TMMOB Kimya Mühendisleri Odası Genel Merkez Yönetim Kurulu Başkanı Engin Çörüşlü, Havuz&Sauna dergisine verdiği röportajda havuz suyunun kimyasal, fiziksel ve mikrobiyolojik olarak temizlenmesinin ve dezenfekte edilmesinin, kimya mühendisliği bilgisi gerektiren çok ciddi bir iş olduğunu belirtti. Çörüşlü, havuz suyu operatörlüğü eğitiminin de kimya mühendisliği disiplini tarafından sadece meslek odalarınca verilmesinin son derece önemli olduğuna vurgu yaptı.
Öncelikle kendinizden, Kimya Mühendisleri Odası kuruluşu ve faaliyetlerinden bahseder misiniz?
Kimya Mühendisleri Odası TMMOB’ye bağlı bir meslek örgütüdür. KMO, TMMOB’nin 1954 yılında yasayla kurulmasının ardından toplanan ilk genel kurulda oluşturulan 10 oda arasında yer almıştır. Dolayısıyla 68 yıllık bir geçmişimiz bulunuyor.
Eğitim hayatımızın, mesleki uygulamalarımızın ve genel olarak meslek yaşamımızın doğası, karakteristik özellikleri bizim dünyaya ve topluma bakışımızı da belirliyor. Bizler eleştirel akla ve bilime dayalı bir eğitim görüyoruz. Mesleki uygulamalarımızda da yine eleştirel akla ve bilime dayanmaktadır. Öte yandan büyük çoğunluğumuz emekleriyle geçiniyor. Bu iki temel karakter, bir yandan eleştirel akıl ve bilime dayalı bir dünya görüşü, diğer yandan emekçi kimliğimiz bizim toplum içindeki konumlanmamızı da belirliyor. Çalışmalarımıza bu iki temel ilke yön veriyor.
Kimya Mühendisleri Odası olarak genç mühendis adaylarının gelişimine katkı sunacak çalışmalar yürütüyor musunuz? Bu bağlamda yürütmüş olduğunuz çalışmalarınızdan ya da gelecek dönemdeki projelerinizden bahseder misiniz? Havuz projelerinde birçok farklı disiplinle birlikte hareket ediliyor. Kimya mühendisliğinin havuz projelerindeki önemi hakkında neler söylersiniz?
Kimya Mühendisleri Odası olarak yüzme havuzları ile ilgili ilk çalışmalarımıza, 2008 yılında; kimya mühendisi ve biyomühendis üyelerimizin havuz operatörlerine vereceği eğitim ile başladık ve yaklaşık 30 üyemizi eğitmen olarak belgelendirdik. Oda yönetmeliğimiz bize bu yetkiyi veriyordu.
Eğitmenlerimiz ülkenin pek çok il ve ilçesinde halk eğitim merkezleri ile birlikte binlerce havuz operatörü eğitimi gerçekleştirdi. Ülkemizde yaklaşık 400.000 yüzme havuzu bulunduğu ve 100.000 civarında havuzun halka açık havuz olduğu tahmin edilmekte ve bunlardan milyonlarca insan yararlanmaktadır.
“Havuz kimyasallarının kullanımı konusunda ne yazık ki yeterli bilince sahip değiliz”
Havuz kimyasalları kullanımı konusunda yeterli bilince sahip miyiz? Sağlıklı bir havuz için havuz suyunda klor ve pH değerleri nasıl olmalıdır?
Havuz dört duvar içinde bir miktar su değildir. Havuzlara, yâni; dezenfektan, çöktürücü, parlatıcı, yüzdürücü, yosun önleyiciler, pH düzenleyicilerden oluşan kimyasal çözeltinin içine yüzmek amacıyla girilmekte. Bu anlamda, havuz sularında Sağlık Bakanlığı Yönetmeliğinde izin verilen kimyasalların kullanılması ve Sağlık Bakanlığının belirlediği limitlerde sağlanması önceliklidir. Havuz suyunun görüntü olarak temiz, berrak olması, sağlıklı havuz suyu olduğu anlamına gelmez. Havuz sularının berrak olmasına rağmen mikrobik ve kimyasal kirliliğinden söz edilebilir.
Havuzları kullanan insanların hem mikrobiyolojik problemlerle karşılaşmamaları hem de kimyasal maruziyet nedeni ile akut veya kronik rahatsızlıklara uğramamaları için bilimsel havuz suyu yönetimi gerekir. Bunu sağlayacak yüzme havuzu operatörlerinin ve bağlı oldukları idarecilerin ciddi bir eğitim almaları gerekir. Ayrıca bu kişiler tehlikeli kimyasal uygulaması yaptıkları için özel iş sağlığı ve iş güvenliği eğitimi de almalıdır.
Yüzme havuzu sularında kimyasal parametrelerin bilimsel olarak olması gereken değerlerde olmaması durumunda yani kimyasal dengelerin bozulması halinde, havuz sularının mikrobiyolojik ve kimyasal dengelerin hızla bozulması, buna bağlı olarak yüzücülerde ciddi sağlık sorunları görülmesi, en önemli sorunların başında gelmektedir.
Klor ile dezenfekte edilen havuz sularında en önemli problem bağlı klor oluşumudur. Eğer havuz suyuna yeteri kadar klor verilmez ise amonyak, azot gazına dönüşmeden Kloramin basamağında kalacaktır. Kloramin basamağında kalmış bu yapıya bağlı klor denir. Sağlık bakanlığı havuz sularında bağlı klor miktarını en fazla 0,2 mg/L olmasını istemektedir.
Havuz sularında diğer bir sorun da potansiyel mikrobiyolojik kirliliklerdir. Havuz sularının yetersiz temizlenmesi ve yeterli oranda dezenfekte edilememesi durumunda; mantar, hepatit, dizanteri, kolera, amipli dizanteri, cilt ve yumuşak doku enfeksiyonları sık rastlanılan sağlık sorunlarıdır.
Önemle değinilecek diğer konular ise; çevre sağlığı ve su tasarrufudur. Yüzme havuzlarında su tasarrufu, filtrasyon ters yıkamaları ve gereksiz havuz boşaltmalarını azaltmak ile sağlanır. Bunun için kullanılan filtre malzemesi ve doğru kimyasal uygulaması önem kazanır. Kimyasal sarfiyatını azaltmanın en basit yöntemi de Yüzme Havuzu Mevzuatı EK-1’de belirtildiği gibi UV, ozon gibi sistemler kullanıldığı zaman serbest klor miktarını 1-3 ppm aralığından 0.3-0.6 ppm aralığına düşürmektir. Halka açık yüzme havuzlarında klor kullanımı esastır. Klorlu bileşik olarak en yaygın kullanım, sıvı klor olarak bilinen ve yerli üretimi olan sodyum hipoklorittir. Bunun haricinde, özellikle Çin’den ithalatı yapılan kalsiyum hipoklorit, sodyum dikloroizosiyanürat ile trikloroizosiyanürik asit gibi toz veya tablet formunda klor bileşikleri de kullanılmaktadır.
Havuz kimyasallarının kullanımı konusunda ne yazık ki yeterli bilince sahip değiliz. Ayrıca mesleği “havuz suyu operatörü” olan görevlilerin de yeterli bilgi ve bilince sahip olmadıkları bilinen bir gerçektir. Özellikle site yüzme havuzlarında; dezenfektanlar, çöktürücüler, yosun önleyiciler, PH düzenleyiciler, berraklaştırıcılar, filtre ve yüzey temizleyiciler gibi değişik kimyasal maddelerin kullanımı ve kontrolü yeterli bilgi ve bilince sahip olmayan site bahçıvanlarına yaptırılmaktadır.
Sağlıklı havuz sularında, kapalı yüzme havuzlarında, Sağlık Bakanlığı limitleri olan serbest klor en az 1 mg/L – en fazla 1,5 mg/L aralığında; açık yüzme havuzlarında ise serbest klor en az 1mg/L – en fazla 3mg/L aralığında olmalıdır. Kapalı yüzme havuzlarda kesinlikle stabilizatörlü klor kullanımı yasaktır. Açık havuzlarda stabilazatörlü klor kullanımında havuz suyu her gün siyanürik asit analizi yapılmalıdır. Eğer siyanurik asit belirli oranda tutulmaz ise dezenfektan olarak atılan klor dezenfektan görevini yapmaz.
Kimya mühendisliği açısından, havuz sularında kullanılan tüm kimyasal maddelerin havuzun her tarafına, her köşesine aynı oranda dağılacak şekilde, yani havuzun bir köşesinde veya her hangi bir yerinde “ölü bölge” kalmayacak şekilde projelendirilmesi çok önemlidir. Halka açık havuzların havuz suyunun 4 saatte, çocuk havuzlarının 2 saatte, kaplıca havuzlarının 1 saatte bir devir daim yapması, su temizliği açısından önem taşıyor. Ayrıca filtrelerde kullanılacak kumların özellikleri önemli olup zeolit kullanımının da havuz suyunda önemli sonuçlar yaratacağı görüşündeyiz. Önemli olan, yüzme havuzlarında çok fazla kimyasal madde kullanmak değil, en az kimyasal madde kullanarak sağlıklı bir havuz elde etmektir.
“Havuz suyunun kimyasal, fiziksel ve mikrobiyolojik olarak temizlenmesi ve dezenfekte edilmesi, kimya mühendisliği bilgisi gerektiren çok ciddi bir iş”
Yüzme havuzlarında kimya mühendisleri olarak en çok karşılaşılan sorunlar nelerdir? Bu bağlamda TMMOB Kimya Mühendisleri Odası tarafından 22 Haziran 2022 tarihinde düzenlenen Yüzme Havuzlarında Karşılaşılan Sorunlar ve Çözüm Önerileri Eğitimi içeriği hakkında detaylı bilgi verir misiniz?
Havuz suyunun kimyasal, fiziksel ve mikrobiyolojik olarak temizlenmesi ve dezenfekte edilmesi, kimya mühendisliği bilgisi gerektiren çok ciddi bir iştir. Yukarıda belirtilen, havuz sularında kullanılan kimyasalların hangi oranlarda, ne zaman, nasıl kullanılacağı, havuz suyunda yapılan ölçüm sonuçlarının ve havuz suyunun değerlerinin tespiti kimya mühendisliği bilgisi gerektiren konulardır. Bu bağlamda kimya mühendisliğinde vazgeçilmez olarak nitelendirebileceğimiz diğer bir husus da; insanların sağlıklarını tehlikeye atmayacak şekilde, havuz sularının yeterli oranda dezenfekte edilmesi konusudur. Havuz sularının dezenfekte edilmesiyle ilgili, her yıl binlerce sağlık sorunu yaşanmaktadır. Ayrıca havuz suyu kimyasal maddelerinin depolandığı yerler de önem taşımaktadır. Depo ısısı havalandırmaları önem taşıdığı gibi; yan yana gelmemesi ve asla karıştırılmaması gereken kimyasal maddelerin bilgisizlikle karıştırılmaları sonucunda da ortaya çıkan zehirli gaz nedeniyle insanlar ciddi sağlık sorunları yaşamaktadır. Örnek verecek olursak havuz suyunu ideal pH değerinde tutmak için asit kullanılmaktadır. Havuz operatörlerinin karşılaştığı en ciddi kimyasal kaza asit ile kloru bir araya getirmeleridir. Açığa çıkan klor gazının zehirleyip öldürdüğü operatörler olmuştur.
Hayatımıza değen her yerde kimyanın varlığından söz edebiliriz. Kimyayı ise çevre ve ekoloji kavramlarından ayrı tutamayız. “Yeşil büyüme”, “ÇED”, “yeşil mühendislik”, “yeşil kimya” bileşenleri bağlamında sürdürülebilirlik kavramını açıklar mısınız? Kimya Mühendisleri Odası olarak bu bağlamlar çerçevesinde yürüttüğünüz projelerinizden bahseder misiniz?
Ciddi bir turizm potansiyeli olan ülkemizde, bu denli amatörce hataların yaşanması kabul edilemez bir durumdur. Bu nedenle sorunun çözümü için;
Yeşil otel, çevre dostu otel; en az su, en az elektrik ve en az kimyasal kullanımını başaranlar olacaktır. Ülkemizde toplam 10.000 ton üzeri su bulunan yüzme havuzları olan büyük oteller ve tatil köyleri vardır. Bir sezon boyunca en az bu miktarda suyu atık su olarak atmaktadır. Havuz suyu tasarrufu, kimyasal tasarrufu da sağlayacaktır. Bu konularda Kimya Mühendisleri Odası olarak danışmanlık ve eğitim hizmetleri sağlayabiliriz.
Son olarak neler söylemek istersiniz?
Havuz suyu operatörlüğü eğitimi; kimya mühendisliği disiplini tarafından sadece meslek odalarınca verilmelidir. Eğitimcilerimiz bu konuda eğitim almış, deneyimli kimya mühendisi ve Kimya Mühendisleri Odası tarafından yetkilendirilmiştir.
Kimya mühendisleri, azami beş havuzdan sorumlu mühendis olarak istihdam edilmelidir.
Halen yürürlükte olan ve 132 saatlik “Havuz Suyu Operatörü” eğitimiyle, eğitimin içeriğiyle ve tarif edilen eğitimcileriyle yetkin bir havuz suyu operatörü yetiştirmek mümkün değildir. Sonuç olarak havuz suyu operatörlüğü eğitimleri, eskiden olduğu gibi TMMOB’ye bağlı ilgili meslek odaları ile birlikte ortaklaşa düzenlenmelidir. Aksi halde, yüzme havuzlarında, önümüzdeki sezonlarda çok daha fazla sağlık sorunları yaşanmaya devam edecektir.
Yönetmelikte değişiklik yapılarak site havuzları da denetlenmelidir.
Kimya mühendislerinin, temel ilkesi; en az kimyasal kullanarak sağlıklı ve temiz havuz suyu oluşturmak olmalıdır.
Bir cevap yazın