Sınırların Ötesinde
Dış Mekanlar
En iyi dış mekânlar sadece güzel görünenler değil aynı zamanda ev sahiplerinde, ev sahiplerinin ailelerinde ve arkadaşlarında o ortamda kalıp vakit geçirme isteği uyandıran konfor olanakları sunanlardır.
İşte bu yüzden bizim tasarım sürecimizde de öncelikli olarak ele alınan, ev sahibinin ilgili alanı nasıl değerlendirmek istediğidir. Bazı şirketler önce havuz şeklini belirleyip sonrasında havuzun etrafındaki alanların gelişimiyle ilgilenirken, yani estetiği ilk plana işlevi ikinci plana koyarken, bizler önce ev sahibinin dış mekânda nasıl vakit geçirmek istediğiyle ilgilenip havuz tasarımımızı da bu şemaya göre şekillendiriyoruz. Çevre akıcı olmalı ve bizim yarattığımız dış mekân “alanlar” da mutlaka iyi tanımlanmış ve davetkâr olmalı.
Her ne kadar spesifik bir amaca hizmet eden tüm alanlar önemli olsalar da, havuz alanını tasarımın merkezine yerleştiriyoruz, zira bu alan hem işlevsel olarak hem de görsel anlamda tüm tasarımı bir arada tutan bir unsur olarak hizmet veriyor. Havuz bölgesi her zaman insanları yakınına çeken ve tasarımın görsel olarak en heyecan verici unsurlarını barındıran alan oluyor.
Bir evin içinde, odanın işlevini belirleyen ana unsur duvarlardır. Dış mekânlarda biz de aynı mantıkla, farklı yapısal tasarımlardan, yükselti değişimlerinden, bitki örtüsünden ve bahçe planından yararlanarak bir geçiş hissi sağlıyoruz. Böylece, dışarıya adım attığınızda ne yaptığınız ve bunu nerede yaptığınız hakkında hiçbir şüpheye yer kalmıyor.
TASARIM BÜTÜNLEŞMELERİ
Biz tasarladığımız bir dış mekân alanı, spesifik bir amaca hizmet eden ve etrafından ayırt edilebilir bir bölge olarak görüyoruz. Bu bölgeler arasında dış mekân mutfak alanı, resmi yemekler için oluşturulan bir alan, bir oturma alanı, okuma alanı, güneşlenme alanı ve elbette havuz veya spa ile doğrudan ilişkili alanlar sayılabilir.
Her ne kadar spesifik bir amaca hizmet eden tüm alanlar önemli olsalar da, havuz alanını tasarımın merkezine yerleştiriyoruz, zira bu alan hem işlevsel olarak hem de görsel anlamda tüm tasarımı bir arada tutan bir unsur olarak hizmet veriyor. Havuz bölgesi her zaman insanları yakınına çeken ve tasarımın görsel olarak en heyecan verici unsurlarını barındıran alan oluyor.
Tüm projelerimizde bir havuz yer almıyor, ama projelerimizin hemen hepsine mutlaka bir çeşit su yapısı bulunuyor. Su yapılarıyla, özellikle de havuzlar sayesinde, evinizdeymiş hissini artırırken duyularınızı da şımartan harikulade alanlar yaratmamız mümkün hale geliyor.
Sonuç olarak, müşterilerimiz boş zamanlarının çoğunu bahçede geçirmeye başladıklarında projemizin başarılı olduğunu anlıyoruz.
ALİCENAP HEDEFLER
Bu proje tamamıyla dış mekânda zaman geçirmek üzerine kurulu olmasına rağmen tur havuzu, güneşlenme ve dinlenme alanları gibi değişik öğelerin göreceli olarak nasıl küçük bir alana sığdırılabileceğini göstermesi açısından da muazzam bir örnek. Ev sahipleri kısıtlı bir alana sahip olmalarına rağmen sudan çıktıklarında yemek pişirip yiyebilecekleri, eğlenebilecekleri ve kendilerini sıkışmış hissetmeyecekleri bir ortam istiyorlardı. Bu işin tam da bize göre olduğunu biliyorduk.
Aynı ev sahipleri için geçmişte birisi Kanada’da diğeri yine Tampa Florida’da olmak üzere 2 farklı proje tasarlamış ve inşa etmiştik. Bu projelerde muhteşem sonuçlar elde etmiş ve hem imza projeler için büyük meblağlar ödemeye hazır hem de projeleri ödüllendirici yaratıcı bir ruha sahip bu müşteri için çalışmaktan büyük keyif almıştık.
Sahildeki bu evi satın aldıklarında, dış mekânın küçüklüğü karşısında hayal kırıklığına uğramışlardı. İstedikleri tüm işlevselliği arka bahçeyle dalgakıran arasına sığdırmak imkansız gibi görünüyordu. Birkaç farklı tasarım ve inşaat firmasıyla daha konuşmuş ancak uygun bir tasarım çözümü elde edememişlerdi. Bu işin hiç de kolay olmayacağını bilmemize rağmen diğer firmaların kısıtlama olarak gördüklerini biz birer fırsat olarak kucakladık.
Proje esnasında, mülkiyet hudutları ve dalgakıran gibi bazı kesin fiziksel sınırlandırmalar dolayısıyla aksilikler yaşadık. Neticede evin arka kısmındaki kolonlardan dalgakıran kaidesine kadar havuz için çalışabileceğimiz sadece 3,7 metrelik bir alan vardı ki kemerler arasında ve havuzun ön ucunda bir yürüme alanı yapmanız da gerektiğini düşünürseniz bu oldukça kısıtlı bir alandı.
ELİNDEKİNİ EN İYİ ŞEKİLDE KULLANMAK
Sonuç olarak havuz yaklaşık 2,9 metre genişliğinde ve 13,1 metre uzunluğunda bir yapı olarak tasarlandı. Dairesel köşelere ve bir ucunda büyük dairesel bir spa alanına diğer ucunda ise büyük bir güneş sahanlığına sahip klasik Roma tarzında bir havuz ortaya çıktı. Dairesel geometriyi doğrusal havuz tasarımıyla birleştirmek muhteşem bir yöntem. Böylece tüm yapı evin arka kısmında yer alan kolonlar ve kemerlerle uyum kazanmış oluyor.
Bu kemerlerden aşağıya, suya baktığınızda havuzun ana gövdesinin solda büyük bir dış mekan mutfağı ve yemek alanı, sağda ise mangal bölümü ve çardak ile çevrelendiğini görüyorsunuz. Kemerlerin tam altında yer alan alanlar da ayrıca birer iç mekan/ dış mekan bölmeleri gibi hizmet veriyor. Havuzun ilerisindeki havuza doğru uzanan bir patika barındıran alansa yaşam bölgesi ile su kenarı arasında bir geçiş bölgesi oluşturuyor.
Tüm tasarımda bize sadece 1/16 inç’lik bir tolerans payı tanıyan bu birbirine oldukça yakın sınırlara ek olarak, tüm dış mekanın 3. kattan nasıl göründüğüne de dikkat etmemiz gerekiyordu. 2. katta manzaraya bakmak ve tasarımı buna göre yapmak pek sıra dışı olmasa da, bu projede nadir olarak karşımıza çıkan bir biçimde 3. kattan manzara değerlendirmesi yapmak durumundaydık.
Bu vakada evin arka kısmı simetrik bir şekil oluşturan 2 kule barındırıyordu. Biz de simetrik bir şekille bu kulelere yaklaştık ve 3. kattan aşağı baktığınızda yapıların hoş bir görsel kompozisyon yaratmasını sağladık.
Projenin başından sonuna dek tüm yapıları proje alanına sığdırmak son derece kritik olmakla birlikte, görsel dengenin de projede sağlandığına ve yapıların birbiri üzerinde uyumlu bir alan oluşturup mekanı cazip hale getirmesine son derece dikkat ettik.
YER TASARRUFLARI
Dinlenme alanı olarak tasarladığımı alan havuz görünümünün tadını çıkartırken rahatlayabileceğiniz bir biçimde tasarlandı. Bu alan havzun sağında beton bir pervaz üzerine kuruldu ve hem bir su yapısı hem de mangal/ocak yapısı barındırıyor. Alan tasarımında hem boyutsal anlamda hem de çardaktaki ahşap mimariye uyum bağlamında L şeklindeki oturma grupları göz önünde bulunduruldu.
Bizi diğer firmalardan ayıran en önemli özelliklerden birisi, tasarımdan dış mekan mobilyalarına dek tüm detayları düşünüyor olmamız. Bu sayede mobilya seçiminde, çoğu zaman proje bittikten sonra düşünülen işlevsel ve görsel bütünlüğü baştan yakalayabiliyoruz.
[dropcap]Ö[/dropcap]rneğin çardak, L şeklindeki oturma grubunun etrafında şekillendirildi. Bu projede ve diğer projelerimizde Patio Renaissance Outdoor Furniture adlı harika bir mobilya firmasıyla birlikte çalıştık. Daha geniş bir bağlamda düşünüldüğünde oturma alanının aynı zamanda havuz merkezli olması gerekiyordu. Tasarım içinde denge ve düzen hissi yaratmak için her zaman düz çizgili görünüm yakalamaya çabalıyoruz. Bu projede çardağın altındaki L şeklindeki oturma grubunda oturduğunuzda havuzun tam merkezinden spa’ya ve mülkün diğer ucunda yer alan dış mekân mutfağına bakıyorsunuz. Aynı şekilde dış mekân mutfak bölümünden baktığınızdaysa havuz merkezi üzerinden çardağa ve etrafındaki göz alıcı ateş ve su öğelerine bakıyorsunuz. Daire şeklindeki çevresel taşkın spa bölümü, çoğunlukla klasik olan bu havuz tasarımına modern bir dokunuş getirmesi açısından son derece önemli. Bu özelliği projeye dahil etmek için çok çaba sarf ettim zira tasarımın dramatik bir yontma işçiliğinden fazlasıyla fayda göreceğine inandım. 2,7 metre genişlikteki bu bölüm havuz güvertesinden 30 cm yüksekte ve Lightstreams Glass Tile firmasının mavi cam seramikleriyle kaplı.
Havuzun diğer ucundaki güneşlenme bölümü (sun shelf) ile aynı seramik seçiminin yapıldığı dairesel yapı, havuz etrafında gezinirken kolaylık ve denge hissi sağlıyor. Havuzda dairesel yapı yerine kare köşeler kullansaydık, havuzun etrafında gezinirken ortaya çıkan açılı görünümler muhakkak bir sorun oluşturacaktı. Kıvrımlar bu bağlamda daha rahat hareket etmenizi sağlıyor ve suyun perspektifini de yumuşatıyor.
Doğrudan tasarım seçimini etkileyen bir başka uzamsal durumsa geçirimli yüzey alanı gereksinimi oldu. Yerel inşaat izinleri, su geçitleri için sahanın %50’sinin suyu geçirebilecek şekilde bırakılmasını zorunlu kılıyordu. Havuz güvertesi çok fazla alan kapladığı için sorun yaşıyor ancak havuz ve dalgakıran arasına bir yapısal tasarım da inşa etmek istiyorduk. Gezinti alanları için yere ihtiyacımız vardı. Bu gereksinim bizi diyagonal ve modüler basamak kullanmaya itti. Bu eklenti yukarıdan bakıldığında mükemmel bir görüntü sağlamakla kalmadı, evsel yapıdan su kenarına geçişte de görsel anlamda yumuşak bir geçiş sağladı. Hem geçirgen olan bu yapı hem de bir yapısal tasarım öğesiydi. Böylece her iki ihtiyacı da yasal gereksinimlere de uyarak karşılayan muhteşem bir çözüm elde etmiş olduk.
SANATSAL DOKUNUŞLAR
Basamak blokları havuz güvertesi ve kolonlarda kullandığımız pamuktaşı malzemeden yapıldı. Bu malzeme, hem temiz görünen hem de zengin krem tonlarıyla birlikte mimari çizgileri yumuşatan harika bir ürün. Havuz güvertesi, tasarımın geri kalanındaki simetriye küçük bir kontrast yaratan Fransız seramik desenleri ile süslendi.
Bu özen, tüm projede yer alan sanatsal detaylarda gösterildi. Örneğin evin arka yüzeyi başlangıçta aşırı bir biçimde sadeydi. Sanat çalışmamızın bir parçası olarak kemerleri ve balkonları çok daha klasik bir görüntü sağlayan beton tıraşlı parçalarla kapladık.
Havuzun duvar tepe kısımlarında, çardak kolonlarında, dış mekân mutfağında ve tasarıma eklediğimiz sıra dışı bir su yapısında da aynı tekniği kullandık. Dış mekân mobilyaları konusundaysa tam olarak bizim istediğimiz ürünleri geliştiren AAA Precast Stone Inc. adlı muhteşem bir firma ile çalıştık.
Su yapısı konsepti, arkadan ışıklandırmalı renkli ve grift damarlı akik döşeme merkezli. Döşemenin arkasına Light Tape Inc. tarafından üretilen LED’ler monte ettik ve etrafını da süslü bir bordür ile çerçeveledik. Su yapısının sunumunu tabanına sulu yapraklara sahip küçük bitkiler ekerek sonlandırdık.
Bu projedeki muhtemelen en sanatsal ifade ise, havuz zeminini süsleyen muhteşem mozaikler oldu. Agape Tile firması tarafından üretilen bu mozaikler, açmakta olan bir boru çiçeği figürüyle birlikte ortama botanik bir hava katıyor.
Pek çok projemizde olduğu gibi bu projeye de ayrıca ateş yapıları da ekledik. Çardağın altında yer alan ocağın yanı sıra, havuzun en uç kısmında 3 adet ateş kasesi/şelale yapısı da mevcut. (Ateş kasesi/şelale yapıları Grand Effects Water and Fire Features firmasın ait.) Bu yapılar suyun üzerinde dans eden ateş görüntüsü ile büyüleyici bir ortam yaratıyor.
Proje tamamen bitirildiğinde, müşterimiz tam olarak nasıl zorluklarla uğraşmamız gerektiğini bildiğinden ötürü, bunun şimdiye dek gerçekleştirdiğimiz en iyi proje olduğunu ifade etti. Şimdi eşi ve kendisi bize evin dışında da içeride olduğu kadar fazla zaman geçirdiğini söylüyor ki bizim için asıl başarı ölçüsü de bu.
Bir cevap yazın