslı kaplama sıvaları, seramik yapıştırıcıları, derz dolguları, tamir harçları ve zemin kaplamaları, restorasyon grubu gibi alt grupları kapsıyor.
Karkim olarak son teknoloji ile ürettiğimiz ürünlerimizi etkin Ar-Ge çalışmaları ile destekliyoruz. TSE ve CE belgeli ürünlerimiz ile sektörün ve tüketicilerin ihtiyaç ve beklentileri doğrultusunda, onlara konforlu, dayanıklı ve uzun ömürlü yaşam alanları yaratmaya katkıda bulunmak amacındayız.
Su yalıtımlı beton ve su yalıtımı temelde olduğu gibi yapının her yerinde önem taşıyor. Özellikle Karkim için su yalıtımı nedir? Karkim, ürünleri ile projelerde su yalıtımı konusunda nasıl çözümler sunar?
Yükleniciler, giderek artan maliyetlerden dolayı birincil olarak ısı değerlerini düşündükleri için, yalıtım denildiğinde akla ilk olarak ısı yalıtımı geliyor. Su yalıtımı, Türkiye’de yapı sektöründe alanında ihmal edilen konuların en başında geliyor.
Su yalıtımı, öncelikli olarak en temelde başlar. Bir yapı inşa etmeye karar verdiğimizde, ilk eylemimiz yapının yapılacağı arsayı seçmektir. Arsayı bulduğumuz andan itibaren ise yapılacak eylem temel atmaktır. Temel atma fikriyle birlikte, zemin etüdüne bağlı olacak şekilde su yalıtımı yapmak bir zorunluluktur ve doğru yapılan bir su yalıtımı hayat kurtarır. Eğer bir binanın yapımı sırasında, henüz daha temel atma aşamasındayken yeterli kalite ve doğru işçilikle bu eyleminiz desteklenmemiş ise malesef geri dönüşü olmayan bir sürecin de ilk adımını atmış olursunuz.
Temelden başlayarak, yapının dış ortamdan alabileceği yeraltı sularını, yağmur sularını ve yapının dış cephesinden gelecek suyu, doğru bir yalıtım sistemi ve doğru işçilikle engellemek gerekir. Temel ve çatıdaki su yalıtımı, yapının içindeki banyo, mutfak, balkon, teras gibi alanların su yalıtımı ile desteklenmelidir. Su yalıtımı binanın her noktasında yer almalıdır.
Karkim, 52 yıllık Kar Group tecrübesiyle, temel yalıtımında kullanılan kristalize beton katkılarından, çimento, epoksi, poliüretan, bitüm, ve akrilik esaslı su yalıtım ürünleriyle yapının her aşamasındaki su yalıtım uygulamalarına kadar, ürünleri ve proje bazlı özel teknik ekipleriyle sektöre destek vermekte ve çözüm sağlamaktadır.
Sizin de bildiğiniz üzere havuzlar, saunalar, Spa’lar insan yaşam konforu açısından büyük önem taşıyor. Ancak bunları projedeki lüksler diye de nitelendirebiliriz. Bu nedenle önce havuzun inşaat aşamasında iken su yalıtımının önemini, sonra da Karkim’in havuz sektörüne sunduğu ürünlerinin teknik ve uygulama prensiplerini anlatır mısınız?
Havuz, sauna, spa gibi alanlarda su yalıtımı, diğer betonarme yapılarda da olduğu gibi en temelde başlamalıdır. Betonarme duvar ve zeminler tek başına su sızıntısını engelleyecek özellik taşımaz. Bu sebeple yapıların en temelinde, beton dökümü aşamasında su yalıtım katkıları ve malzemeleri kullanılmalı, ardından su tahliye delikleri, su girişleri, pencereler, beton yapıdaki duvar ve zemin birleşim yerleri gibi özel noktalar sızdırmazlığı sağlamak açısından çimento, epoksi, poliüretan, bitüm veya akrilik esaslı ürünlerle desteklenmelidir.
Özellikle yüzme havuzlarında sızdırmazlık çok önemlidir. Yapı birleşim yerleri sızdırmazlık açısından oldukça zayıftır. Ayrıca betonarmede oluşabilecek çatlaklar da su sızıntısını kolaylaştırır. Havuz içi yüzeylerine yapılacak seramik ve derz dolgu uygulamaları ise tek başına su yalıtımı sağlamamaktadır. Alanında uzman olmayan kişilerce bilinçsiz bir şekilde kullanılan havuz kimyasalları, zaman içinde yüzme havuzlarındaki derz dolgularını aşındırabilir. Bu durumda seramik yapıştırıcısı da zamanla özelliğini koruyamaz ve kabarmaya başlar.
Tam da bu nedenlerle doğru malzemelerin seçimi ve doğru bir şekilde uygulanması havuzların ömrünü uzatmada kritik rol oynar. Örneğin tam elastik ve klor dayanımlı su yalıtımı malzemesi uygulanması, havuz kimyasallarına karşı dayanıklı derz kullanımı ya da seramiklerin su basıncına dayanıklılığını artıran yüksek performanslı seramik yapıştırıcılarının tercih edilmesi gibi.
Karkim, hem negatif hem de pozitif yönlü su yalıtımı sağlayan ürünleriyle havuz yalıtımına temelden başlayarak son aşamaya kadar çözüm sağlar. Karkim’in ürün ağacındaki tüm ürünler, ürünlerin bağlı bulunduğu standartlardaki teknik gereklilikleri referans alarak önce kalite prensibi ile hizmete sunulmaktadır.
Seramik yapıştırıcı ürünleriniz de havuz ve sauna sektörüne sunduğunuz ürünler arasında. Bu kategorideki ürünlerinizden bahseder misiniz?
Betonarme yapısı tamamlanmış bir havuzu düşünecek olursak; yalıtımını kabaca dört gruba ayırabiliriz. Birinci aşamada diğer uygulamalarda da olduğu gibi köşe birleşim noktalarının betondaki çatlak ve düzensizliklerin tamiratı ve sızdırmazlığının sağlanması. İkinci aşama; uygun bir astar ile uygulama yüzeylerinin astarlanarak su yalıtımına uygun hale getirilmesi. Üçüncü aşama; su yalıtım uygulamasının yapılması, dördüncü aşama; seramiklerin yapıştırılması ve derz dolguların uygulanmasıdır. Dördüncü aşamada kullanılan TSE ve CE belgeli çimento esaslı, yüksek yapıştırma gücü, yüksek elastikiyet özelliğine sahip ürünlerimiz sektörde önemli bir yere sahiptir. Kayma özelliği azaltılmış, çalışma süresi uzatılmış bu ürünlerimiz aynı zamanda, ısı değişikliğine, suya ve dona dayanıklıdır. Havuz ve ıslak ortamlarda kullanılan seramik yapıştırıcılarımız, havuz kimyasallarına ve bakterilere dayanıklı, iç ve dış ortamlarda 1-6 mm derz alanlarında uygulanabilen, elastik, suya ve ısı değişiklerine dirençli, su itici derz dolgularımız ile de sektöre hizmet sağlamaktayız.
İnovatif ürünler noktasında rakiplerimizden farklılaşmayı hedefliyoruz
İnşaat sektörünün önemli bir yan kolu olan yapı kimyasalları alanında geniş bir ürün yelpazesinde üretim yapıyorsunuz. İnovatif ürünler noktasında dünya çapında nasıl bir konumdayız?
Yalıtım sektöründeki karmaşık ve zor ihtiyaçları olan müşterilerimize, mühendislik, teknoloji yoğun ürünler ve entegre çözümler sunmaya çalışıyoruz. Diğer yandan da kolay, hızlı, çevre dostu, uygulama maliyetinde olumlu fiyat/performans beklentisinde olan müşterilerimiz için arz ve talebi buluşturan pazar platformları kurmaya odaklanıyoruz. Bu stratejiyi sürdürülebilir kılmanın en önemli şartı, hem iş yapış şeklimizi hem de iş süreçlerimizi ve yapılanmamızı yeni dünyanın gerçeklerine uyumlu şekilde dönüştürmek. Bu kapsamda Ar-Ge çalışmalarımızla inovaktif ürünler noktasında rakiplerimizden farklılaşma hedefi içerisindeyiz.
Karkim olarak Ar-Ge alanında, inovatif ürün ve hizmet geliştirme konularında önümüze iddialı hedefler koyduk. Yenilikçi teknolojiler yaratmak ve bu teknolojileri bünyemize adapte ederek Ar-Ge faaliyetlerini planlayıp, yürütmeyi amaçlıyoruz. Elde ettiğimiz sonuçları fikri ve sınai haklar politikalarıyla koruyarak, sektöre fayda sağlamayı planlıyoruz.
Yapı kimyasallarının doğru kullanımının yapıya katkısı nedir. Yapı kimyasallarının kullanımı konusunda yeterli bilgi ve bilince sahip miyiz? Bu alanda yürüttüğünüz eğitim çalışmaları var mı?
Deprem bölgeleri haritasına göre, ülkemizin yüzde 92’sinin deprem bölgeleri içerisinde yer aldığını, nüfusumuzun yüzde 95’inin deprem tehlikesi altında yaşadığını biliyoruz. Ayrıca büyük sanayi merkezlerinin yüzde 98’i, barajlarımızın yüzde 93’ünün de yine deprem riski ile karşı karşıya bulunduğunu unutmamalıyız. Deprem kuşağında yer alan ülkemizde geçmişte büyük acılar yaşadık. Ülkemizde nüfus artışının yanında kontrolsüz arazi kullanımı, plansızlık, hatalı ve denetimsiz inşaat yapım süreçleri, yetersiz altyapı hizmetleri gibi çevreyi olumsuz yönde etkileyen uygulamalar söz konusu. Yapı kalitesini her yönü ile artırmak ve çevreci binaların inşasının önünü açmak, depremin yaşamımızı tehdit eden olumsuz etkilerini de azaltacaktır.
Betonarme bir yapı yapılırken en temelden çatıya kadar muhakkak doğru ürünler kullanılmalıdır. Örneğin doğru yapılmamış bir su yalıtımıyla, binalarımız içten içe çürüyerek korozyona uğrar.
1999 depreminde, binaların % 64’ ünün korozyon ve yanlış malzeme seçimi nedeniyle yıkıldığı hala hafızalarda. Bu nedenle yapı kimyasallarının doğru kullanımı sadece yapı ile alakalı değil, direkt insan hayatı ile ilgili hayati bir konudur. Doğru yapı kimyasallarının yine doğru uygulamalarla desteklenerek kullanılması, yapının ömrünü uzatmakla beraber, konforlu yaşam alanları da sağlayacaktır. Bu bağlamda bir yandan toplumsal farkındalığı artırmaya, bir yanda da yaptığımız eğitim ve seminerlerle kalifiye eleman azlığını azaltmaya çalışmaktayız.
Yüzme havuzlarında ve spalarda gerek ısı gerekse su yalıtımı neden çok önemli?
İçerisinde bulunduğumuz yüzyılda, modern ve çağdaş kentleşmenin sonucunda peyzaj gereksinimleri havuz kullanımını giderek artırmaktadır. Havuzlarda ise uzun süre su teması vardır. Havuzların içerisindeki su, kullanım alanına göre tatlı, tuzlu, sıcak, soğuk veya kimyasal takviyeli olabilir. Bu özelliklere göre havuzun yapımında kullanılan yapısal malzemelerin doğru seçilmesi önemlidir. İçerisinde yüksek miktarda su depolanan havuzların bu amaçlarını sürdürebilmesi için yapısal kısmının da amaca uygun tasarım ve kalitede üretiliyor olması gerekmektedir. Havuz hizmet verdiği süre içerisinde yüzeyleri pozitif basınca maruz kalırken, kullanılmadığı kış aylarında boş havuz negatif basınç ile karşılaşmaktadır. Bu çift yönlü basınçlara havuzların yapısal olarak hazır olması gerekmektedir.
Ayrıca kış aylarında yaşanacak olası donma durumlarına karşı havuz yapı elemanlarının bu ısıl değişimlere karşı dayanıklı olması gerekmektedir.
Havuzların uzun ömürlü, sağlıklı ve hijyenik olması için havuz su yalıtımı önemlidir. Duvarın zeminle birleştiği noktalar, hijyen için kullanılan başta klor olmak üzere tüm kimyasal katkıların deforme ettiği alanlar, pozitif ve negatif basınca maruz kalarak kalitesini kaybeden seramikler elden geçirilmeli, soğuk havalarda don tehlikesine karşı havuz su yalıtımı uygulaması ile dayanıklılığı arttırılmalıdır.
Doğru bir yalıtımla yüzme havuzlarında da enerji tasarrufunun maksimum düzeyde sağlanacağı bir gerçek. Mevcut bazı uygulamalarda yaşanan bu eksiklikler konusunda neler söylersiniz?
Günümüzde yapılarda yalıtım algısı, hem üretim hem de tüketici yaklaşımlarında artık kanıksanmaya ve yerleşmeye başlamış durumda. Yalıtım, en çok ısı izolasyonu ile ön plana çıkmaktadır. Ancak bununla birlikte su, ses, yangın izolasyonu da bir o kadar önemlidir. Yalıtım enerji tasarrufu ve enerjinin verimli kullanımını da hedeflemek bilinciyle, her alanda bir bütün olarak ele alınmalıdır. Sunulan yapısal güvenlik ve konforun en üst seviyede ve sürdürülebilir kılınması için bu bir gerekliliktir. Olmayan ya da yanlış yapılan su yalıtımı ısı yalıtımını da etkisiz kılar.
Tüm bunlara ek olarak Bina Yangın Yönetmeliği, Isı Yalıtım Yönetmeliği ve/veya Deprem Yönetmeliği arasında uyumsuzluklar var. Bu nedenle de tüm yönetmelikleri aynı çatı altında bir araya getirecek bir ‘Yapı Yasası’ ivedilikle oluşturulmalı ve bu bağlamda kalifiye elemanlar yetiştirilmelidir.
Yeni ürün geliştirmede ArGe yatırımlarına büyük önem verdiğinizi biliyoruz. ArGe çalışmalarınız hakkında bilgi verir misiniz?
Yapı kimyasalları alanında ürün gamı çok geniş olan bir yapılanma içerisindeyiz.
Temelde yalıtımı sağlayan beton katkılarımız, çimento esaslı su yalıtımında geçirmezliği sağlayan çimento esaslı yalıtım ürünlerimiz, soğuk uygulamalı tek ve çift bileşenli epoksi, poliüretan, bitüm esaslı su yalıtım ürünlerimiz mevcut. Suyla teması kesen akrilik esaslı, epoksi esaslı boyalar, polyurea kaplamalar ile uzun yıllar sızdırmaz ve hijyenik havuz ortamı sağlamak adına son teknoloji ile ürettiğimiz ürünlerimizi etkin Ar-Ge çalışmaları ile destekliyoruz.
Son olarak su yalıtım sektörüne dolaylı yoldan katkı sağlayacak olan sıvı polikarboksilat hammaddesinin Karkim bünyesinde üretimine başlamasıyla hem dışa bağlılığımızı azaltmış hem de yerli ve milli üretime geçmiş bulunmaktayız.
Konforlu, dayanıklı ve uzun ömürlü yaşam alanları yaratmada yapı kimyasallarının önemi nedir?
Tüm insanlar, güzel, sağlıklı, güvenli ve enerji tasarruflu yapılarda yaşama imkanına sahip olmalı.
İnsanoğlu tarihsel süreç içerisinde soğuktan, sıcaktan ve çeşitli tehlikelerden korunmak için değişik barınaklar yaptı. Tarihten bugüne gelinen noktada modern dünyada toplu yaşam alanları oluşturmak için çok katlı yapılar inşa ediyoruz. Geçmişte kullanılan genellikle kısa ömürlü ve dayanıksız malzemeler ise birçok yönüyle daha dayanıklı, uzun ömürlü ve sağlıklı malzemelerle yer değiştiriyor. Günümüzde, performans ölçüm ve belirleme için gelişmiş ürün ve uygulama standartları kullanılıyor. Yapılarda standartlara göre üretilmiş, kaliteli, gelişmiş malzemelerin kullanımı son derece önemli. Bu noktada yapı statiği için çözümler ve tasarım ne kadar önemli ise yapılan uygulamaların gerçek ömür uzunluğunda kullanılabilmesi, koruma ve bakım çalışmalarını da önemli kılıyor. Örneğin, korozyon etkisi özellikle denize yakın bölgeler için aktif su ile temasının ötesinde, havada bulunan iyonların beton tarafından emilimi ile bile mümkün. Bu nedenle yapı kabuğunu bir zırh gibi saran dış cephe ısı yalıtım sistemleri su yalıtımı ile birlikte, korozyona karşı da yapılarımızı korumaktadır. Çift ve tek komponentli su yalıtım ürünleri ile ıslak hacimlerdeki sızdırmazlıklar kontrol altına alınmaktadır. Nefes alabilme kabiliyeti yüksek dış cephe ısı yalıtım sistemleri ve makineli sıvalar ile nem ve küften uzak, sağlıklı ve konforlu yaşam alanları oluşturulabilmektedir. Tüm bu uygulamalar ise son teknoloji ile üretilen ‘yapı kimyasalları üretimi’ ile mümkün olmaktadır.
Kimyasal denince akla ilk olarak sağlığa zararlı maddeler geliyor. Çevreci, sağlığa dost yapı kimyasallarıyla buluşmak mümkün mü? Sizin bu yönde çalışmanız var mı?
Önem verdiğimiz konuların başında, çevreci bir anlayışla doğaya zarar vermeden, tamamen doğal malzemelerden üretilmiş ürünlerimizin kullanıldığı konforlu ve dayanıklı yapıların, nesiller boyu sağlam ve sağlıklı olarak aktarılmasına yardımcı olmak gelmektedir.
Günümüz dünyasında insanlar kapalı alanlarda daha çok vakit geçirme eğilimindedir. Bu nedenle, iç mekan hava kalitesi ve duvarlarda ve zeminlerde iç mekan tesisat malzemelerinden kaynaklanan emisyonlar giderek daha önemli hale gelmektedir. Sağlıklı bir yaşam ortamı ve “temiz” bir iç ortam havası elde etmek için, zemin döşemesinde kullanılan malzemelere ve yalıtım panelleri, yapıştırıcılar veya sızdırmazlık malzemeleri gibi yapı ürünlerine dikkat etmek esastır. Bu malzemeler zaman içinde çözülmeden veya bozulmadan kalmalı, ortama geçmemeli ve geri dönüştürülebilir olmalıdır. Bu kapsamda Karkim bünyesinde üretilen ürünler düşük emisyon değerine sahip olup, en katı standartları ve emisyon limitlerini karşılar ve bağımsız denetim kuruluşları tarafından sürekli olarak izlenirler.
Bu sebeple ARGE faaliyetlerimizi, her zamanki araştırmacı kimliğimizle devam ettirmekte, hep daha iyisine ulaşmak adına yeni ve güncel formüller üzerinde sürekli çalışmaktayız.
Sektör olarak hammadde temini noktasında sıkıntı yaşıyor musunuz? Bu konuda dışa bağımlılığınız söz konusu mu?
Faaliyetini 52 yıllık tecrübesi ile devam ettiren Kar Group bünyesinde yer alan Karkim Yapı Kimyasalları, Kar Group’un entegre oluşumlarından biridir. Kar Agrega, Kar Kireç, Kar Asfalt, Kar Beton gibi kardeş firmalarımız birbirinin tedarikçisi konumundadır. Bu noktada önceliği kardeş firmalarımızın ihtiyaçlarına vererek sektöre hizmet vermekteyiz. Bu da hammadde temini konusunda dışa bağlılığımızı önemli ölçüde düşürmekte ve hatta sektördeki rakiplerimizin önüne geçirmektedir.
Bir cevap yazın