Deren Havuz, “İlham veren tasarımlara yönelik nitelikli ve kaliteli malzemeler” mottosuyla havuz sektöründeki yolculuğuna başladı. Güvenilir ürünleri, önemli havuz projelerine çözüm olarak sunmayı amaçlayan Deren Havuz’un kurucusu Nihat Topçu ile, sektörde hakim olan güncel teknolojileri, inovatif ürünleri ve Deren Havuz’un geleceğe yönelik hedeflerini konuştuk. 2020 yılını gerek sektörel gerekse firma açısından değerlendiren Topçu, 2021 yılından da umutlu.
Sektörde 20 yıl gibi uzun bir deneyime sahipsiniz. Öncelikle sizi biraz tanıyabilir miyiz? Kariyer yolculuğunuzda sizi havuz sektörüne yönelten etkenler nelerdir?
1974 doğumluyum. Evliyim. 2 çocuk babasıyım. 13 yaşında bir oğlum, 7 yaşında bir kızım var. Aslen Kars’lıyım. Ama İzmir’de doğup büyüdüm. İzmir’i karış karış bilirim. Zamanında bütün müşterileri yaya olarak gezdim. 20 yıldır Gıda Çarşısı’ndayım. Gıda Çarşısı, İzmir’in en önemli bölgelerinden birisidir. Burada her şeyi bulabilirsiniz. İnşaat malzemesi de bulursunuz, gıdayı da, havuz malzemesi de ev dekorasyon ürünlerini de. Aynı zamanda bir halk oyunları derneğinin yönetim kurulu üyesiyim. Eski amatör bir dansçıyım. Halk oyunlarında oynamışlığım var. 4 yıl önce ufak bir rahatsızlığımdan dolayı bırakmak zorunda kaldım.
20 yıl önce kendime iş bulma konusunda araştırma yaparken muhasebe biriminde çalışan bir abim, Ertek firmasının muhasebe departmanında bir çalışana ihtiyaç duyulduğunu söylemişti. İş görüşmesine gittiğim gün kendimi masa başında buldum. Muhasebe departmanında göreve başladım. Ama tek başına muhasebeyi değil, zamanla havuz ürünlerini de burada öğrendim. Gelen müşterilere ürünlerle ilgili fiyat vermeye başlayarak, yavaş yavaş satış, satın alma, perakende satış, aktif satış alanlarında görev almaya başladım derken toplamda sektörde 20 yıl geçirdim. 20 yılın sonunda tamamen birçok şeyi öğrenmiş durumdaydım.
İzmir havuz sektörü için nasıl bir doku? Ne gibi avantajlar sağlıyor?
İstanbul’dan ürün alındığında bu ürün kargo ya da ambarla önce İzmir’e gelip İzmir’den dağıtıma gidiyor. İzmir’den de direkt olarak hem Ege Bölgesi’nin hem de İç Anadolu’nun tamamına tek günde sevk edilebiliyor. O yönden İzmir çok avantajlı. En güzel örneği de bence GEMAŞ’ın İstanbul yerine fabrikasını İzmir’e kurması. Nakliye giderlerindeki bu olumlu yansımalar, tercih edilirliği artırıyor. Bugün bir koli İstanbul’dan Fethiye’ye olan nakliye bedelinin neredeyse yarısına İzmir’den gidiyor. Maliyet, yarı fiyatından bile daha uygun bir fiyata denk gelebiliyor.
Deren Havuz’un sektördeki faaliyetlerinden, sektöre sunduğu çözümlerden, ürün gamından, ürün standartlarından, gelecek hedeflerinden bahseder misiniz?
İzmir’de lojistik olarak, taahhüt yapmadan, sadece toptan ticareti yapan bil elin parmaklarını geçmeyecek firmalar var. Bence bu sektörde bir açığın olduğunu gösteriyor. Çünkü belirli bir zaman dilimi ve insanların yaşam güçlüğü durumu söz konusu. Bu sebeple Toptan olarak malzeme satan firmaların daha fazla olması gerektiğini düşünerek bu işe başladım. Ertek’ten ayrıldığımda, yaptığım bildiğim işi başka bir firmada sürdüreyim diye bir düşünce aklımda hiç olmadı. Sadece kendi işimi yapmaya odaklanıp toptan malzeme satışı yolunda hareket ettim. Bu yolda büyük destekçilerim oldu. Başarılı olma konusunda da elimden gelen tüm çabayı sarf edeceğim.
Sektörde hangi ihtiyaçlara nasıl çözümler sunacaksınız?
Havuz malzemesiyle ilgili taahhüt yapan kişilerle, elinde çantayla dolaşan kişileri birbirinden ayırmak gerekiyor. Her iki kişiye de aynı iskontolarla, aynı şartlarla malzeme verirseniz kaybeden olursunuz. Bunu kendimce ayrıştırmaya çalışacağım. Onun ötesinde de girdiğim malzemelerle ilgili şu an dezavantajlı kimse yok. Hepsi kendini kanıtlamış, Sektörde isim yapmış firmalar. Bir de burada olmakla ilgili düşündüğüm en önemli nokta; her üründe tek marka satmak. Agora Kimya, Atlas Pool ve Antech. Endüstri grubunda çeşitli markalar da bünyemizde mevcut. Şimdilik çok geniş yelpazeye eğilmenin anlamı yok. Önce 2021’de sektörde ayakta kalmamız gerekiyor. Devamında genişleme, yeni anlayışlarla, yeni ürünlerle yolumuza devam edeceğiz.
Bildiğimiz kadarıyla burada havuz sektörünün bir sezonu var. Önümüzdeki dönemde de ürün satış kısmının iç pazarda azalacağını tahmin ediyoruz. Bu sizi nasıl etkiler?
Pandemi sayesinde bireysel havuzlar artmaya başladı. Özellikle villa tarzı sitelerde havuz olsa da insanlar kendi bireysel havuzlarını yaptırmak istiyor ve yaptırmaya da başladı. Özellikle 2020 yılı havuz sektörü için bence gayet güzel geçti. Firmaların cirolarında çok büyük artışlar olmasa da en azından diğer sektörlerdeki gibi düşüş olmadı. 2021 yılı da yine aynı şekilde devam edebilir diye düşünüyorum. Şu an yaz sezonu bitiyor gibi gözüküyor ama havuzlarda tadilat ve inşaat sezonu yeni başlıyor. İnşaat yasakları sahil bölgelerinde bu dönemlerde kalkıyor. Yasaklar kalkınca da insanlar projelerine başlıyor. Havuzu sezon öncesi bitirmek, sezon açılır açılmaz da kullanmaya başlamak istiyorlar. Şu an bu sürecin içindeyiz. Tüketim hızlı olduğu için yaz sezonunda en büyük hareket havuz kimyasalında, sarfiyatta başlıyor. Ama şu anki kış dönemi de malzemeyle ilgili kötü bir dönem değil. 2021 yılı da bence aynı potansiyelde gidecek gibi görünüyor.
Sektöre sunduğunuz ürünlerle bir ihtiyacı karşılıyorsunuz. Bu ihtiyaçların doğru saptanması da çok önemli. Günümüz dünyasında teknolojinin gelişimine bağlı olarak sektördeki ihtiyaçlar da hızlı değişiyor. Yeni ürünler, yeni sistemler gelişiyor. Deren Havuz olarak günümüzde değişen ihtiyaçlara nasıl bakıyorsunuz?
Havuz kimyasallarında en büyük iş iç piyasada. Avrupa kimyasal yerine artık ozon sistemleri ve UV cihazlar ile dezenfeksiyon sağlıyor. Tuzdan klor üreten Tuz Klor jeneratörleri var. Yüzme havuzlarında ilk etapta tercih edilen bu. Maliyeti daha düşük. Onun yanındaki diğer kimyasalları da kullanıyorsunuz ama normal boyutta. Hiç olmadığı kadar yüksek dozda değil. Ozon sistemleri var. Ozon sistemleri daha yüksek maliyetlerde olduğu için pek tercih edilmiyor. Şu an için en basit tuz klor ve otomatik dozlama sistemleri. O çerçevede bunu takip edebileceğim nokta, uluslararası fuarlar ya da İstanbul’daki fuarlar. Ben Atlas Pool, Enelsa ve Agora Kimya ile bu işe devam ettiğim sürece onlarla birlikte hareket ederek yenilikler konusuna da hakim olacağımı düşünüyorum.
Deren Havuz, sektör yolculuğuna ilham veren tasarımlara yönelik nitelikli ve kaliteli malzemeler mottosuyla başladı. Buradan hareketle fark yaratan projeler için havuz malzemelerinde kalitenin mimari tasarım ve sürdürülebilirliğe etkisi nedir?
Mesela bireyselde birisi bir proje yaptı. Çok şık, akıllı bir ev. Her şey mükemmel bir biçimde tasarlandı. Ama havuzu en ucuz malzemeyle yapayım derse üç gün sonra başı ağrıyacak. Havuz bozuldu mu? Yeşerdi mi? Eviniz istediği kadar mükemmel olsun; gelen misafiriniz havuzu gördüğü zaman evin de bir kıymeti kalmayacak. O çerçevede sektördeki belki de tek yerli üretici Antech endüstriyel, akıllı çözümler konusunda, yüzme havuzuyla ilgili kolay kullanılabilir Türkçe menüleriyle, sistemleriyle benim de tercih sebeplerimden biri. Atlaspool da yine yerli üretici. Bu konuda yapılabilir ürün gamında da her geçen gün kendini geliştiriyor. Havuz hayalinizle sınırlıdır. Hayal gücünüz ne kadar zenginse havuzunuzu o ölçüde güzelleştirebilirsiniz.
Dışarıdan baktığımız zaman havuzlar sadece içi dolu alanlar olarak görülüyor ama içine girdiğimizde hem sağlığımızı etkileyen, hem de yapım aşamasında ciddi bir bilgi birikimi gerektiren bir alan. Yapım tarafından bakacak olursak suyun ve havuz kimyasallarının yıpratıcı etkilerine karşı doğru bir yalıtım için havuzlarda nelere dikkat edilmeli?
Karşınızda devamını getirebilecek bir kurum yoksa, havuzunuzu her “havuz yapıyorum” diyene yaptırmamalısınız. Havuz tamamen sağlık işi. Kendi çocuklarımız, eşimiz, annemiz, babamız giriyor. Havuz nedeniyle sağlıkla ilgili bir sorun yaşadığınızda, o sorunun kaynağı ile ilgili bir muhatap bulamadığınız an hiçbir şeyin kıymeti yok. Şu anki durumda da sektörde üreticiler, bir de taahhütçüler var. Taahhütçülerin içinde de bir firma bir de gezentiler var. Bu gezentilerle iş yapmamak gerekiyor. Çünkü bir daha bulamıyorsunuz. Özellikle arıza zamanlarında. Ama kurumsal firmalar herhangi bir problemde karşınızda muhatap olarak durup, çözüm odaklı tavır sergiliyorlar.
Sektörde bilinen ve tercih edilen, kalitesinden ödün vermeyen ve kalitesine güvendiğiniz başka markaları da bünyenizde satmayı düşünür müsünüz?
Tabi ki olacak. Şu an bile mevcut markalarımın haricinde bir şey satmayacağım diyemem. Bu konuda birbirimize ticari anlamda destek verdiğimiz arkadaşlarımız var. Bazılarının ana satıcısı olmadığım için diğer satıcıların birkaç puan altında ürün verebilirim. Bunu da diğer firmalarla ilgili olmayan ya da benle kişisel diyaloğu çok daha iyi olan insanlar tercih eder.
Mevcut markalarınızı tercih etmenizdeki ana nedenler neydi?
En büyük neden; bu firmaların bana vermiş oldukları destek. Bu firmayı kurmamdaki en büyük neden de bu destektir.
Sattığınız ürünün kalitesine güveniyor musunuz?
Elbette güveniyorum. Bu Firmalar zaten yıllardır sektördeler. Herkes birbirinin malzemesini satıyor. Kimse uç noktada birbiriyle rakip değil.
Deren Havuz olarak satış ve pazarlama ağındaki dayanışmayı farklı firmalarla yapacak mısınız?
Bize bir taleple gelindiğinde, koşullar da sağlandığı sürece tabi ki satmak isterim. Bununla ilgili keskin sınırlarımız yok.
Sağlık açısından bakacak olursak havuz dezenfeksiyonunda kullanılan kimyasalların doğru miktarlarda uygulanması, ekipmanların montajı büyük önem taşıyor. Bu konularda sektörde sıkça yapılan yanlışlar nelerdir? Doğru uygulamalara yönelik eğitim çalışmalarınız var mı?
Bu konuda eksik kaldığım noktalarda ben de eğitim aldım. Almaya da devam edeceğim. Havuz taahhütü yapan firmaların birçoğu, havuzun makine dairesi ya da kimyasalını hesaplarken kendi tekniğine göre hareket edebiliyor. Burada en çok kullanılan; havuzun metreküpü, havuzun içerisinde bulunan suyun minimum 4 saatte, maksimum 6 saatte sirküle edilip dönmesiyle ilgili bir filtrasyon sistemi. Filtre ve havuz pompası olarak neler seçilmesi gerektiği kararlaştırılır. Bir de bireysel havuz değil ama açık havuzlarda, havuza girebilecek kişi sayısı için de sirküle edilebilecek su miktarının tamamı hesaplanarak filtre, pompası seçilir. Biz büyük projelerde mümkün olduğunca kendimiz yönlendirmeye çalışacağız. Ama genelde ekonomik olarak en ucuza nasıl yaptırırım anlayışı var. İlham veren tasarımlara örnek olsun diye yola çıkılsa da düşünce sonuçta ne kadar az maliyetle bu işi yaptırırım anlayışına dönüyor. İşin yanlışları da bu durumda ortaya çıkıyor. Bunların yaşanmaması için elimizden geleni yapacağız.
Biliyoruz ki Türkiye enerjide dışa bağımlı. Bugün ülke içerisinde enerjinin yüzde 40’ı binalarda, yaşam alanlarında tüketiliyor. Havuzun hem endüstriyel hem de bireysel hatta sportif, dekoratif amaçlı kullanımında enerjiye gereksinim var. Sizin özellikle enerji verimliliğine katkılarınız nedir? Genel anlamda Türkiye’deki havuzlarda enerji verimliliğini nasıl değerlendirirsiniz?
Bu konuda gördüğüm en büyük atılım lambalar. En küçük bir havuzda bile 4 tane lamba 300 Watt enerji tüketirken bugün aynı sayıda lamba, LED aydınlatmayla toplamda 100 wat enerji tüketir hale geldi. Elektrik motorlarında da yeşil enerjiye yönelme durumuna geçildi. Enerji sarfiyatında maliyet biraz daha geri planda tutuluyor. Bugün bir klima alırken herkes önce enerji sınıfına bakıyor. Bizim yapabileceğimiz en iyi şey ana üreticileri elektrik motor kısmındaki üretimlerinde bunları dikkate almaya yöneltmek. Biz bunları talep edersek üretici de ona göre hareket eder.
Deren Havuz’u gelecekte nerelerde görmek istiyorsunuz? İleriki dönemlerde ihracat da düşünüyor musunuz?
Önümüzdeki yıllar için elbette ihracat hedefimiz var. Öncelikli hedefimiz, 2021. 2021 yılı sonuna kadar çok düzgün bir şekilde emeklemeyi hedefliyoruz. 2021 yılının sonunda da ayağa kalkıp yürümeye başlayacağız. Sonraki ana hedeflerimiz ise yurt dışındaki pazarlara yönelik. Hem internet sitesi, hem e-ticaretle işlerimizi nerelere götürebileceğimiz konusuna o zaman ağırlık vereceğiz. Talep olması halinde bunu şu anda da yapabilecek durumdayız. Dış ticaret konsorsiyumu içerisinde, sektörümüzle ilgili tanıtımlar yapıyoruz. Oradan bir talep geldiğinde belki ihracat yapacağız. Bu yakın bir zamanda olabilir.
Müşterilerinizin Deren Havuz’u neden tercih etmesini istersiniz? Fiyat mı? Stoklar mı? Lojistik mi? Kalite mi? Yoksa tüm bunlarla birlikte teknik servis mi?
Bahsettiğiniz tüm kriterler, tercih ettiğim firmalarla ilgili olarak bizim kriterlerimizdi. Antech, Enelsa, bugün özellikle Antalya Bölgesi’nde de, burada da teknik servis konusunda gayet başarılı, çok hızlı hizmet vermekte. Diğer tarafta Agora Kimya da kendi ekibiyle, teknik servisiyle soruna belki de gün içinde müdahale eden bir firma. Hem kaliteli ürün, hem teknik servis, hem de hızlı hizmet, bizim temel kriterlerimiz.
Ürün sevkiyatı, operasyonel mükemmellik noktasında Deren Havuz olarak siparişleri zamanında yetiştirmek adına tüm altyapınızı kurdunuz mu?
Bununla ilgili en büyük altyapı; stoğumuzun olması. Şu an stok durumlarımızı oturttuk ve geliştirmeye devam ediyoruz. Bizim burada en büyük avantajımız; her 3 firmanın da ana lojistik merkezlerinin İzmir’de olması… Atlas, Pool, Çelikeller’in yaklaşık 2 bin metrekarelik alanda yeteri kadar stokları var. Agora Kimya zaten burada üretici. Bu bölgeye her gün araç iniyor. İş ortaklarımızın ihtiyaçlarına cevap vermek noktasında bizi 24 saatin ötesine geciktirecek bir stok durumumuz olmuyor. Olmayacak da…
Kalite, performans ve fiyat üçlü ilişkisi özel sektörde ön plana çıkıyor. Kaliteyi oluşturan ürün performanslarını diğer markalarla beraber kıyaslayacak olursanız elinizdeki markaların bir havuzda gösterecek olduğu performansının diğerlerine eşdeğer ya da daha yüksek olduğunu düşünüyor musunuz? Diğer yandan rekabetçi fiyatlarınız olacak.
Sektörde çalıştığım süre içerisinde, hemen hemen birçok firmanın hangi ürünü, ne kadara sattığını, kar marjlarını tahmin edebiliyorum. Havuz kimyasalları konusunda biraz zorlanabiliriz. Mesela Agora Kimya yaptığı üretimden kesinlikle taviz vermiyor. En iyi üretimi, Bakanlığın istediği tüm normlara uyarak yapıyor. Bundan dolayı da maliyetleri diğerlerine nazaran biraz daha yüksekte kalabiliyor. Satışta önce fiyat, sonra kalite, ondan sonra da düzgün hizmet. Şu an tercih edilen nokta bu. Aslında tam tersi; önce kalite, sonra düzgün hizmet, en son fiyat tercih edilmeli ama böyle değil. Biz de mecburen bu düzen içerisinde fiyat odaklı olup, kaliteli ürünleri ucuz fiyatlara yapabilecek noktaya geleceğiz. Bununla ilgili çalışmalarımız da var. Kendimize iyi bir yer edineceğiz.
Son olarak eklemek istediğiniz var mı?
Dediğim gibi; Deren Havuz olarak sektöre bildiğimiz işi doğru yapmak için geldik. Ertek’in benim gönlümdeki yeri ayrı. Ticareti de, yaptığı işleri de kaliteliydi. Bunu kendime 20 yılı orada geçirmenin verdiği bir avantaj olarak görüyorum.
Bir cevap yazın