Su Benim Vazgeçilmezim
Hepimiz Merve Tuncel’i kısa kulvar dünya gençler rekorunu kırmasıyla, 400 metre serbest yarışta, olimpiyat A barajını geçmeyi başarmasıyla tanıdık. Merve Tuncel başardıkça biz sevindik, gururlandık. Ve kendisiyle Havuz&Sauna Dergisi’ne özel bir söyleşi yaptık. Henüz lise öğrencisi olan Merve, yüzmeye nasıl başladığını, bu başarıyı nasıl elde ettiğini, hedeflerini dergimize anlattı. İşte güzel yüzücümüzün başarı hikayesi…
Öncelikle sizi tanıyabilir miyiz?
2005 yılında Ankara’da doğdum. İlkokulumu Yeni Mahalle İlçesi’nde Nasrettin Hoca İ.Ö.O’nda okudum. Ortaokulu Batıkent Prof. Dr. Mehmet Sağlam Ortaokulu’nda okudum. Lise tahsilime halen Mehmet Nermin Çekiç Anadolu Lisesi’nde devam etmekteyim. 10. Sınıf öğrencisiyim. Kitap okumayı, doğayı, hayvanları seviyorum. Bu arada bir kedim var. Kedim pandemi sürecinde stresimi atmamda en büyük yardımcım oldu. Yüzmek ise en büyük tutkum.
Yüzmeyle nasıl tanıştınız? Yüzmeyi bir spor dalı, hatta yaşam tarzı olarak seçmenizdeki etkenler nedir?
Çok küçük yaşlarda sürekli suyla oynarmışım. Annem bu sevgimi fark edince bana sürekli suyla oynayabileceğim ortamlar hazırlar, orada vakit geçirmemi sağlarmış. Bu ortam bazen bir oyun havuzu bazen de kovanın içi olurmuş. Hatta kovanın içerisinde suyla saatlerce oynadığım anı da fotoğraflamış. Baktıkça hala gülerim. Daha sonra bu işin sonunun gelmeyeceğini düşünerek beni dört yaşında bir yüzme havuzu tesisine kaydettirmiş. Belki de yüzmede başarılı olabileceğimi taa o yaşlarımda fark etmiş. Beş yaşında Yeni Mahalle Belediyesi’nin takım yüzücüsüydüm. Yüzme hayatım böylece başlamış oldu.
Bu süreçte zaman zaman zorlandım. Mesela ilk yarışımı hiç unutamıyorum. O gün yarışı tamamen unutmuş, uyuyordum. Hocam annemi arayıp derhal yarışların yapılacağı tesise gelmemiz gerektiğini söylemiş. Annem beni apar topar hazırladı. Tesislere ulaştığımızda yarışım başlamak üzereydi. Yani havuza girer girmez yarışa başlayacaktım. Tribünden hakemlerin yanına nasıl indiğimi bilmiyorum. Yüzdüm ve üçüncü oldum. Üçüncülükle ilk madalyamı da almış oldum. Büyük bir heyecan yaşamıştık.
Türkiye Arena Kulüpler Arası Kısa Kulvar Genç ve Açık Yaş Yüzme Şampiyonası’nda gençler dünya rekorunun yeni sahibi oldunuz. Sizi bu başarıya götüren süreçten bahseder misiniz?
Bu süreç çok uzun ve meşakkatliydi. Çünkü ben küçük yaştan beri lisanslı bir sporcu olmanın gereklerini aynen yapıyordum. Antrenman kaçırmadan, antrenörlerimin her dediğini çok dikkatli dinleyip uyguladım. Bu sürede her şeyim planlıydı. Okulum, yüzmem, uyku saatlerim, gezmem… Antrenmanlarda her hafta toplam 75 kilometre yüzüyorum. Sabah 5’te kalkıp antrenmana gittiğim çok olmuştur. Ama yaşadığım tüm zorluklar bana başarıyı getirdi. Disiplinli, planlı çalışmamın karşılığını aldım.
Olimpiyat kotasını da aldınız. Olimpiyatlara nasıl hazırlanacaksınız ve neyi hedefliyorsunuz?
1500 metre serbestte olimpiyat kotası aldım. Arnavut asıllı İtalyan Antrenörüm Gjone Shyti’nin programını uygulayarak aynı disiplinle yoluma devam ediyorum. Bu sürecin de zor ve meşakkatli olacağını biliyorum. Antrenmanlarımı aksatmadan, yine disiplinli ve planlı bir şekilde olimpiyatlara hazırlanacağım. Burada beni daha büyük bir sorumluluk bekliyor. Olimpiyatlarda elimden gelenin en iyisini yaparak ülkemi en iyi şekilde temsil edeceğim. Başarı elbette çok çalışmayı gerektiriyor. Ben de hedefime ulaşabilmek adına çok çalışacağım. Yüzmek zaten yaşamımın bir parçası. Elde edeceğim başarının, beni olduğu kadar tüm ülkemi mutlu edeceğinin de farkındayım.
Rekoru kırdığınız an ne hissettiniz? Havuzdan çıktıktan sonra ilk olarak ne yaptınız?
Aslında bunun dünya rekoru olduğunu bilmiyordum. Ta ki anons edilene kadar. Çok mutlu oldum. İlk ailemle paylaştım. Sevinç çığlıklarıyla konuşmaya çalıştık. Uzunca bir süre bu sevinci içimde sindirmeye çalıştım. Başarıda çalışmanın ne kadar önemli olduğunu bir kez daha anlamış oldum. Aslında bu rekor benim çalışmalarımın da bir karşılığı niteliğindeydi. Ama başarımda yakın zamanda kaybettiğim dedemin de emeği çok. Onun da bu sevinci benimle yaşamasını çok çok isterdim.
Su kovasının içerisinde yer aldığınız fotoğraflar hepimizi gülümsetiyor. Su sizin için ne ifade ediyor?
Evet, aslında o fotoğraf beni de çok güldürüyor. Su hayatın vazgeçilmezi olduğu gibi benim hayatımın da vazgeçilmezi. Ailem suya olan sevgimi değerlendirerek iyi ki beni yüzmeye yönlendirmiş. Sevgi olmadan bu çalışmaları sürdürmek mümkün değil. Ben sabah kalktığım zaman o gün de yüzeceğim için mutlu oluyorum.
Sizi yaşıtlarınızdan farklı kılan nedir? Spor, yüzme sizin hayatınızı nasıl değiştirdi?
Küçük yaşta lisanslı bir sporcu olmam hayat tarzımı tamamen değiştirdi. Disiplinli, planlı hareket etmeyi öğrenmeye devam ediyorum. Beslenmemden tutun da tatilim bile belki arkadaşlarımdan farklıdır. Hedeflerim, önümde başarmam gereken yarışlarım var. Ailemden çok antrenörlerimi ve yüzücü arkadaşlarımı görüyorum. Yoğun bir çalışma temposu içerisindeyim. Bu temponun ardından eve gittiğimde çok yorgun olduğumdan uyuyorum.
Profesyonel sporla uğraşıyorsunuz. Yapmaya zaman bulamadığınız şeyler oluyor mu? En çok ne yapmayı özlediniz?
Yapmaya zaman bulamadığım şeyler tabi ki oluyor. Tüm hayatım antrenman ve yüzme üzerine kurulu. Sinemaya, tiyatroya gitmek istiyorum. Tatilimi uzun yapmak istiyorum. Arkadaşlarımla gezmek istiyorum. Ama önceliğim hep havuz. Günlük hayatta sosyal medyayı çok az kullanıyorum, pek televizyon seyredemiyorum. Dünya klasiklerini okumayı ve yorgunluktan uyumayı çok seviyorum. İşte benim hayatım bu. Bu durumdan çok şikayetçi değilim. Bazı şeyleri yapamıyor olsam da başarı elde ettiğim anda yaşadığım mutluluk her şeye değer.
Yüzmek zaman zaman size bir zorunluluk hissettiriyor mu? Her yüzüşünüzde aynı keyfi alıyor musunuz?
Kesinlikle bir zorunluluk hissettirmiyor. Suyla buluştuğum her an beni mutlu ediyor. Zaten hangi spor dalı olursa olsun, zorunlu yapılan bir antrenmanın verimli geçeceğini düşünmüyorum. Her yüzüşümde aynı keyfi alıyorum. Ama tatile gittiğimde pek yüzmem. Simit veya deniz yatağında uzanarak dinlenmeyi de seviyorum. Bazen de annemle denizde açılarak 4-5 saat suda kalıp uzun uzun konuşuruz. Bu da bana muhteşem bir keyif verir.
Eğitim hayatınız da devam ediyor. İleriye dönük planlarınız neler?
Bu seneki hedefim 2020 Tokyo Olimpiyatları’nda 1500 serbestte final yüzmek. Avrupa Gençler ve Dünya Gençlerde de madalya almak istiyorum. Şu an lise hayatım devam ediyor. Eğitim hayatımın devamını ilerleyen yıllarda planlamayı düşünüyorum. Okul hayatımda da elimden geleni yapmaya çalışıyorum. Pandemi sürecinin sona ermesi ile birlikte her şeyin daha iyi olacağına inanıyorum.
Yaşıtlarınıza neler tavsiye ediyorsunuz?
Hayallerinden, sevdikleri ve istedikleri şeylerin peşinden koşmaktan, asla vazgeçmesinler. İnsan sevince yapamayacağı şey yokmuş. Kendilerine hedef koysunlar. Basamakları teker teker çıksınlar ama mutlu olarak. Sanırım severek yapılan iş başarı getiriyor. Sevmek elbette tek başına yeterli değil. Çalışmak da başarının en önemli anahtarı. Önceliklerimizi iyi planladığımız zaman pek çok şeyi bir arada yürütmek mümkün. İyi bir planlamayla derslerimize de sporumuza da, ailemize de zaman ayırabiliriz. Elbette benim de yapmayı özlediğim aktiviteler var. Elbette çok yoruluyorum ama inanın elde edilen başarının getirdiği mutluluk bu özlemlerin çok ötesine geçiyor.
Son olarak neler söylemek istersiniz?
Buradan ilk olarak Antrenörüm Gjone Shyti, Yardımcı Antrenörlerim Deniz Ayvaç, Burak Bozkır, Esra Önen hocalarıma, Ankara TOHM ailesine, Federasyon Başkanım Erkan Yalçın’a, ENKA Ailesine ve Bakanımız Muharrem Kasapoğlu’a verdikleri destekten dolayı çok teşekkür ederim. Olimpiyatlarda da ülkemi en iyi şekilde temsil edeceğimden kimsenin kuşkusu olmasın.
Bir cevap yazın