Dünya havuz sektöründeki tasarım anlayışı farklı renk, desen, boyut ve doğal taş hissi yaratan seramik karolarla bambaşka bir geleceğe ilerlerken, renk ve doku olarak oldukça geniş bir ürün yelpazesine sahip VitrA, 2,5 x 2,5 cm’den 120 x 120 cm’ye kadar çeşitlilik gösteren ebat yelpazesiyle tasarımcı ve kullanıcıların zihnindeki atmosferlerin yaratılmasına imkan tanıyor. VitrA Karo CMO’su Işıl Nergiz, dünyadaki son trendleri ve bu trendler doğrultusunda VitrA’nın sürdürülebilirlik odağındaki yatırımlarını Havuz&Sauna dergisine anlattı: “Mayıs ayında açılışını gerçekleştirdiğimiz, Endüstri 4.0’ı ve uçtan uca sürdürülebilirlik ilkesini benimsemiş yeni tesisimiz sayesinde büyük ebat yetkinliğimizi pekiştirdik. Doğala en yakın baskı teknolojilerini kullanarak hayata geçirdiğimiz modern tasarımlarımızı kullanıcılarımızla buluşturmaya devam ediyoruz.”
VitrA, renk, malzeme ve boyut çeşitliliğine sahip geniş ürün gamı ile yıllardır sektöre inovatif çözümler sunuyor. Röportajımıza başlarken, sunmuş olduğunuz ürün gamını genel olarak konuşmak isteriz.
VitrA olarak, uzun zamandır var olduğumuz seramik kaplama sektöründe markanın uzmanlığını banyonun dışındaki mekanlara da taşıyoruz ve konut içindeki tüm yaşam alanlarında olduğu kadar, havuz, teras, bahçe, toplu kullanım alanları gibi pek çok farklı alanda kullanılmaya uygun ürün ve koleksiyonlar sunuyoruz. Hatta yalnızca konutlar da değil; hastaneler, kamu binaları, oteller gibi birçok farklı alanda kullanıma uygun ürün ve koleksiyonlar üretiyor ve 75’ten fazla ülkeye hizmet veriyoruz.
Ebat bakımından oldukça farklılaşan ürünler üretiyoruz. Boyutlarımız 2,5 x 2,5 cm’den 120 x 120 cm’ye kadar çeşitlilik gösteriyor. 2,5 x 2,5, 5 x 5 cm ve 10 x 10 cm’den oluşan ve uzun zamandır yetkinliğimizin olduğu porselen mozaik ürün gamımız mevcut. Küçük ebat olarak adlandırdığımız bu mozaik ürün gamımızın yanı sıra, kullanıcıların ve farklı pazarların ihtiyaç ve beğenilerine göre çok çeşitli ebatlarda ve dokularda ürünler üretme yetkinliğine sahibiz. Bu sene son olarak Eylül ayında İtalya’da gerçekleştirilen Cersaie Fuarı’nda 120 x 120 cm boyutlarındaki ürünlerimizi beğeniye sunduk.
Tasarım açısından bakıldığında mimarlar, iç mimar ve son kullanıcılara hitap eden bir malzeme kütüphanemiz ve stil sahibi atmosferler yaratmaya yarayan, birbiriyle uyum içinde kullanılabilen karo sistemlerimiz var. Arzu edilen atmosferi yaratan, birbiriyle uyum içinde kullanılabilen sistemler ve zengin malzeme kütüphanemiz sayesinde farklı coğrafyalarda farklı beğeni kriterlerine sahip kullanıcıların ihtiyaçlarını karşılayabiliyoruz.
Havuz alanına mercek tutmak isteriz. Porselen, cam, mozaik gibi çok çeşitli malzemelerin kullanıldığını görüyoruz. Bütün bu malzemelerle karşılaştırıldığında seramik karoları havuz tasarımında önemli kılan etkenler nelerdir?
Islak alanlarda özellikle havuz ve çevresinde önemli birkaç unsur var. Burada kullanıcıların önemsediği temel kriterler kaymazlık, dayanıklılık ve özellikle pandemiyle birlikte hayatımızdaki önemini daha fazla fark ettiğimiz hijyen…
Islak alanlarda güvenliği sağlamak amacıyla farklı kaymazlık seçenekleri sunan ürünlerimiz mevcut. Bunlar teknik anlamda R10A’dan R12’ye kadar değişen, teknik özelliklerine göre özel testlere tabi tutulan ürünlerden oluşuyor. VitrA V-Safe olarak adlandırdığımız ve kaymazlık sağlayan karolarımızla banyo, mutfak, teras ve havuz çevresi gibi pek çok alanda kullanıcılarımıza güven sağlıyoruz.
Dayanıklılık da çok önemli çünkü havuz alanında kullanılan karolar dışarıda açık havaya ve suya maruz kalan ürünler. Dolayısıyla burada kullanılan ürünlerde kullanıcıların karşısına küf, pas, lekelenme gibi sorunlar çıkabilir. Üstelik hava şartlarına bağlı olarak renkler solmaya, desenler bozulmaya başlayabilir. VitrA’nın su ve hava şartlarına karşı dayanıklı, uzun ömürlü ve ilk günkü tasarımını koruyan karolarıyla fark yarattığını söyleyebiliriz.
Karo seramik, doğası gereği hijyenik bir malzeme. Islak alanlarda da hijyen bakımından oldukça avantajlı bir malzeme, kolay temizlenebilme özelliğine sahip. Batı Avrupa pazarlarında bir süre öncesine kadar doğal taş daha çok tercih edilirken pandemiyle beraber porselen karoların satışlarında ivme yaşanmaya başlandı.
Bu coğrafyada müstakil konutların fazlalığı ve pandemideki karantina süreçlerinde bahçe kullanımının da artması ve hijyen konusundaki endişeler, oradaki kullanıcıları daha kolay temizlenen ürünlere yönlendirdi.
Hijyen konusunda avantaj sağlayan seramik karolar da daha fazla ön plana çıkmaya başladı. Malzeme kütüphanemizdeki renklere ve dokulara kadar pek çok farklı seçeneği göz önünde bulundurarak havuz ürünlerini tasarlıyoruz.
“Malzeme kütüphanemizdeki renklere ve dokulara kadar pek çok farklı seçeneği göz önünde bulundurarak havuz ürünlerini tasarlıyoruz”
Renk, malzeme ve boyut çeşitliliği dedik… Tasarım bütünlüğü açısından bakıldığında, VitrA için “renk” ve “boyut” kavramları ne ifade ediyor? Yani renk ve boyutun tasarımlarınızdaki bütünlük açısından önemi nedir? Bu konuda havuz sektöründe global anlamda öne çıkan, sizlerin de gündeminde bulunan yeni trendler nelerdir?
Bir mekanın tasarımını yaparken kullanıcılar öncelikle kendi zihninde bir konsept belirliyor. Bu konsepti biz de üç boyutlu bir mekan yani bir atmosfer olarak ele alıyor ve tasarımlarımızı buna göre şekillendiriyoruz. Diğer bir deyişle bu atmosferi yaratmak için sistemler geliştiriyoruz. Sistemlerimiz dört unsurdan oluşuyor. Bu unsurlar renk, boyut, malzeme ve desen. Bu dört unsurun hepsinin hem yerde hem de duvarda birbiriyle uyumlu ve koordineli çalışması çok önemli. Hatta bir sistemin, diğer sistemlerle beraber de uyumlu çalışabileceği matris bir yapı kuruyor ve kullanıcılarımıza bu yapının içinden seçerek farklı kombinasyonlar yaratabilecekleri tasarımlar sunuyoruz. Bugün yapılan araştırmalar, renklerin insan psikolojisi üzerinde etkisi bulunduğunu ortaya koyuyor.
Renklerin bu sistem içerisinde ahenkle çalışabilmesi için tasarımcılarımız tüm ince detayları düşünerek özenli denemeler yapıyor ve kullanıcıların güvenle seçip kullanabilecekleri tasarımlar ortaya çıkarmak için çalışıyor.
Tasarımdaki bu bakış açısı, havuz ürünlerinde de geçerli. Malzeme kütüphanemizdeki renk ve dokulara kadar pek çok farklı seçeneği göz önünde bulundurarak havuz ürünlerini tasarlıyoruz.
Tasarımda bütünsel bir akışın sağlanmasında ürünlerle birlikte havuz parçaları, ızgaralar, merdiven gibi yan ürünlerin de önemi var. Bu yan ürünler, havuz sistemlerinin tamamlayıcı parçaları. VitrA Karo da tek başına havuz malzemesi tasarlamak ve üretmekle kalmayıp evin ya da farklı alanların içinden havuz alanına, havuz çevresi ve havuzun içine kadar uzanan her alanda tasarım bütünlüğü sağlıyor.
“Dünya havuz sektöründeki tasarım anlayışı farklı renk, desen ve doğal taş hissi yaratan seramik karolarla bambaşka bir yöne doğru gidiyor”
Diğer ürünlerde olduğu gibi havuz ürünlerinde de global trendleri takip ediyoruz. Özellikle yine pandemiyle başlayan ve sonrasında da devam eden en önemli tasarım trendlerinden biri “Wellbeing” dediğimiz sağlıklı yaşam trendi. Bu trend havuz alanlarında da kendisini gösteriyor. Ürünlerimizin kullanıldığı her alanda sağlıklı yaşam beklentisi var. Sağlıklı yaşam trendine uyumlu koleksiyonlar 2023 yılındaki yeniliklerimiz arasında.
Ayrıca daha doğal bir havuz atmosferi yaratmak için doğal taş dokulu seramikler de oldukça talep görüyor. Bizim de en güçlü olduğumuz yönlerden biri doğal malzemelerin görünümüne en yakın seramik karolar tasarlayıp üretmek…
Bozüyük’te yer alan üretim kampüsünüzdeki üretim süreçlerini de konuşmak isteriz. Üretim kapasitesini, çevreye duyarlı teknoloji kullanımını, buradaki üretimin Türkiye ve havuz sektörü için önemini nasıl değerlendirirsiniz?
Son iki yıl üretim açısından oldukça yoğun geçti. Özellikle pandemiyle beraber artan taleple biz de Bozüyük’teki fabrikamıza yeni hattımızı kurduk ve modernizasyon çalışmalarımızı tamamladık. Yeni hattımızla büyük ebatlı karo porselen üretim kapasitesine sahip tesisimizi kampüsümüze dahil ettik. Yatırımlarımız halen devam ediyor.
“Yatırımlarımızı daima sürdürülebilirlik odağında yapıyoruz”
Yatırımlarımızı sürdürülebilirlik odağında gerçekleştirmeye gayret ediyoruz. Özellikle enerji verimliliği konusundaki çalışmalarımız ciddi bir şekilde devam ediyor. Daha az su tüketen ve enerjiyi daha verimli kullanan hatlar kurmayı hedefliyoruz. Gerçekleştirdiğimiz enerji verimliliği yatırımlarıyla 2015’ten 2021’e kadar uzanan süreçte enerjimizi %19 daha verimli kullanmaya başladık. 2025 sonu itibarıyla bu oranı %8 artırmayı hedefliyoruz.
Çevreye duyarlı teknolojiler adına da son birkaç yılda yaptığımız önemli çalışmalar var. Kuru rektifiye dediğimiz susuz üretim teknolojisini sektöre kazandırdık. Böylece karolarımızı çok daha az su tüketerek üretebiliyoruz. Dijitalleşme de odak noktamızda, üretimde çok fazla dijitalleşme çalışmaları yapıyoruz.
Endüstri 4.0 ile birlikte elektrik ve su tüketen sistemlerin takibi anlık olarak yapılabiliyor. Bu sistemlerle birlikte, hatlarda fazla tüketim veya anormal bir durum varsa, önlemler otomatik olarak devreye giriyor.
Yüksek izolasyona sahip rulolu fırın ve kurutma teknolojimiz de Bozüyük fabrikamızda mevcut. Yüksek ısı izolasyonu ve dikey çamur kurutma teknolojileriyle üretimde enerji verimliliğini sağlıyoruz.
“Sürdürülebilirlik, sonu olmayan bir yolculuk…”
Geri dönüşüm noktasında atılan adımlar var mı peki?
Birleşmiş Milletler Sürdürülebilir Kalkınma Amaçlarını kendimize ilke edindik. Bu anlamda iklim ve çevre konusunda önemli ve sürekli çalışmalarımız var. Enerjimizi az harcamak ve bunun yanında kendi enerjimizi üretmek, kaynakların verimli kullanımı ve karbon ayak izimizi önemli ölçüde azaltmak da önceliklerimiz arasında yer alıyor.
Yeşil hidrojen teknolojileri ve diğer yenilenebilir enerji kaynakları üstünde çalışmaya devam ederken, güneş paneli yatırımı yaptık. Yakın zamanda devreye alınacak bu yatırımla üretim kampüsümüz, elektrik ihtiyacının %7’sini kendisi karşılayacak. 2025 itibarıyla karo üretim tesisimizin elektrik tüketiminin en az yarısını, yapacağımız yenilebilir enerji yatırımlarıyla karşılamayı hedefliyoruz.
Ürün portföyümüzde, içerik olarak %30 seviyesinde geri dönüştürülmüş malzeme bulunan ürünler yer alıyor.
Tüm üretim tesislerimizde endüstriyel atık suyun %100’ünü geri kazandırarak üretimde yeniden kullanıyoruz. Plastik azaltım çalışmalarımız sonucunda da son üç senede plastik kullanım oranımızı %9 azaltmış durumdayız. Sürdürülebilirliğin sonu olmayan bir yolculuk olduğunun bilinciyle bu konudaki gayretli çalışmalarımıza devam ediyoruz.
Sektöre sunmuş olduğunuz havuz karoları doku farklılıklarıyla dikkat çekiyor. Beton dokulu, seramik dokulu ve taş dokulu olarak çeşitlilik gösteren VitrA havuz karolarındaki bu farklılık, hem mimari tasarıma etki anlamında hem kullanıcı konforu anlamında hem de uygulama anlamında nasıl değişimler gösteriyor?
VitrA’nın havuz karoları portföyünde kullanıcılarımız istedikleri çözümü hem tasarım hem de uygulama anlamında kolayca bulunabiliyor. Ürünlerimiz estetik görünümleriyle doğal havuz trendlerine cevap veriyor.
Havuzların dış alanları, teras alanları, dış mekanlar ve iç mekanlarda kullanılabilmeleri sayesinde, tasarımın hem iç hem de dış mekanda devam ettiği bütünsel görünümler yakalamak mümkün. Böylece dış mekana evin içinden baktığınızda havuz alanında parçaların ahenkle bir araya geldiğini, kendine özgü karakteri olan atmosferlerin yaratıldığını görebilirsiniz.
Son dönemdeki global trendlere baktığımızda, havuz çevresindeki karolar ve ızgara, tutamak gibi parçaları aynı desende ve dokuda oluşturarak tasarım bütünlüğünün sağlandığını görüyoruz. VitrA Cardostone, bu tasarım bütünlüğü düşünülerek yaratılmış bir karo koleksiyonu.
Aynı seride yer alan 20 mm karolar, özellikle dış mekanlarda derzsiz de kullanılabiliyor. Estetik ve kullanım avantajlarının hepsini bir arada sunabiliyoruz. Dolayısıyla hem mimar ve tasarımcılara, hem de son kullanıcılara uygun ürünler sunuyor.
“Ebat çeşitliliğimizle farklı coğrafyalardaki kullanıcı taleplerine cevap verebiliyoruz”
Aquamarine, ve PRO Color koleksiyonlarınızla havuz karosu alanında fark yaratıyorsunuz. Koleksiyonlarınız ebat, bünye tipi, kalınlık, parlaklık, renk gibi kriterler açısından hangi ihtiyaca nasıl çözümler sunuyor?
VitrA’nın içinde hem porselen bünyeli ürünler, hem de yer karosu bünyeli ürünler var. Duvar karolarında ise pek çok farklı ebatlarda ürünlerimiz mevcut.
Porselen bünyeli ürünlerden bahsedecek olursak, bu ürünlerin avantajı dayanıklılık. Fullbody dediğimiz, dayanıklılığıyla ön plana çıkan karo ürünlerimiz, kullanıcılara uzun ömürlü kullanım anlamında çok sayıda avantaj sağlıyor.
Mozaik ürün gamımızdaki ürünler de havuzlarda sıkça kullanılıyor. 2,5 x 2,5 cm’den 30 x 30 cm’e kadar uzanan, 40 farklı RAL rengi içeren geniş bir portföyümüz var. Aslında bir renk dünyası yaratıyoruz. Aynı serinin içinde daha doğal renklerden oluşan fullbody bir ürün gamı da mevcut. Kullanıcılarımıza, değişik tasarımlar elde edebilecekleri 40 çeşit renk seçeneği ya da doğal tonları tercih edip dinlendirici, sağlıklı yaşam alanları dediğimiz atmosferleri yaratabilmelerine olanak sağlıyoruz. Her zevke ve amaca hizmet eden zengin bir portföyümüz var.
Ayrıca dünyada sınırlı sayıda üreticide bulunan porselen mozaik ürün gamımız yani 2,5 x 2,5 cm, 5 x 5 cm ve 10 x 10 cm ebatlarındaki mat yüzeyli mozaik ürünlerimiz havuz içi ve havuz çevresinde olduğu kadar mutfak tezgah arası yada banyolarda da farklı tasarımlar yaratma olanağı sunmaları sebebiyle sıkça tercih ediliyor.
Günümüzde ürünlerin mat ya da parlak olması da önemli bir ayrım. Benzer koleksiyonda hem mat hem parlak talebe göre çözümler sağlayabiliyoruz. Hatta yarı parlak “lappato” dediğimiz saten yüzeylerimiz de mevcut. Bu yüzey farklılıkları, kullanım alanlarının ihtiyaçlarına göre şekillenebiliyor. Bir mekanın tamamını küçük veya tamamını büyük ebatlı karolarla döşemek mümkün olmayabilir. Çünkü her bir boyutun farklı bir kullanım alanı var. Mutfakta tezgah arasında daha küçük ebat tercih ederken, zeminde daha büyük ebatlar kullanılabiliyor. Ya da banyo ve duş içerisinde kullanılan boyutlar ile geniş bir dış mekan yada teras alanında kullanılan boyutlar farklılık gösterebiliyor.
Dolayısıyla ürün gamımızdaki ebat çeşitliliğimiz sayesinde değişik coğrafyalardaki farklı kullanıcı taleplerine de hitap edebiliyoruz. Kullanıcılarımız yaşam alanlarını tasarlarken farklı ebat çeşitliliğine göre, kullanacakları yere göre, yaratmak istedikleri atmosfere göre kendilerine uygun en yakın ve en gerçekçi tasarımı VitrA’da bulabiliyor.
Bu koleksiyonlardaki ürünlerin uygulaması yapılırken, ürünün sahada kendisinden beklenen performansı gösterebilmesi için nelere dikkat edilmeli? (Yapıştırıcı türü, kalitesi ve miktarı gibi… )
VitrA Karo olarak genel prensibimiz, ürettiğimiz en iyi kalitedeki karoların, en mükemmel şekilde döşenmesi. Uygulama, son derece kritik ve oldukça da teknik bir husus. Çok fazla dikkat edilmesi gereken detay mevcut ancak genel bazı konulara değinmek gerekirse; karo seramik bilindiği üzere tek başına kullanılabilen bir ürün değil. Özellikle ıslak mekanlarda ve havuz gibi alanlarda kullanılan yardımcı malzemeler, ortam şartları ve uygulama ürünlerin performansını doğrudan etkiliyor.
Havuzlara uygun su yalıtım malzemeleriyle sızdırmazlığın sağlanması, döşeme öncesi yüzeyin düz ve kuru olması, kirlerden arındırılmış olması, havuz uygulamalarına özgü yapıştırıcı ve derz dolgusu kullanılması çok önemli. VitrA karoların uygulamasında VitrA Fixpool, VitrA Fix gibi tamamlayıcı ürünlerin kullanılmasını tavsiye ediyoruz.
Burada ustanın bilgi ve becerisi de önem arz ediyor. Ustalara yönelik eğitim çalışmaları yapıyor musunuz?
Ustalar bizim için önemli bir hedef kitlesi. Türkiye’de son kullanıcıların malzemeyi bizzat alıp uygulama yapmak gibi bir alışkanlıkları pek fazla yok. Dolayısıyla ustanın karo döşeme aşamasında çok önemli bir payı var. Ürünün kendisi kadar, nasıl uygulandığı da önemli çünkü doğru döşeme ve uygulama ürünün tasarımını ön plana çıkaran yegane etmen. Bu anlamda ustanın uygulama kurallarına riayet etmesi çok kritik. Doğru döşeme, doğru kesim, doğru derz dolgusu uygulama ve hatta en son aşamalardan biri olan karo temizliğinin doğru yapılmasına kadar ustanın tüm aşamaları hatasız şekilde uygulaması çok önemli.
Bizim de bu uygulamaları en iyi şekilde yapan ve birlikte çalıştığımız bir usta ağımız var. Yetkinliklerinden emin olduğumuz, VitrA kalitesini yansıttıklarına güvendiğimiz ustalarla birlikte ilerliyoruz ve onlarla belirli dönemlerde mutlaka eğitimler yapıyor, kendilerini geliştirebilecekleri içerikler hazırlıyoruz. Organizasyonumuzda da yetkili usta ekibimizle koordine halinde çalışan bir ekip var, bu ekip neredeyse her gün pek çok farklı bölgede pek çok ustamızla irtibat halindeler.
“VitrA Design Room uygulamasıyla, ürünlerimizin mekanda nasıl duracağını görülebilir hale getiriyoruz”
Dijitalleşme ve bağlanabilir teknolojileri odak noktasına alan bir marka olarak geliştirdiğiniz VitrA Design Room uygulamasından da bahseder misiniz? Bu uygulama kullanıcılarına ne gibi kazanımlar sağlıyor?
Günümüzde ev dekorasyonuna ilgi arttı. Özellikle pandemi süreci bu duruma ivme kazandırdı. Bu ilginin artmasıyla birlikte tüketicinin satın alma yolculuğuna baktık ve bu yolculuğu dijitalleştirmek için çalışmaya başladık. Kullanıcılarımızın karşısına çıkan en büyük zorluk, tekil olarak ya da bizim mağazalarımızda duvarda ve zeminde döşenmiş olarak gördüğü karoyu, kendi evine uyguladığında nasıl görüneceğini hayal etmekti. VitrA Design Room uygulaması ile bunu mümkün hale getirdik. Beğendiğiniz bir karonun, uygulama içinde yer alan farklı mekanlarda nasıl duracağını görebildiğiniz gibi, kendi evinize ait banyo, mutfak gibi mekanların fotoğrafını çekip uygulamaya yükleyerek de farklı karolarımızı kendi mekanlarınızda dijital olarak deneyimleyebiliyorsunuz.
Uygulama ürünü kendi mekanınıza uyguladığınızda nasıl bir görüntü ile karşılaşacağınız hakkında fikir sahibi olmanızı sağlıyor. Bu anlamda VitrA Design Room uygulaması karo sektöründe Türkiye’de yapılan ilk uygulamalardandır. Uygulamamızı mağazamıza gelen, ürünümüzü deneyimleyen ve beğenen tüketicilerimizin satın alma yolculuğunu tamamlayabileceğimiz şekilde geliştirmeye devam ediyoruz.
Üzerinde yoğun bir şekilde çalıştığımız bir diğer konu da yapı sektörünün sayısal geleceği olarak anılan BIM yani Bina Bilgi Modellemesi. Özellikle Avrupa’da bir süredir var olan bu platform konusunda bir süredir ciddi mesai harcıyoruz. BIM sayesinde mimarlar internet sitemizdeki serileri Revit gibi programlarda indirip projelerinde kullanabiliyor. Ürün portföyümüzün neredeyse %80’i BIM Object’e entegre edilmiş durumda. Ürün gamımızın tamamını da en kısa zamanda BIM Object’e entegre etmeyi hedefliyoruz. BIM Object’te karo kategorisinde yer alan 42 marka arasından en çok indirilen marka olmanın da mutluluğunu yaşıyoruz.
Genel bir sektör değerlendirmesiyle sorularımızı sonlandırmak isteriz. 2022 VitrA için nasıl geçti? 2023 yılı için VitrA özelinde tasarım, Ar-Ge, üretim ve ihracat gibi alanlarda hedefler nelerdir? Bununla birlikte 2023 ve sonrası için sektörün geleceğine yönelik beklenti ve öngörülerinizi paylaşır mısınız?
VitrA Karo açısından değerlendirdiğimizde 2022 başarılı bir yıl oldu. VitrA’nın yanı sıra, Villeroy & Boch ve Engers markalarımızda seneyi başarılı şekilde kapatıyoruz. Satışlarının yaklaşık %80’ini yurt dışında gerçekleştiren bir şirket olarak, uluslararası konumumuzu daha da güçlendirdik.
Bunun arkasında özellikle üretim ve tasarım alanlarında yaptığımız çok kıymetli yatırım ve çalışmalar var. 2022’de değerli işlere imza attık.
Ünlü İngiliz tasarımcı Tom Dixon’la birlikte tasarladığımız Liquid koleksiyonun lansmanını gerçekleştirildi ve birçok tasarım ödülüne layık görüldü. Bu ve diğer tüm yeni koleksiyonlarımız, hem Cersaie’de hem Unicera’da yerli ve yabancı ziyaretçiler tarafından yoğun ilgi gördü, uluslararası prestijli ödüllerle de taçlandırılmaya devam ediyor.
2023 için ise sürdürülebilir ve sürekli şekilde büyümeye odaklanıyoruz. Ana pazarımız Türkiye’de ve diğer stratejik pazarlarımızda konumumuzu daha da güçlendirmeyi ve odak coğrafyalarımızda pazar payımızı artırmayı hedefliyoruz. 2023 Haziran ayında Bozüyük’teki yeni yatırımımızı tamamlayacağız. Böylece Bozüyük’teki kampüsümüzdeki yıllık üretim kapasitesini yüzde 20 oranında artıracağız. Şu anda AB ülkelerine yapılan ihracatta karo ürünlerimizle birinci sırada bulunuyoruz ve güçlü markalarımız VitrA, Villeroy & Boch ve Engers ile Avrupa’nın en büyük ilk 10 karo üreticisinden biri konumundayız. Hedefimiz, rekabet ettiğimiz Avrupa’daki 280 sektör oyuncusunun arasında halihazırda ilk 10’da olan konumumuzu, değerli markalarımızla ilk 5’e yükseltmek. Uluslararası pazarlarda varlığımızı kuvvetlendirmek için markalı büyümenin önemine inanıyoruz.Bunun için global trendleri ve kullanıcı ihtiyaçlarını sürekli olarak takip eden ve özenle uygulayan uluslararası ekibimiz, sürdürülebilirliği odağına almış son teknoloji ve dijital alt yapıya sahip üretim tesislerimizle gayretle ve durmadan çalışmaya devam ediyoruz.
Bir cevap yazın