En Güzel Havuz Anıları
İlk yüzme deneyiminizi anımsamak, çocukluğunuzdaki ilk yüzme deneyiminiz gibi biraz korku, biraz coşku yaşayıp gülmek hatta hüzünlenmek istiyorsanız; bu kitap tam size göre. The Memory Pool size klor kokusunu hissettirecek.
Havuzlar hayal gücü, cüretkarlık, aidiyet, özgürlük, dostluk ve romantizmin adresi. Herkesin çocukluğuna ait bir yüzme anısı var. Bu bazen uçsuz bucaksız bir deniz, bazen son derece modern bir yüzme havuzu, belki de bir dere ya da süs havuzu. Ama bedeninizin suyla buluştuğu, ayaklarınızın yerden kesildiği, çenenizin titrediği ya da güneşten sırtınızın kavrulduğu o an başka bir boyuta geçtiğiniz kesin. O an siz başka birisiniz. Suyla dost ve ona ait. Suyun kaldırma gücüyle tüy kadar hafif ama henüz yüzme bilmiyorsanız tonlarca ağır.
Therese Spruhan da The Memory Pool isimli kitabında Avustralya’da 28 tanınmış ve pek de ünlü olmayan, farklı yaş ve geçmişlere sahip kişilerin çocukluktaki yüzme deneyimlerini ve anılarını bir araya getiriyor. Çocuklukların bu hikayelerini okurken klor kokusunu, sıcak betondan ayaklarınızın yandığını hatta sıcak cipslerin tadını bile hissedebileceksiniz.
Bu keyifli, nostaljik antoloji, aralarında Trent Dalton, Leah Purcell, Shane Gould, Bryan Brown ve Merrick’in de bulunduğu, tanınmış, tanınmamış, 28 kişinin çocukluğunu buluşturuyor.
Kendinizden de pek çok şey bulabileceğiniz kitap bazen güldürüyor bazen de hüzünlendiriyor. En önemlisi de yüzme deneyiminiz büyük denizlerden çay suyuna kadar çok farklı ortamlarda gerçekleşse de yetişkin olunca hepsinde ortak noktalar bulmak mümkün. Dolayısıyla, havuzların, demokratik, eşitlikçi bir kapsayıcılık alanı olduğu bir gerçek.
Bir cevap yazın