“Jimnastik ve Yüzme, Eğitimi Alınması Gereken En Önemli İki Spor Dalı”
Yüzme, dans ve jimnastik gibi farklı disiplinlerin bir araya gelmesiyle görsel bir şölen sunan artistik yüzme, aslında hem antrenör hem de sporcular için oldukça zorlu bir süreç sonucunda ortaya çıkıyor. Türkiye’nin artistik yüzme branşında yetiştirdiği ilk sporculardan olan Türkiye Artistik Yüzme Milli Takımı Antrenörü Laçin Kökçay, artistik yüzme kariyerini, artistik yüzmeyi diğer spor dalların ayıran özellikleri ve spor dalının şu anki durumunu Havuz Sauna dergisine anlattı.
Röportajımıza sizi tanıyarak başlayabilir miyiz? Kendinizden ve spor kariyerinizden bahseder misiniz?
2000 yılında spor hayatıma başladım ve aslında Türkiye’nin bu branşta yetiştirdiği ilk sporculardan biriyim. 2007 yılında milli takıma girdim. 2008 yılında ise Avrupa Şampiyonası’nda finale kalan ilk Türk takımının en başarılı sporcularından biri olarak spor kariyerim devam etti. 2013 yılına kadar birçok Dünya ve Avrupa Şampiyonası, Olimpiyat elemeleri gibi önemli müsabakalarda yer aldım.
2013 yılında ise Universiade olarak bilinen üniversiteler arası düzenlenen olimpiyat oyunlarına katıldım ve jübilemi yaptım. Antrenörlük kariyerimin 10. yılındayım ve 9 yıldır milli takım antrenörlüğü 7 yıldır ise Fenerbahçe Artistik Yüzme takımının baş antrenörlüğünü yapıyorum. Bu zaman diliminde her sezon onlarca milli sporcu ve yeni ümit vaad eden sporcu kazandırdım ülkeme.
Artistik yüzmeyi nasıl tanımlıyorsunuz? Bu alanda Olimpiyatlara gitme hedefine kadar ulaşan süreç nasıl gelişti?
Artistik yüzme, sanat ve sporun birleştiği tek spor branşı ve bunun bir getirisi olarak multidisipliner bir spor dalı. Jimnastik, bale, yüzme, artistik jimnastik, dans gibi birçok farklı disiplinin birleşmesiyle oluşuyor. Bu nedenle oldukça zor ve meşakkatli bir yetenek seçimi oluyor.
Sporcular bir yüzücü kadar atletik, suyun içinde bir boksör kadar dayanıklı ve tüm bu güçle dans ederken bir kuğu kadar zarif olmak zorundalar. Tüm bunlar artistik yüzmeyi eşsiz bir spor yapıyor.
Olimpiyatlar bu branşa emek veren eski sporcular ve bugünün antrenörleri olarak bizim aslında çokta uzak olmayan hayalimizdi. Bugün artık bu hayale yeni baştan oturttuğumuz seçme sistemi ve artan sporcu sayımız ve gelişen imkânlarımızla adım adım yürüyoruz.
Artistik Yüzme Milli Takımı hakkında neler söylersiniz? Bu dalda milli takım düzeyinde sporcular yetiştirmek, uluslararası organizasyonlarda başarılara imza atmak nasıl mümkün? Bunun için yeterli tesis, imkân, antrenör ve sporcu ilgisi var mı?
Artistik Yüzme milli takımı giderek gelişen ve sağlam temeller üzerine oturtulan dinamik bir olgudur. Takımımız sporcularına federasyonumuz bünyesinde yapılan yatırım her geçen gün artıyor. Bununla birlikte kulüplerin altyapılar seviyesinde katıldığı tüm müsabakalardan madalya ile dönüyoruz. Bu da demek oluyor ki, hem doğru teknik hem de doğru sistem bizde mevcut. Buradan yola çıkarak günümüzün sonuçlarına baktığımızda uluslararası arenalardaki en küçük sporcularla katıldığımız A Milli Takım kategorisindeki büyük yarışlarda örnek verecek olursak dünya serilerinde ilk 12’nin içindeyiz. Bu da çok büyük bir gurur olurken bir taraftan da umut vaad ediyor.
İzleyici açısından da muhteşem bir görsel şölen sunan Artistik yüzmede koreografinin önemi nedir?
Artistik yüzmede koreografi yapılan branşa göre özellikler taşır. Örneğin; teknik rutin ise zorunlu elementleri barındırmalıdır. Diğer bir bakış açısıyla bir koreografinin içinde artistik ve teknik detaylar bulunmalıdır. Havuzu bir sahne gibi kullanmak zorunda olan sporcunun yaptığı hareketlerin teknik açıdan zorluğu ölçülürken bir yandan da temayı ve müziği iyi sunması gerekir.
Başka bir açıdan bakıldığında koreografi eğer bir takım veya kombo yani 8-10 kişi ile yapılan bir rutin ise müzik kullanımı, senkronizasyon ve her ritimin üstüne konulan bir hareket ile beraber düşünüldüğünde yapan antrenör için korkunç bir matematiksel hesap, sporcular için ise bir o kadar çok çalışma anlamına geliyor.
Artistik yüzmenin Türkiye’de tanınırlığının artması adına ne gibi çalışmalar yürütüyorsunuz?
Medyada daha çok yer almaya çalışıyoruz. Sporumuzu giderek daha fazla sporcuya ulaştırıyoruz ve hem antrenör yetiştiriyor hem de sporcu kazanıyoruz. 2017 yılından beri antrenör sayımızı 3 katına çıkardık. Sporcu sayımız ise giderek katlanıyor her gün artan bir ilgi var. Bu güzel sporu tanıtmamızda dünyada yaptığımız ve yapacağımız işlerin önemi büyük ama biz yurt içinde hiçbir fırsatı kaçırmadan çok çalışıyoruz. Bununla bağlantılı olarak ailemiz her geçen gün büyüyor. Şüphesiz başarı bu noktadaki en önemli etken kazanacağımız başarılarla kendimizden daha çok söz ettireceğiz.
Dünyanın pek çok ülkesinde yarışlara katılıp antrenman yaptırdınız. Ülkemizdeki yüzme havuzlarını, spor tesislerini gerek yapısal gerekse işletme açısından nasıl değerlendirirsiniz?
Türkiye Yüzme Federasyonunun desteğiyle son dönemde havuzlara ulaşımımız ve kullanım alanlarımız genişledi. Tesisler çoğaltılabilir ancak şuan ülkemizde uluslararası birçok müsabakayı yapabilecek yetkinlikte birçok havuz var.
“Yüzme bilmek çocuklar için hayati bir ihtiyaç”
Spor kulüplerinin yüzme sporuna olan yaklaşımını nasıl değerlendiriyorsunuz?
Spor Kulüplerinde yüzme, küçük yaştaki sporcuların başlamak istedikleri sporlar arasında bir numarada yer alıyor. Kabul etmek gerekir ki yüzme bilmek, çocuklar için hayati bir ihtiyaç ve sakatlık riski en az olan sporlardan biri. Jimnastik ve yüzme bütün sporlardan önce iki temel ana branş olarak eğitimi alınması gereken en önemli iki spor dalı.
Artistik Yüzme Milli Takımı’nın hedefleri nedir?
Hedefimizin en büyüğü her zaman ülkemiz için en iyisini yapmak ve kendimizi bir önceki bize göre aşmak. Atatürk’ün de söylediği “Ülkesini en çok seven işini en iyi yapandır” sözünden hareketle biz de bu bilinçle elimizden gelen tüm gücü havuza akıtıyoruz ki bayrağımızı daha yukarılara taşıyabilelim.
Son olarak neler söylemek istersiniz?
İlginiz ve spora olan desteğiniz için teşekkür ederiz. Türkiye Yüzme Federasyonu’na ve tüm ekibimize de ayrıca teşekkür etmek isterim.
Bir cevap yazın